Hikaye o kadar soft ki, yazarken dinlendiğimi hissediyorum. Çok rahatlatıcı geliyor bana. Çok seviyorum bu fici.
İyi okumalar ♡
..
Seokjin çalışma masanında oturmuş, odaklanmış bir şekilde çalışırken kapının açılma sesini duymamıştı. İçeri giren minik beden, babası onu fark etmeyince dudaklarını büzerek yanına ilerlemişti.
Sol tarafında durduğunda kazağının ucunu tutarak çekiştirmişti. Seokjin gülümseyerek ona döndüğünde eğilerek minik ellerini tutmuştu.
" Ne oldu Jiminie? "
Jimin bir elini şişik göbeğine koyup patpatladığında Seokjin gülmüştü. Bu onun 'acıktım' deme şekliydi. Saatine baktığında akşam yemeği saatinin geldiğini görünce Jimin'i kucağına alarak mutfağa ilerlemişti.
O sırada Tae koltukta uzanarak çizgi film izliyordu. Yoongi ise yazma ödevini yapıyordu. Evin bu kadar huzurlu olduğuna bakmayın, Tae'nin çizgi filmi bittiğinde, Yoon ödevlerini bitirdiğinde ve Jimin'in de karnı doyduğunda yine yaramazlıklarına başlayacaklardı.
Kısa sürede olsa oluşan sessizlikle Seokjin derin bir nefes almıştı ve Jimin'i tezgahın üzerine oturtmuştu. Dolabın önüne geçip, yemek yapmak için gerekli malzemeleri çıkarmaya başlamıştı.
O sırada Jimin de babasından gizli, tezgahın sonunda olan çikolata paketine ulaşmaya çalışıyordu. Kısa kolunu uzatmaya çalışırken aynı zamanda, onu görüyor mu diye yandan yandan Seokjin'e bakıyordu.
Sonunda pakete ulaştığında gülümseyerek ses çıkarmadan açmaya çalışmıştı. Seokjin onun bu sevimli hallerine gülümsemeden edemedi. Fark etmediğini sanıyordu.
Elindeki malzemeleri tezgaha koyduktan sonra Jimin'in önünde durarak elinden çikolata paketini almıştı.
" Önce yemek yemelisin Jiminie. "
Çikolatayı çocukların yetişemeyeceği yüksek bir yere koyduğunda Jimin ona dudaklarını büzerek bakmıştı. Dudaklarını büzdüğü için daha da şişik görünen yanaklarla, Seokjin karşısında feels geçiriyordu.
" Hadi ama hiç yemeyeceksin demedim ki. Yemekten sonra. Büzme dudaklarını. "
Dediğinde minik olan kafa sallamıştı. Dolaptan çıkardığı malzemeleri alıp yıkamaya başlarken Jimin'de onu izliyordu. Yıkamayı tamamladığında çocukların odasından gelen bir çığlık duymasıyla kaşlarını çattı.
Jimin'i de tezgahtan indirip odaya doğru ilerledi. Taehyung salonda yoktu, büyük ihtimalle yine Yoongi'ye bulaşmıştı. Odaya girdiğinde Yoongi'nin, Taehyung'un saçlarını çektiğini görünce koşarak ayırmaya çalıştı.
" Ne yapıyorsunuz siz? Yoongi bırak hemen kardeşinin saçını. "
Sinirle konuştuğunda çocuklar birbirinden ayrılmıştı ama sinirle birbirlerine bakıyorlardı.
" Çabuk anlatın. Neden kavga ettiniz?"
" Baba pislik Taehyung yine benim ödevimi yırttı. Saatlerdir ona uğraşıyordum ben! " - Yg
Yoon sinirle bağırdığında, Seokjin odağını Taehyung'a çevirmişti. O ise hemen savunmaya geçmişti.
" Ama, ama abimde odaya giymeme izin veymedi. Hem ben pislik değilim hyung! " - Th
" Çocuklar baştan anlatın olayı. "
" Ben ödevimi yapıyordum. Tae odaya girmeye çalıştı ama kapıyı açamadı. Ben de kalkıp açmadım çünkü içeri girince gürültü yaparak ödevimi yaptırmayacaktı. Sonra zorla kapıyı açtı ve hemen masaya atlayarak ödevimi yırttı! Ben de sinirlenince birazcık saçını çektim. " - Yg

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Sons
FanfictionGgukie'nin tombul bacakları, minik parmakları, yeşil emziği ve iki minik tavşan dişleri vardı... Ah, salyalarını da unutmayalım tabii. [NamJin] -Namjin ve Dünya tatlısı beş bebeği-