14'FİNAL

381 23 23
                                    







Bir final bölümünü yazmam bile aylar aldı...

Yoğundum vs bahanelere sığınmak istemiyorum, öyleydim evet ama her seferinde bunu söylüyorum küfür edeceksiniz artık asjksjjöskx

Yazmayı özledim ama bir kere ara verince ister istemez bir soğukluk giriyor gibi hissediyorum, her neyse.

En ince ayrıntısına kadar düşündüğüm surrender taekook'uma veda vakti geldi. Normalde akışa göre yine böyle bir final düşünmüştüm ama bölüm sayısını bu kadar kısa tutmayacaktım, tadında bırakalım dedim yalnızca ve farklı bir kurguya başladım.

Big boss kadar ya da surrender gibi aksiyon olur mu bilemiyorum tabii soft sakin bir fic yazmak istiyorum. Bakalım, umarım onu da seversiniz :)

Uzun uzun veda yazısı yazmak istemiyorum, çünkü vedalardan nefret ediyorum biliyorsunuz ama bu taekook adamlarımıza burada veda edelim.

Düşüncelerinizi gerçekten merak ediyorum, gerek fic için gerek final bölümü ya da kalemimle alakalı herhangi bir konu üzerinden de olabilir ama merak ediyorum ve paylaşırsanız sevinirim.

O zaman son kez;

Okuyan gözlerinize sağlık

Parmak uçlarınızdan öpüyorum

SİZİ SEVİYORUM


*


Kafamın içinde bitmeyen o sesler, sürekli konuşan yabancı insanlar ve boş bakışlar.

Telefondan sonra kendime gelmem uzun sürmemiş, etrafımdaki herkesi yıkar geçercesine koşmuş ve en az içim kadar yanan o alevlerin ortasına girmiştim.

Hatta öyle ki, kapıda bana engel olmaya çalışan Taehyung'un suratına sert bir yumruk atıp yere düşmesini sağlamıştım. Oysa ki beni terk edip döndükten sonra bile bunu yapmamıştım fakat şu an farklıydı, canımın diğer yarısı o alevlerin içerisinde, o bir hevesle aldığımız koltuğun üstünde yatıyordu.

Yarı baygın yatan bedeninin etrafını saran alevleri umursamadan yanına koşmuş ve koltuk altlarından tutup dışarıya doğru çıkarmaya çalışmıştım... Bir yandan ağlarken.

"Lütfen..." Diyerek sayıklıyor ve ağlıyordum.

"Lütfen... Lütfen abi, beni bırakma."

Normalde bedeninin bu kadar ağır olduğunu bilmiyordum, ya da benim kollarımda gücüm kalmamıştı ama o kısacık mesafeden Yoongi'nin baygın yatan bedenini çıkarmam çok uzun sürmüştü.

Öyle ya da böyle zorlukla kapıya gelmiş, titreyen dizlerime rağmen tam kapının önünde, alevlerin olmadığı güvenli bir bölgeye çıkarmayı başarmıştım. Ve tabii geciken itfaiye çalışanları bedenlerimizi gördüğü anda diğerlerine haber vermiş ve yanımıza doğru koşmaya başlamışlardı.

Sonrası... Sonrası sessizlik. Bulanık bakışlarım, Yoongi'nin bedenine sarılan bir Jimin ve yanıma telaşla koşan Taehyung...

*

Gözkapaklarım ağırlıkla açılırken, derin bir nefes aldım. Beynim pelteleşmiş durumdaydı, nerede ne halde olduğum hakkında tek bir fikrim yoktu. Fakat tek bir düşünce aklıma gelince hızlıca ayağa kalktım. Yoongi...

"Yoongi!" Diye bağırarak yataktan kalkmaya çalıştığım anda, tam baş ucumdaki sandalyede yarı uykulu şekilde yatan Taehyung benimle birlikte hızlıca ayağa kalkmış ve tek adımda yanıma gelmişti.

SURRENDER•||•TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin