22.Bölüm

921 72 128
                                    

Bi baktım bölüm atalı asırlar geçmiş, öldüğümü sanmayın diye bölüm yazıyorum şimdi.

(Telefondan yazıyorum, otomatik düzeltme yüzünden bir cümle yazmak işkence gibi geliyor.Hatalarım varsa kusura bakmayın.)

Y/N: Ben geldim.

G: Geldin mi? Sonunda. Camları silmeye başlayabilirsin.

Gözlerimi kocaman açarak anneme(!) baktım.

Y/N: Ciddi misin? Hastaneden yeni çıktım!

G: Elini sakatlamadın, ayağını sakatladın. Camları ayağınla mı silmeyi düşünüyorsun?

Sinirle üstümden çıkardığım hırkayı yere attım.Ayağımı yere vurarak odama giderken onun söylenmelerini duyabiliyordum.

G: Al o hırkayı yerden! Sonra git bezi al banyodan, başla yatak odasından.

Y/N: Ya bi dur da dinleniyim az!

Kapıyı arkamdan çarparak kendimi yatağa attım.Orta gelirli, hatta neredeyse zengin bir ailede yaşamama rağmen hizmetli tutmamakta ısrar ediyorlardı.

Y/N: Bir gün defolup gideceğim-

L: Y/N! Orda mısın? Y/N!

Duyduğum sesle etrafıma bakındım.

Y/N: Louis mi..?

Cama giderek perdeyi önünden çektim ve camı açarak aşağı baktım.

L:Y/N! Biraz aşağı gelebilir misin?

Sinirle nefes verdim.

Y/N: Yürügit Louis.Git zıbar, kız arkadaşınla falan takıl.

L:Y/N, lütfen. 2 dakika gelemez misin?

Camı kapattım.Ardından Louis'e son bir bakış atarak perdeyi de kapattım.Odamdan çıkıp girişe giderken yere attığım hırkayı arıyordum.

Y/N: Anne, çöpü atmamı ister misin?

G: Hm? Çöp yok. Hem camları silmedin mi sen hâlâ?

Y/N: Ya vardır çöp, ver atayım.

Çöp yok diyor ya nesini anlamıyorsun?

G: Yok diyorum yok!

Y/N: Tam oyuna girdiğim zaman oluyo ama nedense.

Aman be.

Odama gidip düşünmeye başladım. Louis'in bahçeye sırf onun için indiğimi düşünmesini istemiyordum.

Masadan bir kağıt parçası aldım, pencereyi açarak kağıdı dışarı uzattım.

Y/N: Hiii! Olamaz! Kağıt düştü, tüh! Gidip alayım bari.

Ciddi misin...

Y/N: Ben çıkıyorum!

G: Nereyee? Camları-

(YZ:Sokucam camına ben sinirlendim amk)

Yerden hırkayı alarak evden çıktım.Sözünü yarıda kestiğim için eve geldiğimde terör estirecekti, emindim.

Bahçeye indiğimde bankta arkası bana dönük bir şekilde oturuyordu.Sessizce arkasından yaklaşarak elinde tuttuğu telefona baktım. Google'daki arama geçmişini gördüğümde ağzımdan küçük bir "pfft" kaçırdım, ardından hızla ciddi bir yüz ifadesi takınarak Louis'e döndüm.

L: Geldin mi? Beklemiyord-

Y/N: Kısa kes. Ne oldu?

L:Eee, biraz konuşabilir miyiz?

Y/N: Şuan halay mı çekiyoruz Louis?

L: Tamam, evet biraz saçma bir soruydu. Hastanede yaşananlar hakkında özür dilerim.

Y/N: Tamam.

Tamam mı? TAMAM MI? BU KADAR KOLAY MI AFFEDİYORSUN?

AFFETTİĞİMİ KİM SÖYLEDİ?

NE BAĞIRIYOSUN?

İÇİMDEN NASIL BAĞIRABİLİRİM?

L: Y/N? Bir dakika- beni affediyor musun?

Y/N: Ne? Affettiğimi söylemedim.

L: Ama- tamam dedin?

Y/N: Bak Louis, bir ilişki sırlarla dolu olamaz. Öyle bir ilişki zehirlidir, her iki taraf için de. Farkında mısın, sen beni kırdın; ben de seni kırıyorum şu an. İkimize de verdiği zararları görmüyor musun?

L:Ben- böyle düşünmemiştim..

Y/N: Harika, düşünmene de gerek kalmayacak zaten. Bir kaç hafta sonra ülkeme geri dönüyorum, yani şimdi seni affetsem bile bir işe yaramayacak.

L: Ne? NE? Ülkene geri mi dönüyorsun? Ama nasıl-

Y/N: Bir iş bulup yepyeni bir sayfa açacağım.Bir haftaya 18 yaşına gireceğim, reşit olacağım yani. Kendi hayatımı kurup herkesi unutmak istiyorum.

L: Y/N.. Biliyorum bu çok bencilce, ama en azından beni affedemez misin?

Y/N: Ben..

L: Seni seviyorum, ve en azından bir kaç hafta da olsa gerçek çiftler gibi yaşamak istiyorum.

(YZ: O ZAMAN DAHA ÖNCE ANLATSAYDIN KIZA GERİZEKALI -sakinim, sakinim-)

Y/N: Neden- neden anlatmadın bana Louis?

L:Neyi? Haa- şey, sana parti gecesinde sürpriz yapıp anlatmayı planlıyordum ama zaman geçtikçe korkmaya başladım, çünkü senin vereceğin tepkiden ve aramızın bozulmasından çok korkuyordum. Hastanede de daha fazla sürdüremeyeceğimden dolayı aniden söyledim.

Kısa bir sessizlik oluştu.

L: Özür dilerim.. Gerizekalının önde gideniyim değil mi?

Y/N: Öylesin.

Nefesimi vererek Louis'e uzunca baktım.Gözleri de ağzıyla aynı şeyi söyleyince elini tuttum.

Y/N: Tamam.. Affediyorum. Ancak bu ülkeden gitme tercihimi değiştirmeyecek.

Bunları söylediğimde Louis'in ağlamasını beklemiyordum tabii.

L: Üzgünüm ben- *burun çekme* çok mutluyum sadece-

İçimde hala bir sinir olsa da göz ardı etmeye çalışarak çimenlere oturdum ve ayaklarımı öne uzattım.

O da başını kucağıma koyarak gözlerini kapattı.

Ben saçlarıyla oynarken o da tüm bu zaman boyunca neler yaşadığını anlatıyordu.

Lütfen bu an hiç bitmesin.















Ama bitti.
















-Ayşegül






(Final değil arkadaşlar merak etmeyin kdhcksjnd bi kaç bölüm kaldı geriye.)

Sağlıcakla kalın!<3

mom, dad; how did you meet? 2 /LP fanficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin