-12-

1K 145 325
                                    

Zibilyon yıl oldu, fici unuttuysanız son bölümlere kısaca göz gezdirin dnsldnsşkxşakdşd

Sizden habersiz evlendirdim bunları çünkü neden olmasın ✧(。•̀ᴗ-)✧

..................................

-Aylar sonra-

" Namjoon cidden inanamıyorum sana! Bir günlüğüne çocukları emanet ettim ve eve geldiğimde karşılaştığım manzara bu mu? Ağlayan Gguk, hastalanmış Jimin, yukarıda bağıran Yoongi- "

" Hayatım ama açıklayabilirim. Ggukie uykusu geldiği için ağlıyor. Yoongi ise Taehyung yine onun ödevini karaladığı için bağırıyor. Jimin ise... umm. "

Bakışlarını kaçırıp parkeleri izlemeye başladığında Seokjin kaşlarını çatarak devam etmesi için işaret vermişti.

" Jimin ise ne, Namjoon? "

" Şey, sadece acıktım demişti, yani göbeğini ovalayıp beni mutfağa götürdüğünde acıktığını anlamıştım. Dolaba baktım ama onun yiyebileceği tarzda bir şey yoktu. Bu yüzden ben de ona yemek yapayım dedim ve- "

" NAMJOON JİMİN'İ ZEHİRLEDİN Mİ YOKSA? "

Seokjin dehşetle konuştuğunda Namjoon endişe ile hızla kafasını iki yana sallamıştı.

" Hayır hayır Seokjin ne saçmalıyorsun? Zehirlemedim tabii, sadece kullandığım malzemelerin birinin azıcık tarihi geçmiş, bu yüzden karnının ağrıdığını söyledi ve şimdi uyuyor. "

" İnanmıyorum sana Namjoon. " Hızla elindeki poşetleri bırakıp, yukarı çocukların odasına çıktığında minik bedenin yatağında kedi gibi kıvrılarak uyuduğunu görmüştü. Gülümseyerek yatağın ucuna oturduğunda, Jimin gözlerini açmış, birkaç kez minik yumruklarıyla gözlerini ovuşturmuştu.

" Jiminie, iyisin değil mi bebeğim? "

Minik olan kafasını salladığında rahatlayarak derin bir nefes vermişti. Ona bir şey olması düşüncesi bile dehşete düşürüyordu Seokjin'i.

" Aç mısın Jimine? " Tekrar kafasını salladığında kollarını küçük bedene sararak kucağına oturtmuştu.

" Hm peki Jiminie'nin minik göbüşü ne yemek istiyor? Ne hazırlayayım size? "

Gülümseyerek sorduğunda Jimin parmakları ile "çikolata" demişti.
"Açsan çikolata karnını doyurmaz ama, beraber poğaça yapalım mı hm?"

Dediğinde Jimin sevinçle kollarını babasının boynuna dolamıştı, bu 'evet' anlamına geliyordu. Seokjin kıkırdayıp ayağa kalkacağı zaman kapı hızla açılıp Hoseok dalmıştı içeriye.

..Birileri Hoseok'a artık kapıyı baskın yapar gibi açmamayı öğretmeliydi.

" Seokjin baba! Babamı bir daha evde bizimle yalnız bırakmaz mısın lütfen? Sabahtan beri babama göz kulak olmaktan yoruldum yahu! "

Seokjin bunun üzerine kahkaha atmıştı. Beş yaşındaki çocuk 28 yaşındaki adama göz kulak oluyordu resmen... Hoseok asla bir çocuk gibi davranmıyordu.

" Hoseok, baban umarım bir şeyleri kırmamıştır. "

" Yemek yapmaya çalışırken az daha senin en sevdiğin takımından bir tabak kırıyordu ama son anda engel oldum. Bu küçücük yaşımda nelerle uğraşıyorum görüyor musun Seokjin baba? Eğer sakar bir babanız varsa hayat gerçekten çok zor. "

Hoseok'un fazla bilmiş yüz ifadesine karşı Seokjin kıkırdayarak kucağında Jimin'le ayağa kalkmıştı.

" Hoseok siz Tae ile beraber boyama yapın tamam mı? Biz Jimin'le poğaça yapacağız. Bu arada Yoon nerede? "

Our Sons Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin