23

820 78 1
                                    

Changbin

'binnie?'

Gergince bana bakan sevgilimle elimdeki tepsiyi masaya bırakıp yanına gittim

'ah ben ona binnie diyorum ismi biraz uzun olunca sevgili değiliz yani yanlış anlam'

Yura komik bir şey demiş gibi gülüp kolumu kavradı. Ne istiyorsun ki kolumdan

'changbin isminin uzun olduğunu düşünmüyorum ayrıca changbin kısaltmayla konuşmayı sevmez yani sevgili olmadığınızı anlamak için bu küçük ayrıntıyı bilmek yeter'

Felixe göz ucuyla baktığımda tek kaşını kaldırmış ve gözünü kolumu tutan yuraya dikmişti

'ayrıca sevgili olmadığın birinin kolunu kavraman hoş değil belki sevgilisi vardır ve yanlış anlamaya yol açabilir'

'changbin kadar popüler birinin sevgilisi olsa bunu bilirdik zaten ayrıca felix değil mi onun yakın arkadaşısın olsa ilk sen bilirsin'

Felix sinirle güldü

'doğru en yakın arkadaşı olarak bilirdim heralde neyse ben gideyim artık siz de takılın'

Felix arkasını döndüğünde masaya bıraktığım tepsiden peçeteyi alıp tosta sardım ve peşinden gitmek için adım attım

'hey beni bırakma binnie arkadaşınla her zaman görüşebilirsin zaten'

'bana binnie deme ve seni arkadaşıma tercih edeceğimi düşünme'

Çıkışa doğru giderken aklıma gelen şeyle tekrar ona döndüm

'ayrıca sevgilim var bana yakın davranmayı kes'

Sesim yüksek çıkmış olacak ki herkes bize doğru dönmüştü
Umursamadım ve felixi aramak için hızlı adımlar atamaya başladım.

***

'sevgilim?'

'sevgilim derken?'

Çok güzel trip yiyecektim

'açsın değil mi al bakalım'

Elimdeki tostun hala sıcak olması beni gülümsetirken minik elleriyle tostu kavramasını bekledim.

Çok geçmeden tostu almış ve yemeye başlamıştı

'sen aç değil misin?'

'hayır sen yiyebilirsin'

'tamam o zaman'

Tostu bitirdiğinde cebimdeki peçeteyle yanağının yanındaki kırıntıları temizlerken dudaklarını öne doğru uzatmış gözlerini yummuştu. Yavaşça telefonumu çıkartıp fotoğrafını çektiğimde kamera sesiyle gözlerini hızla açmış ve gür sesiyle bağırmıştı

'yaa. Hemen sil onu'

Kafamı gülerek iki yana salladım ve ayağa kalktım

'telefon benim fotoğraf benim silmeyeceğim'

'gel buraya'

Ayağa kalkıp koşmaya başladığında aklıma gelen anılarla daha çok güldüm daha ilk geldiğimiz gün bu bahçede sarhoş şekilde dolaşıyordu.

'yakaladım seni. Aaah'

Üstüme atlamaya çalışırken geri çekilmemle yere düşmüş ve onu tutmaya çalışırken bende üzerine düşmüştüm

'changbin kalk üstümden ayı gibisin'

'ayı mı'

Bedeninin altımda olmasının verdiği avantajla tek elimi kaldırıp dağılmış saçlarını düzelttim

'ayısın demedim sadece ağırsın demeye çalıştım'

'Ama alındım Lixxie ne yapacağız'

Dudağımı öne doğru uzattığımda tepki vermemiş ve kafasını çevirmişti

'bana bir daha lixxie deme kısaltmalardan nefret ediyorum'

Olayı anladığımda hafifçe kıkırdadım

'ama ben senin binnienin değil miyim yongbokshi?'

'niye o kadının biniesi mi olmak isterdin yoksa'

'sadece senin binnienim'

Yavaşça yaklaşıp dudağının kenarına minik bir öpücük bırakıp çekileceğim sırada kolumdan tutumuş ve dudaklarımızı birleştirmişti. Yavaşça öpüşüne karşılık verirken bacağını hafifçe kaldırıp küçüğüme sürttüğünde şaşkınca suratına baktım

'sen..'

'seni özledim binnie'

Evet bende onu fazlasıyla özlemiştim fakat sevgili olduğumuz ilk gün bunu yapacak değildik

'ilk günden olmaz felix'

Yavaşça üstünden kalkınca bağdaş kurarak oturmuş ve omuz silkmişti

'sanki hiç yapmadık da'

'sevgili olarak hiç yapmadık evet ve bu gün yapmayacağız'

'tamam be'

Yavaşça gülümsedim sinirliyken bile tatlıydı

'hadi gidelim'

***

《LEE YONGBOK | Changlix》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin