Cake'talk •sekai•

29

Papatyam aranıyor...

S:

J: Sehun... Hemen kapatma. Biraz dinler misin?

S: Neyi dinlememi istiyorsun Jongin? Neden her seferinde o gerzek arkadaşına bana haksızlık etmene mi?

J: Off... Özür dilerim gerçekten. Böyle bir şey yapacağını düşünemedim.

S: Evet, evet. O yapmaz ama ben yaparım değil mi?

J: Sehun hayır ama...

S: Ne ama?

J: Kaç yıllık arkadaşım olduğu için...

S: Jongin, sen bana hâlâ güvenmiyorsun. Ben buradan bunu anlıyorum. Sadece senin huyuna giden biriyim, seninle ilgileniyorum, mutlu olmanı istiyorum. Ama sen benden böyle aptalca bir şey bekliyorsun. Çünkü diğer tarafta yıllardır tanıdığın arkadaşın var. Bu mu gerçekten?

J: Ne desen haklısın.

S: Güvenmek için zamanın önemli olmadığını öğrenmişsindir en azından bu olaydan sonra.

J: Sehun cidden... Kafam o kadar karışık ki. Kyungsoo neden böyle bir şey yaptı anlamıyorum.

S: İlgilenmiyorum ve ondan bahsedeceksen telefonu kapıyorum.

J: Kapatma... Konuşalım.

S: Konuş.

J: Bu sefer çok kızdın, değil mi?

S: Kızdım, evet. Ama daha çok kırıldım. Jongin... Bana neden güvenmiyorsun? Beni bir pezevenk olarak görmemen için ne yapmam gerekiyor? Sana karşı ilgiliyim ve gerçekten kalbimi kırıyorsun...

J: Her şey için üzgünüm gerçekten. Ben de sana karşı ilgiliyim ama sadece... O aklımı karıştırıyordu. Bundan sonra başka biri olmayacak Sehun, söz veriyorum.

S: Bana koşulsuz güveneceğine de söz vermiştin ama Kim Jongin.

J: Biliyorum... Bir hata daha yapmayacağım Sehun, gerçekten.

S: İnanayım mı Jongin..?

J: İnan. Tek bir hata daha olmayacak.

S: Bak, bu sefer bir şartım var. Sana, onu komple sil diyemem çünkü o, benden önce vardı. Hoş, desem de arkadaşını kolayca silecek biri değilsin, seni tanıdığım kadarıyla. Ama Jongin, eğer benimle ilerlemek istiyorsan o piçle arana büyük bir mesafe koyacaksın.

J: Koyarım... Koyacağım Sehun.

S: İyi. Başka bir şey demiyorsan kapıyorum.

J: Diyeceğim.

S: Ne diyeceksin Jongin?

J: Seni seviyorum.

Papatyam kişisi aramayı sonlandırdı