19

1K 71 46
                                    

Medya: Current Boys - Fear

Şimdiki Zaman

Bora

"Kaç kişi var dışarıda oğlum?"

Metin abiye bakıp dışarıyı süzdüm, dışarıdaki masalar neredeyse doluydu. Bahar etkisini iyice gösterdiği için tepede ıssız kalan bu kafe bile dolmuştu.

"Bir masa hariç hepsi dolu abi. İşin varsa çık sen ben kapatırım sabahta ben varım zaten erken gelip açarım."

Metin abi bi kolundaki saate bir de bana baktı kararsızlıkla, "Sen de çok mesai yaptın bu aralar ama şehir dışından misafirim gelecekti, otobüsü varacak bir saate."

"Tamam abi git sen sorun yok. Hem iyi de oluyor seviyorum çalışmayı biliyorsun temiz para." Genişçe sırıttığımda kendime şaşırmıştım, uzun zamandır böyle rahat gülmüyordum. Bunun tek sebebi mutsuzluğum sebebiyle aynı kişiydi. Levent.

İnsan birisini sevdiğinde gelen her şey ondan geliyordu sanırım.

"Yalan konuşma kocaman adam olmuşsun, çoğu zaman kafanı dağıtmak için buradasın sen."

Hala gülerken kafamı salladım geçiştirmek isteyerek, haklıydı adam "Neyse bu ara daha mutlusun. Sebebi neyse böyle devam eder inşallah." Bu sırada deftere bir şeyler yazıp kapatmıştı.

"Umarım." Bilinçsizce mırıldanmıştım. Ne olacağını ben de bilmiyordum.

"Hadi çıkıyorum ben o zaman. Kapattığında mesaj at bana."

"Tamam abi."

Metin abi toparlanıp çıktığında ben de boşları alıp sessizce kenarda beklemiştim, yeni sipariş yoktu insanlar gülerek sohbet ediyordu. Kalkan birkaç masa olmuştu sadece.
Telefonum cebimde titreyince Mehmet abiden olduğunu düşünüp hızlıca çıkarmıştım ama arayan Levent'ti.

Her şeye rağmen tekleyen kalbimi görmezden gelmek çok zordu artık. Bazen ikimiz de kedinin fareyle oynadığı gibi birbirimizle oynuyormuşuz gibi hissediyordum.
Hep birbirimizin ağzına sıçıyorduk, kırıp döküyorduk ama sonra gelip yine böyle güzel hissettiriyorduk.

Telefonu açıp müşterilerden uzaklaşmıştım "Alo Bora."

Sesini duymak istemsiz gülümsetmişti, tepkilerime engel olamıyordum.

"Levent."

"Geç kaldın da merak ettim."

"Metin abi önden çıktı işi varmış ben kapatıp geleceğim."

"Çok müşteri var mı?"

"Yoo birkaç masa kaldı."

"O zaman sana bir sürprizim var. Onu söylemek istedim."

Şaşırmıştım, ve saçma bir şekilde heyecanlanmıştım. Belki saçma da değildi, o Levent'ti sonuçta.

"Sürpriz mi ne sürprizi?"

"Sürpriz işte. Söyleyemem."

Kendimi daha çok sırıtırken bulduğumda gülüşümü silmeye çalıştım, liseye dönmüş gibi hissetmiştim kendimi bir an.

"Tamam o zaman bir saate evde olurum sanırım."

"Tamam. O zaman..." bir sessizlik olmuştu, ardından ne geleceğini biliyordum, deli gibi çarpan kalbim de ezbere biliyordu bu sahneyi. Seni seviyorum derdi, sürekli söylerdi yeterli gelmiyormuş gibi.
Ama şuan dilinin varmadığını biliyordum. İkimiz de o kadar yıpranmışken, bana yaklaşmaya korkuyorken söyleyemiyordu.

[ III. Kitap ] Sonuna Kadar (bxb) • [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin