17

1.9K 166 84
                                    

Medya 1 : Another Love - Tom Odell (Slowed n reverb)

5 ay önce

Levent

Günler geçmek bilmiyordu, güneş doğuyor ve batıyordu bugünü bir önceki günden ayıran tek şey benim için buydu.

Eve döndüğümden beri sanki sadece birkaç saat geçmiş gibiydi, hatta rüya gibi geliyordu bazen. Ben birazdan uyanacaktım, Bora'nın yanında gözlerimi açacaktım ve bunların hiçbirisi yaşanmamış olacaktı.

Yaşanmamalıydı.

Nasıl yapmıştı...? Ne aklım ne de kalbim beni aldattığına inanmak istemiyordu ama inanmaktan başka çarem de kalmamıştı. Yüzüme karşı umursamazca itiraf ettikten sonra inanmamak aptallık sayılırdı bu saatten sonra.

Yataktan kalkıp pencereyi açtım, yatağın dibine çökerken bilmem kaçıncı sigarayı yaktım. Artık midem bulanıyordu, mideme doğru düzgün bir şey girdiği yoktu ama elimde değildi. Hayattan öylesine tiksiniyordum ki tek istediğim uyuşmaktı. Hatta şuan bambaşka bir yerde olmak isterdim.

Kimsenin beni tanımadığı benimle konuşmaya çalışmadığı bir yer mesela. Ya da annemin ben demiştim ifadeli kazanmış suratını görmediğim herhangi bir yer. Ama işin doğrusu başka bir yere gitmeyi düşünmemiştim bile. Beynim kriz anında beni gidebileceğim herhangi bir yere getirmişti sadece ve ben de o günden beri buradaydım.

Öfke krizlerinden sonra artık tek yaptığım aptal gibi düşünmekti. Bora'ya çok kızgındım... Ama kendimden nefret ediyordum. Hem ona o gün söylediklerim için hem de hala onu düşünüp söylediklerime pişman olduğum için kendimden nefret ediyordum.
Halbuki tek isteğim onun da canının yanmasıydı, onun canının yandığı kadar benim de yanmıştı yine.

Birisini bu kadar sevmenin ne kadar aptalca olduğunu bir kez daha hatırladım. Belki de daha lisedeyken hiç başlamadan bitirmeliydim o zaman burada bu halde olmazdım.
Sigaradan nefes çekecekken duraksadım, bir an için gerçekten düşündüm ya her şey farklı olsaydı.

Gözümü açsam ve hala lisede olduğum, Bora'yla konuştuğum o sabaha uyansaydım. Yine gidip konuşur muydum? Aldığım cevap tekrar öfkelenmeme sebep olmuştu, bir anlık öfkeyle sigarayı avucumun içine alıp söndürürken kenara fırlatmıştım.
Yanan elimin acısı hissettiğim öfke yanında teselli gibi kalıyordu. Ellerimle saçlarımı çekiştirirken odamın kapısı açılmıştı ama hiç oralı olmamıştım.

"Levent! Yeter artık n'aptığını sanıyorsun?! Kendine gel oğlum!" annem sertçe ellerimi saçlarımdan çekerken ellerim kolaylıkla savrulmuştu, onunla inatlaşacağımı düşünüyor olmalıydı. Halbuki ona bile isteğim yoktu.

"Levent... Hadi gel yemek yiyelim bak baban da gelmek üzere."

Kurduğu cümleden sonra gözlerimi istemsizce yummuştum, annem bunu istiyor olabilirdi ama ben bir evcilik daha kaldıramayacaktım.

"Siz yiyin, ben acıktığımda inerim."

İşin doğrusu ikisinin de yüzünü görmek istemiyordum. Son 1 aydır onların yanındayken hissettiğim tek şey sahtelikti. Görüntüde her şey aynıydı; annem, babam, bu ev ve ben ama yerinde olmayan, buraya eğrelti kalan bir şeyler vardı. Sanki koca bir yapbozun tek yanlış parçası bu evdi. Bunu hisseden bir tek bendim sanırım.

"Levent gerçekten yeter artık! Bak baban da sinirleniyor ben tutu-"

"Ne babası ya?!" bir anda karşısına dikilip bağırmaya başlamıştım,

"Ne demek ne babası düzgün konuş-"

"Ya sizin aklınız nasıl alıyor? Bir anda pat diye her şey eskisi gibi davranıyorsunuz! Hiçbir şey eskisi gibi değil!"

[ III. Kitap ] Sonuna Kadar (bxb) • [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin