14

1.7K 168 77
                                    

Medya: NF- Trauma 

Aynı Günün Devamı

Bora

Telefonu kulağımdan çekerken bu sefer üzüntüden çok öfke hissetmeye başlamıştım. Göğsüm hızla inip kalkarken ileri geri yürüyordum, öfke krizi daha önce geçirmemiştim nasıl olurdu bilmiyordum ama şuan çok yaklaştığımı biliyordum. Sonra bir anda kendime engel olamadan bağırarak telefonu karşımdaki duvara fırlattım.

Telefon gözümün önünde parçalara ayrılırken yaptığımdan bir an bile pişman olmamıştım, aksine hızımı alamayıp yumruğumu duvara geçirirken bulmuştum kendimi. Elimin sızısıyla gözlerimi yumup alnımı duvara yasladım.

"Noluyor lan kim bu?"

"Delirmiş galiba." Ardından gelen gülüşmeleri duyunca kafamı yavaşça o tarafa çevirdim, görür görmez hatırlamıştım az önceki çocuklar olduğunu.

İri olanlarıyla göz göze geldiğimde sırıtmıştı "Zaten akıllı biri olmadığı belliydi."

Kendimi sırıtırken bulmuştum, duvardan uzaklaşırken onlara yaklaşıyordum. "Senden akıllı olduğum kesin. Bomboş herifin tekisin."

Sırıtışı anında kaybolurken onu tutmaya çalışan iki arkadaşını engellemişti, "Yeteneğine güvendiğinden mi bu cesaretin lan? Biz de dövüşmeyi biliyoruz ama senin aksine bizim dövüşmemiz yasak değil!"

Sırıtışım daha da genişlerken elimin sızısını çoktan unutmuştum, "Bak sen, dövüşmeyi biliyorsun demek? Ben sadece yanına adam toplayıp güç gösterisi yaptığını sanıyordum."

Bu sefer o da gülmüştü "Kaşınıyorsun."

"Kaşısana." Durdum sonra devam ettim, "Cesaretin varsa. Az önceki gibi kaçmayacaksan tabi."

Yüzüme yumruğu yerken tam olarak istediğim buydu, bilerek damarına basmıştım. En azından kemiklerimin ağrısı boktan duygularımı bastırıyordu, başa çıkmak daha kolay hale geliyordu.

Yumruklar art arda gelince bir süre sonra kendimi yerde bulmuştum, elimle istemsizce kafamı korurken karnıma da darbe almaya başlamıştım. Acı giderek vücudumu uyuştururken derinlerden duyduğum sesten sonra darbeler kesilmişti. Faruk olduğunu sonradan fark etmiştim.

"Kaçmayın lan şerefsizler!" Adım sesleri bir an benden uzaklaşırken biraz sonra tekrar yanıma gelmiş yanıma eğilmişti.

"N'aptın be Bora! Ne bu hal?!"

Yattığım yerden kalkıp yerde oturmaya devam ederken Faruk'un bana uzanan ellerini engellemiştim, yüzü acı içindeydi, bu halim onu çok etkilemiş gibi görünüyordu.

"N'apıyorsun oğlum sen? Ne bok yiyorsun? Niye karşılık vermedin nefsi müdafaa sayılırdı?!"

"Saat kaç?"

Yüzüme şok içinde bakarken öfkeyle telefonunu çıkarmış sonra geri koymuştu "10 olmuş n'oldu?"

Yerden kalkarken Faruk yardım etmeye çalışmıştı ama onu da engellemiştim "Ben hallederim."

"Sikeceğim şimdi düşmanmışız gibi davranma lan!"

"Tamam uzatma Faruk, bugün kaldıramayacağım." Sendeleyerek parçalara ayrılmış telefonumun başına gidip artık kullanılmayacak olan telefondan hattımı alıp cebime attım.

"Aynen amına koyayım, hep boş yapan benim."

Yorgunca Faruk'a döndüm, "Haklısın, bunları hak etmiyorsun. O yüzden benden uzak dur, bokun tekiyim ben."

[ III. Kitap ] Sonuna Kadar (bxb) • [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin