12.Bölüm

1.1K 85 159
                                    

Evet biliyorum biliyorum ara vereceğim demiştim -mâlum ben de öğrenciyim-, ama bazı şahıslar bu duruma kesinlikle karşı çıkmak istediği için bu bölümü yazıyorum.

Hele bi matematik sınavından düşük alayım-

Siz okumaya geçin.



3. tekerlekmişim gibi hissediyorum...

-------------------------------------------------

Evin kapısından çıkarken sinirimi kontrol etmeye çalışıyordum.Resmen Louis'e gözümün önünde sevgi gösterileri yapıyordu.Özellikle Louis'in koluna yapıştığını görmek-

Nereye kusuyorduk?

Herneyse, sonuç olarak Louis dibimizden ayrılmadığı için Willow'la yalnız konuşamamıştım, bu yüzden de elde etmek istediğim soruların cevaplarını alamamıştım.Noah da bana yardım etmeyi reddetmişti.Buraya gelerek ne mi elde etmiştim?

Bir hiç.Sanırım eve gitmeliyim.Hava çoktan kararmaya başladı bile.

N:Y/N!

Başımı sağa çevirerek bahçe kapısından içeri giren Noah'ı gördüm.Daha 1 saat önce çıkmamış mıydı? Neden geri gelmişti?

Y/N:Bir şey mi oldu? Eğer Louis'i arıyorsan üst k-

N:Hayır, seni arıyorum.

Efendim?

Y/N:Neden? 

Sorumdan sonra arada kısa bir sessizlik oldu.Bir adım yaklaşarak bana sarıldığında şoka uğradım.Ellerini belime koyarak beni kendine çekti.

Y/N:Noah? Eeee, şey.. Ne yaptığını sorabilir miyim?

N:Bana kızgın olman gerek Y/N.Neden daha az önce seni yüzüstü bıraktığım için öfkeli değilsin?

Başını omzuma gömdüğü için yüzünü göremiyordum.Sesi ağlamaklı çıkıyordu.Bekle, yoksa-

N:Evden çıktıktan sonra kafa dağıtmak için her şeyi yaptım ama vicdan azabı çekiyorum.Buraya bana bağırıp kızman için geldim ama onu bile yapmıyorsun!

Y/N:Neden kızgın olayım ki? Sadece...

Cümlemi bitirmemi bekler gibi bir anda sessizleşti.

Y/N:Sadece biraz hayal kırıklığına uğradım, o kadar.Louis'in benim ben olduğumu anlaması fena olmazdı.

Sözüm bittikten sonra bir anda durakladı.Başını yavaşça kaldırıp gözlerini bana dikti.

N:Bekle, seni- hayal kırıklığına mı uğrattım?

Ne alaka ya altı üstü benim ben olduğumu anlayan tek kişinin bana yardım etmesini düşünüyordum ama o beni yüzüstü bıraktı. Neden hayal kırıklığına uğrayayım ki?

Y/N:Evet.

Fazla mı dürüstüm?

Başını hızla omzuma geri gömdü.

N:Ben.. çok özür dilerim..İçmiş bir kafayla seni hayal kırıklığına uğratabileceğimi düşünmedim.

Y/N:İçmiş miydin?

N:Birazcık sadece.

Başı omzumda bir şekilde gülmeye başladım.Aslında bu daha çok bir rahatlama kahkahasıydı, eğer o sırada beni reddeddiyse, şimdi kabul etme şansı vardı.

Benim gülmemle o da gülmeye başladı.Aramızdaki buzların geri eridiğini hissederken ben de içtenlikle ellerimi gövdesine sararak sarıldım.

Buna gerçekten ihtiyacım vardı.

Benim, ben olduğumu bilen tek kişinin bana sarılmasına...

Bir kaç saniye böyle kaldıktan sonra geri çekilerek sordum.

Y/N:Yani.. bu isteğimi tam olarak reddetmediğin anlamına geliyor, değil mi?

N:Öyle de denebilir.Ama şunu bil ki, kesinlikle hoşlandığım kızın öylece ellerimden kayıp gitmesini izleyemem.Bu yüzden isteğin için bazı kurallar düşündüm.

Y/N:Öyle mi? Dinliyorum.

N:Ayaküstü konuşulacak kurallar değil.İçeri geçelim mi?

Y/N:Tabi, olur.

Az önce sinirle çıktığım eve, şimdi heyecan ve mutlulukla giriyordum.

Bekle beni Louis, seni kurtaracağım!

Dur, tehlikede değil ki.O zaman şöyle diyeyim;

Bekle beni Louis! Çünkü sen daha bekleyemeden ben, ben olarak gelmiş olacağım!


Sonuncusundan pek emin değilim sanırım.






Sağlıcakla kalın!





-Ayşegül

mom, dad; how did you meet? 2 /LP fanficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin