Kim Taehyung, Jeon Jungkook'u öldürmekle görevliydi. Aynı zamanda hacker olan Kim Taehyung, Jeon Jungkook'un kamerasına sızıp her gece saatlerce onu izliyor ve mesajlar atıyordu. Sanırım olmaması gereken şeyler oluyordu. Yoksa Kim Taehyung aşık mı o...
Yoongi ve Jimin Jungkook'un gidebileceği her yere baktılar ama Jungkook hiç bir yerde yoktu. En son çare olarak kafenin güvenlik kamerasının görüntülerine bakmaya karar verdiler. Kafeye vardıklarında ilgili kişilerle görüştüler ama yolunda gitmeyen şeyler vardı.
"Ne demek görüntüler silinmiş !"
Yoongi Jimin'i sakinleştirmeye çalışıyordu. Jimin'in gözü dönmüştü. Yoongi;
"Beyefendi ne demek o saatler arasında ki görüntüler yok. Sizi şikayet edeceğim ! Arkadaşımın başına bir şey gelirse bundan siz sorumlusunuz !"
Jimin, Yoongi'nin kolları arasından kurtulup bir anda kafe görevlisinin üzerine atladı.
"Şerefsiz! Bunu senin yanına bırakmayacağım. Hepsini sana ödeteceğim !"
Yoongi, Jimin'i kolundan tuttuğu gibi dışarı çıkardı. Jimin hala bağırıyordu.
"Sizi batıracağım ! Mahvedeceğim!"
Yoongi, Jimin'in omuzlarından tutup kendisine bakmasını sağladı.
"Jimin lütfen sakin olur musun ? Henüz ortada bir şey yok. Kimsenin boş yere günahını alma. "
"Yoongi görmüyor musun ? Arkadaşımız bir anda ortadan kayboluyor ve tesadüfen o saatlerdeki görüntüler siliniyor. Sence bundan ne çıkarmalıyım sen söyle !"
"Jimin diyelim dediklerin doğru. Adamın üstüne atlayınca eline ne geçecek ?
"Yoongi sana gerçekten inanamıyorum !"
Jimin, Yoongi'nin elini ittirdi ve kapıyı çarpıp ordan ayrıldı. Yoongi, başını ellerinin arasına alıp çaresizce etrafına bakınmaya başladı. Tüm bunlar ne zaman olmuştu ? Olay ne ara bu raddeye gelmişti ? Sanırım deliriyordu. Jimin, sakinleşmek için sahil kenarında ki banka oturdu. Aklına yapacak hiçbir şey gelmiyordu. Polise gitmesi saçma olurdu çünkü daha kaçırıldığından bile emin değildi. Belki de hepsini kendi kafasında kurguluyordu ve aniden gelen ağlama hissi ile gözlerinden yaşlar akmaya başladı.
"Belki de sadece kafasını dinlemek istedi."
Dedi kendi kendine.
Yoongi sevgilisini çok iyi tanırdı. Tahminleri onu yanıltmamıştı. Önünde ki bankta oturan ve sessiz sessiz ağlayan küçüğe baktı. Ardından arkasından gidip omzuna dokundu. Jimin arkasını döndüğünde tanıdık olan yüz ifadesiyle karşılaştı ve ayağa kalkıp kollarını Yoongi'nin boynuna doladı. Ağlaması daha da şiddetlenmişti, Yoongi'de onu sakinleştirmek adına sırtını sıvazladı. Jimin'in bu kadar ağlamasının nedeni Jungkook'un ilk defa böyle yapmasıydı. Onlar çok yakın arkadaşlardı. Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. Birbirlerinin her şeylerini bilirlerdi. Tuvalete gitseler bile haberleri olurdu. Bu yüzden tüm bu olanlara anlam veremiyordu.
"Jimin, ağlama bebeğim hadi gel eve gidelim üşüteceksin belki de sadece kafasını dinlemek için bir yerlere gitti hm ?"
"Tamam, gidelim umarım her şey senin dediğin gibidir."
Yoongi, elleriyle Jimin'in göz yaşlarını sildi ve ona sıkıca sarıldı ardından eve doğru adımlamaya başladılar...
BÖLÜM SONU
Oy ve yorumlarınızı bekliyoruz 💝
HOŞÇAKALIN 💜
(Y.M)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
