SURRENDER•||•TAEKOOK

6 'Büyük Açılış'

Ben geldim,, özlediniz değil mi beni? asjadhnjsds

Upuzun bir bölümle geldim, daha da devam ediyordum ve sonra durdum dedim ki "Nemesis abartmasan mı acaba?" ve kestim asjnajdsd

Surrender 1k olmak üzere, bunu yazarken fark ettim, ne zaman büyümeye başladık biz ya :( Hepsi sizin sayenizde oldu, birbirinize önermeniz, severek okumanız beni öylesine mutlu ediyordu ki bunu anlatamam :( Size minnettarım

Surrender hakkında aklınıza takılan bir şey varsa sorabilirsiniz, ayrıca görüşlerinizi gerçekten merak ediyorum, nasıl ilerliyor akıcı mı yoksa sıkılıyor musunuz bölüm uzunlukları nasıl vs, bunları sahiden merak ediyorum belirtirseniz sevinirim.

Son kez medya konusuna da değineyim, bildiğiniz üzere bölüme uygun medya koymuyorum yalnızca sevdiğim ve sizinde dinlemenizi istediğim şarkıları medyaya ekliyorum. Ve tabii bölüm ile alakalı olmasa bile şarkıların hepsi surrender'ın kendisiyle alakalı yani umarım sizde severek dinlersiniz.

Medya* Lauv,, the story never ends

Okuyan gözlerine sağlık

Parmak uçlarınızdan öpüyorum

SİZİ SEVİYORUM

***

O kalın et parçasının sıcaklığı, bedenimin titremesini sağlıyordu. Dudaklarımız arasından geçen tuzlu su, içimi daha da acıtıyordu. Öpmüyordum, öpmüyorduk. Titreyen dudaklarımı dudaklarında dinlendiriyordum. Hasret kaldığım o iki senenin verdiği acıyı akıtıyordum gözlerimden. Beynim pelteleşmişti. Ne üzerimizden akan su dikkatimi dağıtıyordu, ne de şu anda bulunduğumuz konum. Tek düşündüğüm, onun taptığım dudaklarıydı. Daha öncelerden benim için ayrılmış olan, dudaklarında sakladığı zehirdi. Ve ben ufak bir hareketimle, seneler sonra o zehri bir kez daha almıştım.

Kucağında çok az bir milim kıpırdamam ve kalçamda baskı hissi yaratan elleri, üst dudağını emmem için beynime sinyal göndermişti. Ve ben daha fazla beklemeden, üst dudağını dudaklarım arasına aldığım anda, titrek bir nefes vermiştim. Daha sonrası tamamen ikimiz içinde hızlı olmuş ve ben henüz ne konumda olduğumuzu sorgulamadan, kucağının üzerinde sürtünmeye başlamıştım.

Kucağından hızla kalkıp, bir anda oturmamdan dolayı sesli bir şekilde inlemiş ve bunu fırsat bilen dilim ağzının içinde kısa bir yolculuğa çıkmıştı. Dilimi dudakları arasına aldığı anda, kucağında ileri geri hızla sürtünmeye devam etmiş ve ikimiz içinde tehlikenin fitilini farkında olmadan ateşlemiştim.

Çıplak bedenimize hızla akan su, ikimizinde dikkatini dağıtıyor fakat birbirimize öyle hasret, öyle hızlı davranıyorduk ki o suyu kapatmak aklımıza gelmiyordu. Lakin en sonunda Taehyung kalçamdaki elini çekmiş, dudaklarımızın ayrılmasına izin vermeden musluğu aşağı doğru indirerek suyun kapanmasını sağlamıştı.

Şimdiyse banyoya yalnızca, kısık sesli inlemelerimiz ve dudaklarımızın birbirine değerken ki çıkardığı ses hakimdi. Öylesine sert davranıyorduk ki birbirimize, ayrı kaldığımız iki senenin özleminden çok o iki senenin hırsını çıkarıyorduk.

Alt dudağımı dişleri arasında hissettiğim an, kısık bir inleme sundum ona. Ensesindeki küçük saçları parmaklarımın arasına alıp çekiştirdiğim esnada, kalçamdaki elleri harekete geçmiş ve kalçamı sıkmaya başlamıştı. Dayanamıyordum. Sanki ne kadar öpersem öpeyim doyamayacaktım ona.

Nefesimin bana yetmediğini anladığım an, soluklanmak amacıyla dudaklarımı ayırdım dudaklarından. Hızlı hızlı nefes alarak, gözlerine odaklanmaya başladığım an sertçe yutkunduğuna şahit oldum. Kalçamdaki elleri sırtıma çıkmış, parmağının ucuyla sırtıma görünmez daireler çizmeye başlamıştı. Tebessüm ederek gözlerime bakmaya devam ediyor, konuşmak yerine derin derin soluklanıyordu.