Sanırım ilk önce size herşeyin nasıl başladığını anlatmam gerekli. Ben doğduktan birkaç ay sonra annem ve babam beni yetimhaneye bırakıp ortadan kaybolmuşlar. Sanki yer yarıldı da 7 kat dibine girdiler. Beni yetimhaneye ilk bıraktıklarında çok hastaymışım. Çoğu doktor yaşamayacağımı düşünmüş lakin ben yaşamışım. Bu nasıl oldu pek bilmiyorum,ama olmuş işte.
Kaldığım yetimhane çok kötü bir yerdi. Orada çok dayak yedim,ama en sonunda kurtuldum. Belkide kötü bir adam olmamın en önemli nedeni buydu.
Yetimhanede beni seven pek bir öğretmenim yoktu,fakat matematik öğretmenim iyi bir adamdı. Benim müziğe karşı olan ilgimi de o fark etti. Bana piyano çalmayı da o öğretti. Sonra keman,gitar gibi müzik aletlerini çalmaya başladım.
Aslında herşeyin değişmesine neden olan o sabah yine herzamanki gibi başlamıştı. Yemekhaneye inip kahvaltımı yaptım,ders zili çaldığında ise hızlıca sınıfa koştum. Normalde dersleri pek sevmezdim ama o günkü ilk ders matematikti. Sınıfa girdikten 5 dakika sonra içeriye tanımadığım yaşlı bir adam girdi. Çok şaşırmıştım çünkü bu kişi kesinlikle matematik öğretmenim değildi. Adam oldukça kalın bir sesle konuşmaya başladı.
Mustafa Temiz - Merhaba çocuklar. Ben Mustafa Temiz. Yeni matematik öğretmeninizim. Önceki öğretmeniniz başka bir okula gönderildiği için artık size ben ders vereceğim. Kendisi sabah erkenden buradan ayrıldı. Mezun olmanıza az kaldı,yani pek uzun süre görüşmeyeceğiz. Eğer siz bana yalnış yapmazsanız,ben de sizinle uğraşmam. Fakat yalnış yaparsanız birlikte olacağımız bu kısa sürede pek anlaşamayız. Şimdi kimse konuşmasın,derse geçiyorum.
Şok olmuştum. Varlığına değer verdiğim tek kişi nasıl beni hiç önemsemeden ayrılabilirdi ki? Kalbim çok kırılmıştı. Aynı zamanda sinirlenmiştim de. Hafifçe dizlerim titriyordu,ağlamak istiyordum. O sırada sadece oradan nasıl çıkabileceğimi düşünüyordum. Aklıma tuvalete gideceğimi söylemekten başka bir şey gelmedi.
Yağmur - M-M-Mustafa Bey,lütfen tuvalete gidebilir miyim?
Adam bana doğru döndü. Yüzünde çok kaba bir ifade vardı. Sağ kaşını hafifçe kaldırıp konuşmaya başladı.
Mustafa Temiz - Neden dersten önce girmedin?
Yağmur - Za-zamanım yoktu Mustafa Bey.
Mustafa Temiz - Bahane kabul etmiyorum,gidemezsin. Bugün birdaha ağzını açma,yoksa disipline gidersin.
Sinirlenmiştim. Şuanki aklım olsa öyle birşey yapmazdım ama gerçekten çok sinirlenmiştim. Çantamı kaptığım gibi sıradan kalktım ve kendimi sınıftan dışarıya attım. Çıktıktan bir süre sonra kapüşonumu birinin çektiğini hissettim. Hafifçe tökezledim ama kurtulup koşmaya devam ettim. Yetmihanedeki odama girdim ve kendimi tuvalete kapattım. Hiçbirşey yapmak istemiyordum. Hala bu olanları sindirememiştim. Bundan sonraki hayatımda yaşayacağım herşey çok boş geliyordu. Tüm gün tuvaletten çıkmadım,hiçbir derse girmedim.
Akşam benimle kalan diğer çocuklar kapıyı açamadıkları zaman kapıya vurmaya başladılar. Sakince ayağa kalktım ve kapıyı açtım. Açtığım anda önümdeki sinirli çocuk karnıma bir tekme savurdu. Acıyla yüzümü buruşturdum. Çocuk vurmaya devam etti.
Daha fazla ayakta kalabilecek gibi değildim. Kendimi yere bıraktığım anda daha da çok vurmaya başladı. Aynı zamanda bana küfürler savuruyordu. Acıdan olduğum yerde kıvranıyordum. Burnumdan kan gelmeye başlamıştı. Ne kadar süre geçtiğini şuan bile tam olarak bilmiyorum ama bir süre sonra tekmeler durdu. Kimse benim yerde kanlar içinde uzanan bedenimi umursamıyor,bazıları üstümden atlayarak geçiyor,bazıları ise üstüme basıyordu. Bu pislik yerden nefret ediyordum. Bir süre sonra baygınlık geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hepsi Bir Nefes
FanfictionMelekler insanlardan farklı olarak duygulara sahip değildir. Onlarda sade ve itaat duygusu vardır. Ama bazen o kadar saf ve masum oluyorlar ki başkaları için göz yaşı döküyorlar. O da bir melekti ve günah işleyen bir şeytana aşıktı. Şeytanın günahl...