~OLMAZSAN OLMAZ~

17.Bölüm 🐾

"İnsan düşleri öldüğü gün ölür."
~Yaşar Kemal

Son dersi de bitirdiğimizde eşyaları çantama yerleştiriyordum bir yandan da Berk baskı yapıyordu bana. Yapar tabii!

Berk: Hadi oğlum desene!

"Of Berk of!"

Cidden ne olmuştu buna böyle? Aşık haller falan.
Aybike'ye seslendim hemen.

"Aybike bir bakar mısın?"

Berk: Naptın lan?!

"Şuan susmalısın."

Berk bir şey dememişti Aybike'de bizim yanımda gelmişti. Tabi Ömer ve Oğulcan tip tip bakmaktan kaçınmıyorlardı. Normal,normal.

Berk: Aybik bebeğim ben seni çok özledim ya.

Gözlerimi kocaman açıp Berk'e baktım. Salak mı çocuk? Bari ben uykudayken konuşsalardı. Berk sen kahve iç Nurgül Yeşilçay.

Aybike: Hihihi gerizekalı.

Bak bu kızı seviyorum. Geçişleri güzel.
Durumu acilen toparlamam lazımdı.

"Aybike sende bizimle şarkı yarışmasına geliyorsun lütfen çok soru sorma Asiye'yi bekletmek istemeyiz değil mi?"

Berk'in yüzünde yamuk bir gülümseme vardı.

Aybike: İyi de neden?

Ordan kurtarıcım konuştu. Sakla samanı inekler aç kalsın.

Asiye: Hadi Aybike!

"Söylenmeye başladı bizimkisi bence sen git ve yarın sizi almaya geleceğim."

Aybike: İyi öyle olsun madem ama kurtuldun sanma bunun da altından bir şey çıkıcak.

Aybike yanımızdan ayrılıp Asiye'lerin yanına gitti.

"Ee Berko?"

Berk: Hı?

"Gidelim mi diyorum hani."

Berk: Tabi tabi gidelim.

Cidden aşık olmuş bu aptal! İki dakika yerinde rahat dur be kızım. Neyse ben zaten Oğulcan'ı seviyorum. İyi bak ne güzel.

———————

Sabah erkenden kalmıştım. Bu gün büyük gündü. O yarışmayı kazanıp bir şekilde birinci olmalıydık. Asiye bana güveniyordu bende ona güveniyordum. Onu güvenini boşa çıkartamazdım. O benim için değerliydi hemde çok. O ilk tokattan sonra olanlar olmuştu zaten kalbimde. Sadece bunu kendime söyleyemedim. Hep inkar ediyordum. Ama bence benimde mutlu olma zamanım gelmişti artık. Hadi o zaman şampiyon koş banyoya!

Banyoya gidip hemen bir duş aldım. Daha sonra aynanın karşında yeni çıkan sakallarımı kestim ve özenle seçtiğim,sürekli kullandığım çikolata  kokulu losyonumu kullandım. Banyodan çıkıp üzerime ten rengi pantolonumu,çizgili siyah tshirtümü giydim. Son olarak da üzerime yeşil hırkamı geçirip, beyaz ayakkabılarımı giydim.                   Parfümümü,çikolata kokan,sıktım.
Saçlarımı yapmadım dağınık bence gayet tatlı duruyordu. Kedi gibi. Yaniiiii.
Gitarımı, cüzdanımı,telefonumu ve arabanın anahtarını alarak evden çıktım. Arabaya geçerken hemen Berk'i aradım.

"Hazırsınızdır inşallah Berk efendi."

Berk: Ya oğlum ne dalga geçiyorsun. Evet evet nerdesin sen? Daha kızları almaya gideceğiz.