06.03
Papatyam arıyor...
Telefonumdan gelen sesle huzursuz bir şekilde homurdanırken gözlerimi araladım. Uyku sersemi olduğumdan her zamanki gibi bir alarmı kapatır gibi telefonu susturmayı düşünmüştüm ama yazan şeyi gördüğüm gibi yatakta oturur pozisyona gelip aramayı yanıtladım. "Bebeğim?"
"Jongiiin!" dedi neşe dolu bir sesle. Yüzümde aniden bir gülümseme belirirken onu taklit etmeye çalıştım. "Sehuun!"
Ufak bir kahkaha attığında ben de güldüm.
"Neyse, hazırlan hadi sen Jongin'im."
"Hazırlanacağım. Yolda sana yazarım bebeğim." dedikten sonra vedalaşmış ve telefonu kapatmıştık.
+++
Baekhyun'la birlikte kampüse girdiğimizde, kenarda oturmuş, bizi bekleyen Chanyeol ve Kyungsoo ikilisini gördünce el sallayarak onların yanına gittik.
Baekhyun gülerek kollarını Chanyeol'a sarmış ve bir nevi kendini onun üzerine bırakmıştı. Chanyeol de gülerek onu sıkıca sarmış ve yanaklarını ufak öpücüklerle süslemişti. Onlara bakıp gülümserken Kyungsoo kollarını açtı. "Gel, sen de bana sarıl."
Gülümsedikten sonra yanına oturmuş ve bir kolumu omzuna atmıştım. "Sevmem öyle vıcık vıcık şeyleri." dediğimde şakacıktan bacağıma vurmuştu. "Tanımasam inanacağım."
"O sadece Seullü ile vıcık olmayı seviyor Soocuğum." diyen Baekhyun bana bakıp dil çıkartmıştı. Chanyeol ise -Bakehyun sürekli Sehun'dan bahsettiği için- bıkkınca bir nefes verip göz devirmişti.
"Gelsene Jongin, biraz konuşalım." diyen Kyungsoo, ayağa kalkmış ve kolumdan tutup beni de kaldırmıştı. Kampüsün içinde yürürken konuştu. "Şu Sehun dediğin çocuk... Güvenilir biri mi? Bu kadar yakınsın falan ama sanaldan birisi sonuçta. Nasıl biri olduğunu bilemezsin."
"Yani..." dedikten sonra biraz duraksadım. "Tanıdığım kadarıyla gayet iyi biri. Veya sürekli konuştuğumuz için kendimi ona yakın hissediyorum ve iyi biri olduğunu düşünüyorum."
"Bilmiyorum Jongin. Normalde senin yapacağın tarz hareketlere benzemiyor bunlar."
"Hangi hareketler?"
"İnternetten birine güvenmek, ona adresini söylemek, hediye göndermek, onunla bu kadar yakınlaşmak..."
"Bunlar kötü şeyler mi ki Kyungsoo..?" Kafam karışmış bir halde ona döndüm. Sehun'la internetten tanıştığımı duyduğundan beri huzursuz davranıyordu.
"Jongin. Kim olduğunu bilmiyorsun bile? Neden bu kadar yakınsın bir yabancıyla? Nasıl güvenebiliyorsun?"
"Kyungsoo neden böyle düşünüyorsun ya? Gayet iyi biri bence..." Sevimli bir şekilde gülümsedim, yaptığı komiklikler aklıma gelmişti.
"Sanmıyorum," dedi. "Amacını bile bilmiyorsun. Sapık mı, hırsız mı, şerefsiz mi hiçbir şey bilmiyorsun. Ama ona karşı ilgin var, değil mi?"
Gözlerim kendiliğinden açılmıştı, kendime gelmek için başımı iki yana hızla salladım. Bozuntuya vermeden güldüm ve ona döndüm. "Ne ilgisi?"
"Yeme beni Jongin. Sadece yorumlardan bile anlıyorum senin onu ciddiye almanı, onun hakkında ciddi düşünmeni."
Bir an durup gerçekten dediklerini düşünmeye başladığımda karşıma geçip bir elini omzuma koydu. "Ben sadece uyarmak istedim Jongin. Çocukta tam bir şerefsiz tipi var, aniden yakınlaşmanız da saçmalık. Daha yeni tanışmışken görüntülü konuşmanız da değişik." dedikten sonra saçlarımı okşadı kısa süreliğine. "Kısacası üzülürsün diyorum. Çok uzakta ve bir halt yese haberin olmaz. Bu kadar çabuk güvenemezsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cake'talk •sekai•
FanfictionJongin, 3 GB internet kazanayım derken hayatının aşkını kazanmıştı. ❁sekai - texting > çerez tadında, minik ve soft bir hikaye