Yeni hikayemle karşınızdayım. Beğeneceğinizi umuyorum.
İyi okumalar! ♧
2013 YILI
OKULUN İLK GÜNÜ
Annemin ısrarlı sesiyle -her ne kadar gözlerimi açmakta dirensem de- gözlerimi açtım. Bu kadına da acıyom he, her gün beni kaldırmak için uykusundan uyanıyor. Halbu ki telefon alsanız alarm kurarım, ben kendim kalkarım. Oh mis.
Her ne kadar sıcak yatağımdan ayrılmak istemesemde bügün okulun ilk günüydü ve geç kalmak istemiyordum. Yatağımla vedalaşıp ayaklarımı soğuk zeminle birleştirdim. Oha çok soğuk harbiden de laan. Ayacıklarım dondu mübarek.
Banyoya doğru yürüdüm. Elimi ve yüzümü yıkadıktan sonra üstümü değiştirmek için odama girdim. Dolaptan kıyafelerimi alıp hızlıca üstümü değiştirdim. Geceliklerimi katlayıp dolaba yerleştirdim. Demek isterdim ki tabiki öyle bişiy yapmadım. Sağlıklı bir Mine asla geceliklerini dolabına katlayıp koymaz! Yatağıma fırlattım kısacası.
Saçımı yapmak için aynanın karşısına geçtim. Kıvırcık saç olum bu öle hemen şekil verilmiyo. -.s.s- On dakikanın ardından nihayet saçımı yaptım ve mutfağa gittim. Kahvaltımı hızlıca yapıp çantamı taktım. Evden çıktım. Okul evimizin bulunduğu sokağın hemen çarprazında olduğu için beş dakika içinde okula varmıştım. Herkez müdürün konuşmasını dinlemek için bahçede sıra olmuşlardı. Hayır anlamıyorum bu müdür bey abi niye okulun ilk gününde konuşma yapıyorki. Bırak da gidelim sınıfa.
En yakın arkadaşımın olduğu yere gittim.
"Selam kanka."
"Kanka naber yaa?"
"İyidir. Okul başladı lan yine."
"Sus kanka. Okulla ilgili bişiy duymak istemiyorum."
"Anlıyorum kankacım halini. Neyse, müdür başladı yine." Sevgili okul müdürümüzün yine bir sıkıcı 'okulun ilk günü' konuşmasında sizlerle birlikteyiz. Bugün.. Mala bağladım yine.
Müdür konuşmasına devam ederken Su'ya fısıldadım.
"Olum karma olcaz lan. İnşallah aynı sınıfa düşeriz be kanka. Allam nolur Su'cuğumla aynı sınıfta olalım. Nolursun!"
"Ayh, inşalah kankacım." Biz böyle konuşurken Müdürün konuşması bittiğinde küçük sınıflar sınıflarına gittiler. Sadece bizim sınıf ve karma olacağımız sınıf kalmıştı sırada. Müdür yanımıza geldi ve elindeki kağıdı okumaya başladı. Öğrencilerin hangi sınıfa gittiklerini okurken bir anda Su'nun ismi okundu ve 6/a sınıfnda olduğu söylendi. İçimden "Lütfen bende 'A' sınıfında olayım." diye yalvarırken benim ismim okundu.
"Mine Çağdaş 6/a sınıfındasın." Oha. Müdür benim ismimi okur okumaz içimden sevinç çığlıkları atıyordum. Daha fazla beklemeyerek usulca Su'nun olduğu yere geçtim. O da çok mutlu olmuştu. Aynı sınıftaydık. Müdür diğer öğrencilerin isminide okuduktan sonra sınıflarımıza dağıldık. Su ile duvar kenarında üçüncü sıraya oturduk ve öğretmenin gelmesini bekledik. Birkaç dakika sonra okulumuzun yakışıklı öğretmeni Gökçe hoca sınıfa girdi. Ayağa kalktık ve hep bir ağızdan "Günaydıığn Öğğreeetmeniiğm" diye bağırdık.
Gökçe hoca oturmamızı söyledi ve oturduk. Hocamız altıncı sınıf ile ilgili bir şeyler anlattı dikkatle onu dinlerken -ne dinlemesi lan dikkatle zilin çalmasını bekliyodum- zil çaldı. Su ile kol kola girip dışarı çıktık. Bahçede birkaç dakika gezinmemizin ardından giriş zili çaldı ve sınıflara girdik. Bu ders kitaplarımızı alacaktık. Olum çok ağır oluyo onlarda yaa.
Hocamız isimlerimizi teker teker okudu ve sınıfta ikşerli sıraya geçtik. Kitaplarımızı almak üzere aşağıya indik. Sırasıyla herkez kitaplarını alırken sıra bana gelmişti. Elime kitapların olduğu poşeti aldım ve Su ile sınıfa çıktık.
Tekrar yerimize oturduğumuzda zilin çalmasını bekliyorduk. Yaklaşık on dakikanın ardından zil çaldı ve evlerimize gitmek için kalktık ve sınıftan çıktık. Su sahte bir sinirle konuştu.
"Okuldan nefret ediyorum!" dediğinde kıkırdadım.
"Bendee!"
Arkadaşlar bölümü geç yayımladım çünkü okunma sayısının çoğalmasını bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ortaokul Aşkım
Teen FictionBaşlarda aptal bir çocukluk aşkı gibi gelmişti. Diğerlerinden farksız gibiydi. Önemsememiştim. Önemsenecek bir yanı olduğunu düşünmemiştim ya da. Fakat zamanla hissettiğim duygular benimle birlikte büyüdü. Kalbimi, aklımı ele geçirdi aşkın. Gözlerim...