16- ZARIF

564 9 0
                                    

Bu bölüm size fazla heyecan verici gelmeyebilir çünkü alel acele yazdım. İyi okumalar:d

*Kapıyı çalışan açınca, Levent yanağındaki büyük morlukla odaya daldı.*

Beni görünce, derin bir nefes aldı ve odadan geldiği gibi çıktı. Ama annem, o morluğu görmüştü bile,

"Levent! Yüzüne ne oldu?" diye peşinden gitti. Levent yüzünü saklamaya çalışarak,

"Bir şey olmadı ya."

"Saçmala Levent, kim yaptı bunu!" Levent artık yüzünü saklamadı ve,

"Kumsal'ın sevgilisi. Aa doğru, Kumsal'ın sevgilisi yok. Sizin evlendirdiğiniz çocuk demeliydim."

Annem sustu. Babam,

"Gupse ve Kumsal, lütfen odanıza çıkar mısınız? Levent'le bir şey konuşacağız." Gupse kafasını salladı ve kolumdan tuttu, beraber odadan çıktık. Sadece tek dileğim, Levent'in babamları ikna etmesiydi. Gupse,

"Acaba ne oldu? Birde Kumsal'ın evleneceği falan dedi, ne alaka?" omzumu silkip,

"Bilmiyorum." Gupse'ye, şimdilik bir şey söyleyemem. Odalarımıza geçince, telefonum titredi yine.

Oğulcan: Gideceğimiz yer, bir parti. Plan değişti güzellik. Sana, elbise yollattım ;)

Oflayıp yatağa atladım. Ne partisi ya! Adam gibi yemek yiyip, dönecektik.

Çalışan kapıyı çalıp, içeriye büyük, parlak gümüş bir kutu bıraktı. Üzerindeki kurdeleyi açıp kapağını kaldırdım. Kutu gibi parlak gümüş ve altın rengi karışım, yırtmaçlı bir elbiseydi. Hemen deneyip kendime baktım. Bu elbise tanımadığım birinin partisi için, çok abartıydı. Ve yırtmacı dizimin bir karış yukarısındaydı. Ben açık giyindiğimde zevksiz oluyordum, birde onun gönderdiği elbiseye bak! Yanında gelen diğer kutuda, ince topuklu, zarif sarmal şekilde bacağımı saran kemerli, şık bir topuklu vardı.

Banyo yapıp, saçlarıma bakım kremlerimi sürdüm. Saçlarımı maşalayıp, makyajımı bordomsu bir rujla süsledim. Elbiseyi yavaştan giymeye başladım. Tam

topuklularımı giyiyorum ki, Oğulcan mesaj attı.

Oğulcan: Aşağıdayım.

Hemen tek taşımı ve küpelerimi de takıp küçük el çantamı elime aldım, aşağıya indim. Levent ortalıklarda yoktu. Babam, mutfaktan çıkarken karşılaştık.

"Oğulcan'la mı?" kafamı salladım.

"İyi akşamlar, o zaman." dedi ve saçlarımdan öptü.

"İyi akşamlar." dedim ve evden çıktım. Oğulcan lüks siyah aracın önünde siyah takım elbisesiyle dikilmiş, bana bakıyordu. Yanına vardığımda,

"Müthişsin." dedi ve cebinden ince kare bir kutu çıkardı. Bu onun bana aldığı kaçıncı kutuydu, artık sayamıyorum. İçinden altın zincirli, etrafı altın renginde dik oval şık bir kolye çıkardı. Ortasında gökyüzü deseni olan kolyeyi takmak için, eline aldı.

 Ortasında gökyüzü deseni olan kolyeyi takmak için, eline aldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ağır Yaramaz +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin