-4-

1.2K 163 292
                                    

Bu bölüm merak edinlen bazı olayları açıklayacağım.

İyi okumalaar <3

...

Jimin'in parkta kaybolması üzerine, Seokjin çocukların hepsini yan evlerinde oturan ve tek başına yaşayan orta yaşlı komşularına bırakmıştı. Kadını tanıyordu bu yüzden içi rahattı.

Şimdi ise Namjoon ile birlikte parkın etrafını arayıp Jimin'in adını sesleniyorlardı. Ses veremese bile babasının sesini duyduğunda ortaya çıkabilirdi.

Seokjin ne kadar güçlü durmaya çalışsa bile sürekli gözleri doluyordu. Onlara bir şey olmamalıydı. Onlar, abisinin emanetiydi. Söz vermişti abisine. Bakacaktı onlara.

Namjoon yanındaki adamın gözlerinin dolduğunu ve çenesinin titrediğini görünce yanına yaklaşarak ellerini elleri arasına almıştı.

" Bakın, gerçekten endişelenmenize gerek yok. Bu kadar kısa süre içinde uzağa gitmiş olamaz. Buralardadır. Ve sakin olursanız daha rahat bulabiliriz."

Seokjin, Namjoon'un sözleriyle biraz daha rahatlamıştı. Etraflarına iyice bakıp yürürken aynı zamanda Jimin'in ismini sesleniyorlardı.

O sırada, yakınlarda olan Jimin, babasının ağzından kendi ismini duyunca, çömelip yaslandığı duvarın önünden kalmış ve etrafına bakınmıştı.

Babasını göremiyordu ama sesi geliyordu. Bulunduğu yerden çıkıp öne doğru bir iki adım attığında ileride olan Namjoon onu fark etmişti ve gülerek hemen Seokjin'in elinden tutarak oraya doğru koşmuştu.

Seokjin yanına vardığında sevinçten çığlık atarak miniğini kucağına almıştı. Jimin ise çok korktuğundan titriyordu ve hıçkırıyordu.

Minik kollarını babasının boynuna dolamış ve başını geniş omuzlarına yaslamıştı. Bir süre sonra Seokjin ayrılmıştı ve Jimin'in üşümüş yanaklarını elleri arasına almıştı.

" Ah bebeğim çok korkuttun beni. Nerdeydin sen? Buraya nasıl geldin?"

Jimin ise minik parmaklarını oynatarak 'bilmiyorum' demişti. Namjoon onları gülümseyerek izlerken Seokjin mutluluktan akan gözyaşlarını silerek Jimin kucağındayken ayağa kalkmıştı.

" Hadi bir an önce eve gidelim. Yoongi ve TaeTae'de seni çok merak etmişlerdir."

Kısa süre sonra Seokjin kucağında miniğiyle eve girerken, Namjoon'da diğerlerini komşularından almış ve Seokjin'lerin evine gitmişti. Eve girdiklerinde kardeşleri Jimin'i görünce sevinçle çığlık atıp ona sarılmışlardı.

" Çok koyktum Şimin neden kayboluyosun? Bak buyam hızlı hızlı hayeket etmeye başladı." - Th

Diyerek kalbini gösterdiğinde büyükler sevimliliğine kıkırdamıştı.

Çocuklar sonunda odadan oyuncaklarını getirip oynamaya başlamışlardı ve hepsi mutluydu. Jeongguk hariç tabii. Uykusu gelmişti ve kimse onunla ilgilenmiyordu. Birinin onu uyutması lazımdı!

Çocuklar arasından en büyük olana takıldı gözleri. Büyük olduğu için onu uyutabilirdi. Hızla yanına doğru emeklemeye başlamıştı ve arkasına geçmişti. Minik yumruklarıyla becereksizce vurmaya çalışmıştı ama büyük olan ona dönmemişti bile.

Jeongguk ise sinirlenip dizleri üzerinde yükselerek Yoongi'nin saçını çekmişti. Büyük olan kısa bir çığlık atınca Hoseok hemen yerinden kalkarak kardeşini kucağına almıştı. Bu bebek çok kiloluydu ve taşımakta zorlanıyordu.

Daha altı aylık bir bebek neye bu kadar sinirleniyordu ki?

Kucağında hemen mayışmaya başlayınca uykusu geldiğini anlamıştı. Bebek arabasındaki yastığı ve battaniyesini alarak koltuğun üzerine sermiş ve Gguk'u yatırmıştı.

Our Sons Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin