Multi vaar. Ben bu multimizi çok sevdim niyeyse.
İyi Okumalar!
2013 Yılından Devam.
Okulun 2. Dönemine yakın zamanlar.
Okulun somestır tatiline girmesine az bir zaman kalmıştı. Bu zaman içerisinde sınıf arkadaşlarımla iyice kaynaşmıştık. Bu zamana kadar dersler gerçekten zor gelmişti fakat sömestır tatilinde çalışmak için fırsatım olacaktı. Özellikle matematiğimi düzeltmeliydim.
Öğretmenin gelmesini beklerken üçüncü dersin kitaplarını çıkartıyordum. Su ile daha çok ispanyolca şarkı ezberlemiştik ve zorlanmadan söyleyebiliyorduk. Şarkı söylemeyi hep sevmiştim. Sesimde kötü değildi zaten.
"Hoy contigo estoy mejor..." Su'nun sesini duymamla düşüncelerimi rafa kaldırdım ve ona eşlik ettim.
"Si todo sale mal..." İkimiz keyifle şarkımızı söylerken Su ikizi Deniz yanımıza geldi ve bizi hiçte hoş olmayan bir şekilde susturdu. Kendisi ispanyolca şarkı söylememize gıcık olurda. Fakat Su ve ben ona aldırmayarak şarkımıza devam ettik. Deniz ise bu sırada sinir küpüne dönmüştü.
"Pienso que las cosas suceden..." şarkımız sonunda bittiğinde nefes nefese kalmıştım. Solunum yollarıyla ilgili problemlerim olduğundan dolayı bu tür hızlı şarkılarda nefesim çoğu zaman yetmiyordu. Bu gerçekten can sıkıcı bir durumdu. Derin nefesler almaya başladım. Birkaç saniye sonra nefesim nihayet düzene girmişti. Hocada sınıfa girmişti. Derslerimiz çoğu zaman Efe'nin komklikleriyle geçiyordu. Efe komik bir arkadaştı. Dersleri kaynatmakta da üstüne yoktu. Onunla pek samimi olmasakta konuşuyorduk. Efe Su'ların mahallesinde oturuyordu. 6/b'de de Efe'nin kuzeni vardı. Duru. Su, Deniz, Duru ve Efe çocukluk arkadaşlarıydılar. Açıkcası Duru'dan pek haz etmezdim. Su ile yakın arkadaş olduğumuzdan beri bana soğuktu. Onun öncesinde pek konuşmuşluğumuz yoktu zaten ama şimdi daha da soğuk bana karşı. Gerçi umrumda değil. Su ile arkadaş olabilirler ama Su benimde yakın arkadaşım. İşte bu yüzden Duru'yu pek takmamaya çalışıyorum.
Öğretmenimiz içeri girdi ve sıkıcı bir matematik dersine başladık. And Denklemler konusundayız. Hadi bize iyi dersler. Dersten sonra görüşürüz dostlar! Ahey, nokta se.
***
Matematik dersinin ardından teneffüsteyiz ve Su ile petekte konuşuyoruz. Sıcak peteğe elimi dokundurdum ve sınıftakileri izlemeye başladım. Aynı zamanda bir kulağım Su'daydı.
"Kanka ben bir Duru'nun yanına gitcem. Bir şey söylicektim unuttum. Gelirim birazdan." Su'ya döndüm ve başımı olumlu anlamda salladım. Su sınıf kapısından çıkarken yanmakta olan elimi petekten çektim ve göğsümde birleştirdim. Sınıfta kimileri dedikodu yapıyor, kimler ise futboldan bahsediyorlardı.
Yanıma gelen kişiyle irkildim ve sağ tarafıma baktım. Yanımda Yağız vardı.
"Selam Mine." Yağızla arada bir konuşurduk. Komik bir kişiliği vardı. Aynı zamanda garip. İyi arkadaştı ama. Ehheh.
"Selam."
"Naber?" Camdan dışarıya bakarken cevap verdim.
"İyidir, senden naber?"
"İyi." Dışarıyı izlerken gözüm biraz ileride çıkan dumanlara kaydı.
"Biryer mi yanıyor?" diye sorunca Yağız'da benim baktığım yere baktı. Tekrar bana dönerek konuştu.
"Büyük ihtimalle soba dumanıdır." Allah aşkına konuya bakar mısınız? Dumanlar. Sanane dumandan salak!
"Aynen." ellerimi peteğe koydum.
"Neyse, sonra görüşürüz."
"Görüşürüz." dedim ve Yağız'ın arkadaşlarının yanına gidişini izledim. Birkaç dakika sonra Su yanıma geldi.
"Ne konuştunuz?"
"Sen nerden gördün lan?" dedim gülerek Su'ya. Oda güldü ve konuştu.
"Ben gelirken Yağız gidiyordu."
"Havadan sudan konuştuk işte ya." Su başını salladı ve şarkı mırıldanmaya başladı. Ve tabiiki bende ona eşlik ettim. Şarkıyı söylerken aklıma gelen şeyle durdum.
"Duru'ya ne söyledin?"
"He o mu? şey ya bugün bize gelsene dedim." 'Hmm' gibi bir ses çıkartım ve şarkıya devam ettim. Hayır saçmalamayın, kesinlikle kıskanmadım! Tamam belki birazcık. Eheh.
Zil çaldı ve sınıf dolmaya başladı. Bizde hala peteğe yaslanmış konuşuyorduk. Fakat öğretmen gelince hemen sıramıza geçtik. Sıraya geçerken gözüm bir an Yağız'a kaydı. Fakat hemen toparladım. Bu neydi şimdi?
Neyse. Okulun bitmesine iki ders kalmıştı. Ve bu derste matematikti. Ne hoş (!) Cidden, matematik derslerinden nefret ediyorum. Anladığım konular olunca tamam iyi güzel de kesirlerle ilgili cidden problemlerim var. O konuya bi türlü ısınamadım. Çok itici geliyo bana. Hıh.
Biliyorum, sizde matematikten nefret ediyorsunuz! Gelin bi' sarılalım.
***
Okul bitti! Nihayet. Matematik dersinden sonra ki dersler güzel geçmişti. Müzik ve serbest etkinlikler olduğu için herhalde. İhihih.
"Yarın görüşürüz Mine!"
"Görüşürüz kanka." Su merdivenlerden yukarı evine doğru giderken bende kendi yolumdan yürümeye başladım. Okulumuzun hemen çıkışında iki tane merdiven vardı. Biri yukarı ki mahalleye, diğer ise aşağı ki mahalleye çıkıyordu. Bense orta yoldan gidiyordum. Okulumuz zaten mahalle içinde olduğu için buraları iyi biliyordum. Size nerede oturduğumuzu söylememiştim değil mi? Bursa'da yaşıyoruz biz.
Bunuda araya sıkıştırdık işte, yeah!
Bugün gözlerim nedense sürekli Yağız'a kaymıştı. Buna bende anlam veremiyordum. Fakat Yağız'la göz göze geldiğimizde karnımda kelebekler uçuşmuştu o ayrı şey tabii. Fakat midemde ki kelebekleri hiçte doğru olmayan bir şekilde kovmuştum hemen.
Evin önüne geldiğimde kapıyı çaldım ve açılmasını bekledim. Sonunda kapının sesini duyduğumda irkildim. O nassıl bir sestir öyle yahu! Bizi korkutmaya mı çalışıyonuz? Kapıyı açtım ve merdivenlerden evimizin kapısının olduğu kata çıktım. -Çıkmaya çalıştım daha doğrusu, çantam çok ağırda- Evin kapısı açılır açılmaz içeri girdim ve çantamı omzumdan güç bela yere attım. Ardından ağrıyan omzumu ovdum.
Günün geri kalanı normal geçmişti. Ödevlerimi yapmıştım, bilgisayarda dolanmıştım. Şimdi ise yatakta uyuyamıyordum. Çünkü aklım Yağız'daydı. Gerçekten yatağa girdiğimden beri onu düşünüyordum. Ah, pekala onu aklından çıkart Mine, alt tarafı arkadaşın.
Ay, o değilde, Yağız çok güzel gülüyo lan.
Kenidim boğazlamak istiyorum şu anda! Çıkart onu aklından, çıkart! Ah, cidden neden onu aklımdan çıkartamıyorum? Alt tarafı klasik bir konuşma oldu aramızda. Neden bu tepkiyi veriyorsun be beyincim? Hı, anltsna brz.
Beynimle girdiğim konuyu rafa kaldırdım ve uyumak için gözlerimi kapattım. Uyku beni kolları arasına alırken aklımın bir köşesinde hala Yağız vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ortaokul Aşkım
Teen FictionBaşlarda aptal bir çocukluk aşkı gibi gelmişti. Diğerlerinden farksız gibiydi. Önemsememiştim. Önemsenecek bir yanı olduğunu düşünmemiştim ya da. Fakat zamanla hissettiğim duygular benimle birlikte büyüdü. Kalbimi, aklımı ele geçirdi aşkın. Gözlerim...