15.Bölüm

1.1K 78 133
                                    

Yaklaşık bir haftadan fazla bölüm gelmediğini biliyorum, çok özür diliyorum; ama herkesinki gibi benim de bir hayatım var ve sadece bölüm yazma uğraşında olmadan bir hafta geçirmek istedim.Anlayışınız için teşekkür ediyorum.

Okumaya geçebilirsiniz^^


(Not: Unutmayın ki Louis'in ağzından anlattıklarım Y/N'nin bu zamana kadar yaşadığı olayların Louis'in gözünden görünüşüdür.Yani yeni olaylar olmuyor, eski olayları Louis'İn gözünden görüyoruz.)


Louis'in ağzından,

L:Hayır, kabul etmiyorum.Eski görünüşünü geri ver ona.

Telefonun diğer ucunda sessizlik oluştu.Ardından gelen cevapla daha da sinirlendim.

W:Ben- ne zaman biteceğini bilmiyorum.Yani, eski haline geri dönmesi 1 günü de, 1 yılı da bulabilir.

L:Ciddi misin Willow? Ne kadar uzun süreceğini bilmiyor muydun yani? Sana- gerçekten inanamıyorum.

W:Bekle- üzg-

Telefonu kapattım.Yatakta bayılmanın etkisiyle yatan kıza göz gezdirdim.

Eğer işleri bu kadar karıştırmasaydım belki birlikte olabilirdik.

Tamam Louis, üzücü düşüncelerden kurtulmalısın.Hiç yararına değil.

I:Hala uyuyor mu? 

Başımı çevirip kapıdan içeri giren Issie'ye baktım.Başımı aşağı-yukarı evet anlamında sallayıp gözümü yine Y/N'ye diktim.

I:Bayılmasını sağlayacak ne olmuş olabilir ki? Rol yapmadığından emin misin?

L:Şeyy, eee; rol yapmadığından eminim.

Başka bir cevap düşünemeden ağzımdan çıkan sözcüklerin Issie'ye ulaşmasına izin verdim.

I:Herneyse- bekle, uyanıyor.

Hızla arkamı dönerek rol için kendimi hazırladım.Beni hazırlıksız yakalamıştı.Hazır hissettikten sonra da önüme dönüp Issie'nin Y/N'ye bir bardak su verişini izledim.

Issie kesinlikle aktör olmalıydı.

------------------------------------------------------------

Şimdiki zaman (Y/N'nin ağzından.)


L:Öyle mi? Peki.Ama başka bir gün kesinlikle beklerim.

Onların evinde kalırsam çok tuhaf bir gün gibi geleceği için kalmamayı seçmiştim.Annemden (!) yiyeceğim azarları saymıyordum bile.

N:Louis, bizi biraz yalnız bırakabilir misin? Özel bir şey konuşuyorduk da.

Yok canım ne özeli.Louis giderse seni öldürürüm Noah.

L:Çok mu özel de, Willow seninle konuşuyor.

Noah tek kaşını kaldırarak gözlerini Louis'e dikti.Sandalyesinde geriye yaslanırken hafif sinirlenmiş gözüküyordu.

N:Neden? Konuşamaz mı?

L:Hayır, demek istediğim bu değildi.Bu arada, böyle bir evimin olması beni çok şanslı yapmaz mı sence de?

Noah ve ben bir kaç saniye Louis'in neden durup dururken böyle bir şey söylediğini birbirimize bakarak anlamaya çalıştık.

En sonunda cümlesindeki imayı anladığımda içimden Louis vs. Noah laf savaşlarındaki tablodan Louis'e bir puan veriyordum.

N:Buranın kendi evin olduğunu öne sürerek Willow'la özel konuşamayacağımı mı ima ediyorsun?

Vay canına Noah, anladığına şaşırdım.

L:Yo, hatırlattım sadece.Herneyse, gidiyorum zaten.

Sandalyesini geri itip kalktı.Tam arkasını dönüp gidecekken durdu.Cebinden çıkardığı bir kartı önüme koydu.

L:2 hafta sonra gerçekleşecek.Babalarımızın hatrına senin de katılmanı isterim.

Önümdeki karta baktığımda aslında bir davetiye olduğunu gördüm.

Parti davetiyesi, desek daha doğru olur.

Y/N:Gelmeye çalışırım.

N:Bana davetiye yok anlaşılan.

Tam ortam durgunlaşmışken yine kızıştırmaya çalışmasını anlamayarak kaşlarım çatılı bir şekilde ona baktım.

Lütfen Louis karşılık vermesin, lütfen.

Umduğum olduğunda Louis yanımızdan uzaklaşıp üst kata çıkıyordu.

Y/N:Ne yapmaya çalışıyorsun? Tam aranız düzelmişken lütfen yine bozulmasın.

N: 4.kuralı yüksek sesle okur musun?

Önümdeki davetiyeyi alıp cebime koyduktan sonra masanın ortasındaki kağıdı alıp önüme çektim.

Y/N:"Louis ve benim aramdaki olaylara karışılmayacaktır." 

Göz devirerek Noah'a baktım.

Y/N:Ciddi ciddi böyle bir kural koydun mu?

N:İşimi garantiye aldım sadece.

Telefonumu elime saate bakma amacıyla aldığımda resmen bildirim yağmuru gelmiş olduğunu gördüm.

Önce Whatsapp'a girip sessize aldığım tüm gruplara gelen tonlarca mesajı okumak yerine sohbete girip çıktım.Böylece mesajlar okunmadı olarak gözükmeyecekti.

Ardından diğer uygulamalardan gelen reklamlara göz gezdirdim.Hiçbirine ihtiyacım yoktu, olsa da para yoktu ki.

En sonunda Instagram'a girdiğimde bir bildirimin de buradan geldiğini farkettim.Hesabıma gelen bildirimleri görmek amacıyla kalp işaretine tıkladığımda bir takip isteği olduğunu gördüm.


louispartridge_ sizi takip etmek istiyor.




Bu bölüm sonuna diyeceğim pek bir şey yok, kısa kesiyorum bu yüzden.

Hayırlı Ramazanlar, oruç tutanların orucunu Allah kabul etsin.

(Sevap: +423488243924274)

Herneyse, yorumlarınızı okumak üzere sekmeyi açık bırakıp telefona bakmaya gidiyorum, sağlıcakla kalın<3




-Ayşegül

mom, dad; how did you meet? 2 /LP fanficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin