30

717 71 9
                                    

Felix

Pansumanı bitirip bir süre onu izledim dedikleri beni paramparça etse de buradaydım onu karşısında. İstemeyerek  de olsa ayağa kalktım ve dış kapıya doğru ilerlerken son kez ona baktım

'Ben gidiyorum changbin'

Cevap gelmediğinde son kez ağzımı açtım son konuşmam dı ne de olsa

' şu an bana hayatım da tattığım en iğrenç duyguyu tatırdın changbin zehir gibiydi. Ama biliyor musun en güzeli de seninleydi en tatlısı kendimi en değerli hissettiğim. Birine sonsuz güven hissettiğim tek insan da sendin bu yüzden changbin umarım iyi günlerimizi hatırlarım beni kandırdığın gerçeğini unutup kendi kafamda benim için dünyalara bedel changbini hatırlarım ve hayata tutunurum. '

Derince nefes alıp ellerimi önümde birleştirdim

'Seni seviyorum changbin. Umarım benim hislerimi her güzel duyguyu rol yapma gereği duymadan sevdiğin biriyle tadarsın. Seni seviyorum. '

Arkamı dönüp kapının kolunu kavradım

'Beni sevme Felix '

'Benden nefret et. Bana küfür et. Iki yumruk ta sen at evi yık her şeyi kır ve beni bu çukurda yalnız bırakıp git '

Ayağa kalkıp bana doğru savsak adımlarla yürürken ona döndüm bu kadarı da fazlaydı artık

' bırak ta ne tepki vereceğime kendim karar vereyim olur mu.  kimi seveceğini seçemiyorum bari seveceğim kişiye ben karar vereyim. Sen cidden..'

Gözlerim bulanıklaşırken dışarıya kadar tutamadığım yaşlara lanet ettim

' ağlama '

Cılız sesiyle yanıma gelip kollarımı kavradı

' ben ikimiz için ağlayacağım sen de ağlama sen ağlarsan benim yaptığım her şey boşa  gider '

' ne yaptın changbin ikimiz için ne yaptın da beni terk ediyorsun '

Yavaşça yüzüme yaklaşırken gözlerim dudaklarına kaydı.  Böyle bir durumda beni öpmesi çok absürt değil miydi

Dudaklarımız arasında milimler varken gözümü kapadım kokusu içki ağırlıklı olsa da kendine has kokusu hala belli oluyordu
Kafası dudaklarımı es geçip omzuma düştüğünde bedeni düşmesin diye kollarımı sırtına sardım

'Özür dilerim yongbok'

'Ne diyorsun sen ayağa kalk! Kim sana bu kadar iç dedi?!'

Bedenini daha fazla taşıyamayınca vakit kaybetmeden yatağına götürdüm. Yorganı da üstüne örtüp geri çekildiğimde bileğimden kavramasıyla acaba ne kadar daha acı çekmem gerek diye düşündüm

' git buradan seni sevmiyorum '

Bunu dedikten sonra bileğimi daha sıkı kavraması ne kadar gülünç olsa da şu an gülecek bir ruh halinde değildim.

' git diyorsun ama elimi bırakmıyorsun '

' git dedim '

Bu sefer bileğimi çekip üstüne düşmemi sağladıktan sonra sanki kaçmayayım diye iki koluyla sıkıca sarıp yorganın altına sokmuştu bedenimi

' gitme..'

Kafasını boynuma gömdüğünde bu hissi özlediğimi hissettim. Anında benim ellerim de saçlarını bulduğunda hafif hırıltı çıkarıp boynumda hafifce hareket etmişti

'Beni seviyorsun changbin '

Beni sevdiğini söyle tek ihtiyacım olan bu

' keşke sevmeseydim felix keşke az önce söylediklerim doğru olsaydı '

Biliyordum

Bir nedeni olduğunu biliyordum

'Benden seni seviyorum changbin '

'Seni çok seviyorum yongbok '

****

《LEE YONGBOK | Changlix》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin