Biraz duygusal ve soft bir bölüm oldu ಥ_ಥ
İyi okumalar ♡
_
"Bana okulda kötü davranıyorlar baba."
_Küçük olan titreyen sesiyle konuştuğunda, Seokjin sinirle kaşlarını çattı.
" Ne? Ne demek kötü davranıyorlar? "
Dediğinde, Yoongi bir süre dudaklarını büzerek aklındaki kelimeleri toparlamaya çalıştı. Karşısındaki iki büyük ona büyük bir merakla bakıyorlardı.
" Sınıfımızdaki üç tane çocuk var. Okula anne babaları gelince bana nispet yapıyorlar. Benim anne babamın olmadığını her fırsatta yüzüme vuruyorlar. Onlar yüzünden her gün ağlıyorum. Onları öğretmenimize söyleyeceğim dedim ama söylersen seni döveriz dediler. Onlara vurmak istiyorum ama sen kızarsın diye yapmadım. "
Gözleri dolduğu için kısık bir tonda konuştuğunda, ikisi de sinirle çenesini germişti. Bu yaptıkları resmen zorbalıktı.
Seokjin ayağa kalkıp miniğini kucağına alıp tekrar oturduğunda, Yoon hızla başını babasının boynuna gömmüştü.
" Yarın seninle birlikte okula geliyoruz ve bu konuyu öğretmeninle konuşuyoruz tamam mı Yoon? Kimsenin seni üzmesine izin veremem. Hem, senin bir baban var miniğim, unuttun mu? "
Dedikten sonra kafasını dolu gözlerle onları izleyen Namjoon'a çevirmişti.
" Hatta iki baban var. "
Gülümseyerek konuştuğunda, Namjoon'da ona bakarak gülümsemişti ve kollarını yanındaki bedenin beline dolamıştı.
Yoongi arada biraz ezilmişti ama olsun, mutluydu...
***
Seokjin üzerindeki gömleği ilikleyip iyi göründüğünden emin olduktan sonra onu izleyen miniğe döndü.
" Hazırım Yoon. Çıkalım hadi. "
Yoongi kafa sallayıp küçük çantasını sırtına takarak kapıya yöneldi. Kenardaki tabureye oturup ayakkabılarını giymeye çalışırken Seokjin de ayakkabısını giymiş evin anahtarını almıştı.
İkisi çıktıktan sonra kapıyı kilitlerken Jimin, Taehyung ve Jeongguk'u Moonbyul'a bırakan Namjoon geri dönüp onlara doğru ilerliyordu. İki büyük birbirine gülümseyerek baktıktan sonra Seokjin cebindeki araba anahtarını çıkararak arabasına yönelmişti.
Yarım saat içinde arabayı okulun yanına park etmiş ve arabadan inmişlerdi.
Bahçedeki çocuklar ve çocuklarını okula bırakan veliler bir anlığına kafasını onlara çevirmişti.
Hadi ama, lüks bir arabadan iki şık giyimli, seksi bakışlı ve fazlasıyla yakışıklı bir çift çıksa ve haşmetli adımlarla okula doğru ilerlese siz de dönüp bakmaz mısınız?
Ah arkada onlara koşarak yetişmeye çalışan minik Yoongi'yi de unutmayalım tabiki.
Yoongi'nin tarifiyle müdürün odasına geldiklerinde, Seokjin Yoongi'nin elini tutarak kapıyı çalmış ve içeri girmişlerdi.
Orta yaşlarda bir kadın olan müdür onları görünce gülümseyerek oturmalarını işaret etmişti.
" Buyrun, bir sorun mu var? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Sons
FanfictionGgukie'nin tombul bacakları, minik parmakları, yeşil emziği ve iki minik tavşan dişleri vardı... Ah, salyalarını da unutmayalım tabii. [NamJin] -Namjin ve Dünya tatlısı beş bebeği-