♣CESET

136 12 2
                                    

Bu bölümü, hikayelerini ilgiyle ve beğeniyle okuduğum, içtenliģi ve samimiyetiyle daim yanımda olan ve her şeye rağmen yanında olacağım biricik yazarıma, @sevgi006 ablama ithaf ediyorum.

Profiline girerek SESSİZ İSYAN adlı hikayesine bakmanızı tavsiye ederim. Realitenin her zerresinin, kalemiyle eşsiz bir tad bırakacağı bu hikayeyi okurken pişman olmayacağınıza garanti veriyorum.

Beğeni ve yorumlarla bana destek olun lütfen, Sizlere ihtiyacım var :)

Playlist: Papa Roach- Had Enough(acoustic version)

İyi okumalar

***

"Günaydın, Bayan Walter. Bugün de işinize yarayacak bir haber yok galiba?"

Genç gazeteci Türkiye' ye geleli yaklaşık iki hafta olmuştu ancak ne yazık ki dünya çapında duyulması gereken ufacık bir haber bile bulamamıştı ve yeni iş arkadaşlarının sürekli bunu yüzüne vurmalarından da oldukça rahatsızdı. Sonuçta haber bulmaması onun suçu değildi ki!

Amerika'nın ünlü gazete ve haber kaynaklarından biri olan, Washington Post'un üçüncü sayfa yazarıydı ve Türkiye temsilcisi olarak bu ülkeye gönderilmişti.

Gazetesi'nin Türkiye ayağında çalışan bir çok Amerikalı barınıyordu burada. Bu nedenle de çok fazla yabancılık çekmiyordu.

Karşısında da buraya bir yıl kadar önce gelen ekonomi yazarı Bay Matthew duruyordu. Sonunda sabah mahmurluğundan kurtularak genç adama cevap verdi.

"Günaydın, Bay Matthew. Evet, ne yazık ki bugün de sağlam bir haber yok. Böyle giderse sanırım geri dönmek zorunda kalacağım. Geleli iki hafta oldu ancak hiç ilgi çekici bir haber bulamadım. Oysa her saat polis merkezindeyim."

28 yaşında genç bir gazeteci olarak bu kadar hırslı ve sabırsız olması, karşısındaki adamı güldürmüştü. Olgun bir kişiliği ve tarzı vardı ancak bazı hareketleri küçük çocukları andırıyordu.

Pürüzsüz ingilizcesi hoş ve kadınsı bir ses tonuyla birleşince cezbedici bir hal alıyordu. Uzun, acı kahve saçlarını her zaman toplar ve at kuyruğu yapardı. Şık, spor ve aynı zamanda klasik olma konusunda oldukça başarılıydı. Kahverengi gözleri ve şirin, küçük çenesiyle sevimli ama çekici ve tek kelimeyle muazzam bir kadındı.

Fiziksel duruşunun yanında zekasıda onu bu kadar genç yaşta böyle bir göreve sürüklemişti, aslında. Üniversite'yi İngiltere'nin en iyi üniversitelerinden, Cambridge Üniversitesi'nde okurken aynı zamanda başarısı ve zekası nedeniyle yaşıtlarında bir yıl önce bitirmişti okulunu. Yüksek lisans ve master programı için gittiği Amerika'da iş başvurusunda bulunduğu Washington Post, bu genç bayanın cvsini okuduğu anda kabul etmişlerdi. Gazetenin genel müdürünün en çok ilgisini çeken şey ise Bayan Walter'ın, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Türkçe ve ana diliyle beraber beş dil biliyor olmasıydı. Bu kadın gerçekten mükemmel ötesi bir zekaya sahipti ve onu gazeteciliğe iten şey ise karşı koyamadığı merakıydı.

Bay Matthew, karşındaki genç bayana buharı tüten bir kahve ikram ederek, masasına kurulmuştu.

"Bir yıldır bu ülkede yaşıyorum, Amerika'daki kadar olmasa da burada da her gün bir şiddet ya da cinayet olayı mutlaka olur. Senin adına üzgünüm ama aslında böyle olayların yaşanmaması beni daha mutlu ediyor."

Bayan Walter yanlış anlaşıldığını düşünerek sıcak kahvesinden bir yudum alarak yanıtladı.

"Yanlış anlaşılmak istemem, Bay Matthew. Elbette bende böyle olayların olmasında memnun değilim Ancak sadece böyle bir şey yaşanıyorsa ve ben kaçırıyorsam diye üzülüyorum. Biliyorsunuz, bu ülkede de sırf halk tepki göstermesin diye bir çok cinayet ört bas ediliyor."

SON ADIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin