5 kasım 2005
Büyük kapıyı aralarken bu kapıların hayatımı 360 derece değişeceğini hiç düşünmemiştim. Oysa o gece sadece eğlenmek istemiştim.
İnsanların deli gibi dans edip içtikleri yeri geçip arkadaki daha sakin olan bara yöneldim. Uzun bar taburesine oturdum ve beklemeye koyuldum. Gözüm kapıdaydı. 1 saat geçti... 2 saat geçti... 3saat... nerede kalmıştı? Tam umudumu kaybedip gidecektim ki kapıda onu gördüm.
Siyah kıyafetlerini siyah şapkası tamamlıyordu. Kalp atışım hızlanmıştı. Bana bakmasıyla göz göze geldik. Çarpık bir şekilde gülümsedi ve bana doğru gelmeye başladı. İki sandalye yanıma oturdu fakat o keskin parfüm kokusunu hissede biliyordum. Yavaşça bana bir kağıt uzattı. Kağıtta "arkaya gel" yazıyordu. Yanıma baktığımda orda yoktu. Bende kalktım ve arkaya yöneldim.
Arka kapıyı açtığım gibi biri beni kolumdan çekti. Panik oldum tam bağıracakken ağzımı eliyle kapattı. Titreyerek nefes almaya çalıştım. Aldığım nefes parfümünü hissetmeme yetmişti. O olduğunu anladığımda bariz bir şekilde rahatlamıştım. Ona biraz daha yaslandım ve derin derin nefes almaya başladım. Hiç bir şey demeden cebime bir paket koydu, beni bıraktı ve hiç bir sey demeden hızlıca uzaklaştı. Cebime baktım. Pakette iki tane hap vardı. Bu muydu yani? Bunca zahmet bunun için miydi? Sinirle nefesimi verdim ve barın içine girdim bu sefer sakin yerden çıktım. Herkesin dans ettiği pisti geçtim ve bir masaya oturdum oturmamla kapıların büyük bir gürültüyle açılması bir oldu.