19- HAZIRLIK

541 12 0
                                    

Oylamayı unutmayın canlarım :)

*Biraz bekledim uyanmasını, saat 19 a geliyordu, küçük koltuğa oturdum..*

İçim geçmiş. Okan beni dürtükleyerek uyandırdı, bir saat kadar sonra.

"Niye geldin de beni uyandırmadın?" gözümü ovuşturup,

"Uyanmadın bir türlü."

"Neden gelmiştin?" dedi, masum masum.

"Konuşmamız gerekiyordu. Evlenmeyi, tamamen kabul ettiğimi söyleyecektim." iç çekti. O da biliyordu, eninde sonunda kabul etmek zorunda olacağımı.

"Bana sormadığın ya da beni ilgilendirmeyen kararlarını, neden bana söylüyorsun Kumsal?" dedi, yere bakarak. Belki de en çok, Okan'ı üzmekten korkuyorum. Sonuçta, ona borçluyum.

"Çünkü sana değer veriyorum. Tıpkı senin de bana değer verdiğin gibi."

"Nerden biliyorsun sana değer verdiğimi?"

"Vermiyor musun?" sustu. Sustum.

"O zaman sen onunla evlenmeye kararlıysan,

2ben de sana bir şey söylemeliyim. İçimde kalsın istemem." dedi, ciddi ve kafası dik.

"Ben.." o sırada Birgül teyze içeriye daldı, sanki bir şey görmek istermiş gibi.

"Bir saatten fazladır odadan çıkmayınca, merak ettim de.." ayaklandım, yoksa ayıp olacaktı.

"Bende kalkıyordum zaten." dedim, çantamı koltuktan alarak.

"Yavrum, sen neden üzerin çıplak oturuyorsun!? Bir kazak giy, çok ayıp." diye, söylenirken Birgül teyze, odadan çıktım.

Okan'ın ne diyeceğini, hep demek istediği şeyi, adım gibi biliyorum. Ama aramıza mesafe girmesin diye söylemesini de istemiyorum. Saat, 21 olmuştu eve geldiğimde. Çok açtım. Mutfağa girip, dolabı arayınca, sebze yemeklerinden başka bir şey bulamadım. Bu saatte pizzacıların hepsi açık olmazdı ama benim bir tane bildiğim var. Büyük boy, karışık bir pizza istedikten sonra oturma odasında oturdum. Herkes odasına çekilmişti erkenden. Bir süre sonra zil çaldı. Gelen Levent'ti. Sallana sallana yürüdüğünden, kolunun altına girdim hemen.

"Off... Levent, leş gibi kokuyorsun."

3"Aaa... Kumsal! Oğulcan nerede he!?"

"Şşş... Sessiz ol."

"Nasıl sessiz olayım, yüreğim yanarken!?" dedi, ağzını yaya yaya. Merdivenlerden çıkarmam çok zor olacaktı. Bende oturma odasına ilerlettim onu.

"Neden Kumsal? Biz çabalarken neden izin vermedin, onun ağzını yüzünü sik.."

"Sus! Şimdi biri duyacak! Uyu, yarın konuşuruz." dedim ve tekrar çalan kapıyı açtım. Allah'tan bu, pizzacıydı. Parasını verip, pizzayı aldıktan sonra geri Levent'in yanına döndüm. Kanepeden inmiş, ya da düşmüş, yerde yüz üstü uyuyordu. Hiç ona karışmadan yukarı çıktım. Bilerek karışmadım, sonuçta sarhoş. Üstüne sadece örtü örteceğim sonra olay molay. Hiç çekemem. Elimde, canım pizzamla odama girdim. Bir dizi açıp izleyecektim ki, Gupse girdi odaya.

"Geldin mi?"

"Hayır daha yoldayım." dedim ve diziyi başlattım.

"Peki, sana katılsam?"

"Gel buraya, salak!" dedim, gülerek. Yatağın içine girip, pizzayı yemeye başladık. Yorgana dökmemeye çalışsam da nafile. Neyse... Gupse'nin odasında uyurum, bu akşamlık...

1 1(1 hafta sonra..)

Yine, her zamanki gibi, Gupse'nin kolumu dürtüklemesi ile, pardon, delmesiyle uyandım.

Ağır Yaramaz +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin