3.Bölüm🐾

2.6K 94 30
                                    


En kusursuz cinayet , birinin yaşama sevincini öldürmektir.
~Paulo Coelho

Asiye'nin Anlatımıyla
💓

Arabadan kendimi nasıl attığımı bilemeden, abimin yanına koştum. Karnı kanlar içindeydi.

"Abi."

Gözümden yaşlar akıyordu. Ona bunu yapan adam koşarak kaçmıştı. Sadece bağırıyordum. Abimi de kaybedemezdim. Yengem, Ömer, Emel, Oğulcan, Aybike de yanımıza gelmişti. Tüm mahalle toplanmıştı. Doruk'da yanıma gelmişti.

Doruk: Tamam ambulansı aradım sakin ol.

Ömer: Ne işin var lan senin burda?

" Ömer, kavganın sırası değil."

5-8 dakika sonra ambulans gelmişti. Ömer abimle ambulansa bindi bende Doruk'la gidiyordum. Arkada da Emel vardı.

Emel: Abla, abim bizi bırakmayacak değil mi?

"Bırakmayacak güzelim. Ona bir şey olmayacak."

Emel: Abla bu abi kim?

Doruk'a bakıp Emel'e döndüm.

"Sınıftan bir arkadaşım güzelim."

5-10 dakika sonra hastaneye vardık. Abimi sedyeye aldılar. Elini tutup bir yandan koşuyordum bende. Yoğun bakıma aldılar.

Hemşire: Hanımefendi buraya giremezsiniz!

Arkamı döndüğümde Ömer'e koşarak sarıldım.
Deli gibi ağlıyorduk ikimizde.

Ömer: Abim iyi olucak tamam mı?

Burnumu çekerek,"tamam" dedim. Koltuklardan birine oturduğumda Emel Doruk'un kucağında ağlıyarak Doruk'a sarılmış, Doruk'da onu bir eliyle tutuyor bir eliyle de saçını okşuyordu. Yanımıza doğru geldiler. Onların bu haline gülümsedim. Doruk Emel'i kucağından indirdiği gibi Emel bana sarıldı. Doruk da yanıma oturdu. Amcam da buraya gelmişti.

Orhan: Ya bu nasıl olur? Kim Kadir'imi bıçaklar, neden ? Koruyamadım yavrumu.

Amcam ağlıyordu ama kendisi bizi zor durumda bırakan kişilerden biriydi.

Orhan: Ah ah! Siz bana Melih'imin emanetiydiniz.

Ömer: Amca yeter! Ya sen bizi eve almadın! Kümese attın, kümese! Şimdi geçmişsin karşımıza sizi koruyamadım, siz bana kardeşimin emanetiydiniz. Bizi kimsenin düşündüğü yok! Bir abim ya, bir abim var. Oda içerde can çekişiyor. Eğer ona bir şey olursa hepten kimsesiz kalırız.

Emel iyice bana yaklaştı. Beline elimi dolayıp saçını öptüm.

"Ömer tamam, yeter! "

Ömer: Ne yeter ya, ne yeter?

Ömer asi konuştukça daha da üzülüyordu amcam. Ama haklıydı Ömer, fakat şuan sırası değil.

"Ömer dışarı çık sen Oğulcan'la bir hava al."

Ömer: Hayır, abim burda can çekişirken bir yere gitmiyorum.

Oğulcan: Ömer hadi abi. Gel biz bir dışarı çıkalım.

Ömer bıkkınlıkla başını salladı.

🧸

Yarım saattir bekliyorduk. Hâlâ bir doktor yada hemşire çıkıp bizi bilgilendirmedi. Doruk'da hâlâ burdaydı. Hiç konuşmuyordu ama destek olmak istediği burda durduğundan belliydi.

Emel: Abla ben acıktım.

Emel'e cevap vericekken Doruk konuşmaya başladı.

Doruk: Fıstık gel biz seninle hastanenin kantinine gidelim. Olur mu?

Emel bana baktı, onayımı almak istiyordu. Gözlerimi tamam anlamında kapayıp açtım. Gülümsedim. Doruk elini Emel'e uzattı. Bende Doruk'a bakıp gülümsedim. Gerçekten iyi biri mi acaba ? Diye düşünmeden edemiyorum. Emel Doruk'un elini tuttu ve gittiler.

🍀

2 saat sonra abimi normal odaya aldılar. Doruk hâlâ burdaydı. Akşam olmuştu, yengem , amcam ve Aybike eve gitmişlerdi.

Aslında amcam gitmek istememişti ama yengem zorla eve gitmeye ikna etmişti onu. Emel Doruk'un kucağında uyuya kalmıştı. Oğulcan ile Ömer bir kenarda oturmuş konuşuyorlardı. Aslında Doruk'un geldiğini biliyorlardı ve ona arada bir sinirli sinirli bakıyorlardı.

Odaya kontrol için bir hemşire yanına da doktor girdi. 5-10 dakika sonra çıktılar.

"Durumu nasıl?"

Doktor: Durumu gayet iyi. En az yarım saat sonra uyanır. Merak etmeyin hastamız çok güçlü çıktı.

"Peki içeri girebilir miyiz? "

Doktor: Uyandığı zaman evet ama şuan olmaz.

" Anladım."

Doktor ve hemşire gülümseyerek gittiler. Bende Doruk 'un yanına oturdum.

Doruk: Durumu nasılmış?

"İyiymiş. En az yarım saat sonra uyanır, dedi doktor. "

Doruk: Umarım iyi olur. Abin için çok üzgünüm.

"Umarım."

Emel'in saçıyla oynuyordu.

"Şey Doruk?"

Bana doğru döndü.

Doruk: Efendim.

" Teşekkür ederim. Yani yanımda durup yardımcı olduğun ve Emel'le ilgilendiğin için"

Gülümsedi.

Doruk: Her zaman .

💟

Yaklaşık 40 dakika sonra abim uyanmıştı ve bizde yanındaydık.

"İyimisin abi? "

Kadir: İyiyim.-öksürür- Emel nerde?

"Ha o mu? Doruk'un kucağında uyuyordu."

Kadir: Doruk neden burda?

Gel şimdi doğruyu söyle Asiye'cim. Abi benim kıyafetlerimi almışlardı sonra Doruk bana kıyafetlerini verdi daha sonra beni eve bırakmak istedi bende tamam dedim sahil kenarında balık ekmek yedik ve yarım kalan ödevimizi yaptık daha sonra beni evime bırakırken senin bir adamla kavga ettiğini ve bıçaklandığını gördük.:) Diyemezdim.

"Ödev için bize geliyordu seni de yolda görmüş işte."

Ömer bana seninle sonra görüşücez bakışları atıyordu. Ah , ah!

Oğulcan: Abi boşver sen şimdi Doruk'u falan. İyi misin kimdi o herifler?

Kadir: Boşverin abicim. Sizi ilgilendirmiyor o konu.

Ömer: Abi nasıl bizi ilgilendirmiyor ya? Hani bizim gizlimiz saklımız yoktu. Kim yaptı bunu sana..

Kadir: Doruk'un araba parasını çıkartmak için borç para aldığınız herif!

Bir anda duyduğum şey şoke etmişti beni. Bir kaç saat önce gerçekten iyi biri olabileceğini düşündüğüm, ihtimal verdiğim adam yine bir işin altından çıkmıştı.

"Ne?"






~ Merhaba dostlar! 🙋🏻‍♀️Yeni bir bölüm ile karşınızdayım. Beğeniyor musunuz? Gidişat nasıl sizce? Düşüncelerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz. Vote atarsanız ve beni takip ederseniz sevinirim. İyi okumalar dilerim. 💕~

~OLMAZSAN OLMAZ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin