Elleri yüzüme geldiğinde kirpiklerimde dolaşırken garip şekilde hoşuma gidiyordu. Belkide ten çekimiydi bilmiyorum ama kendimi karanlığımdan arınmış gibi hissediyorum. Tek dokunuşuyla. Gözlerimi kapamış sadece dokunuşlarını hissediyordum.
Tanımadığı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayal kurabilesiniz diye o meşhur kimsenin bilmediği yerimiz burası..
Diğer bölüm İpar'ın karavanı..
☆Vote☆
Bölüm şarkısı: Şebnem Ferah - Mayın Tarlası
..
"Daha hızlı salla beni Ali!"
Çiçek hanımın isteği üzerine parka geldik. Onu sallarken o ise hızlanmam için bağırıyordu. Hızlı sallayıncada mızmızlanıyır. Durdurmamla "İn hadi, kay birazda." dedim.
Bana bakıp iç çektiğinde "Öyle olsun." dedi ve indi. Kaydıraklara yöneldiğinde banka oturdum. O kendi kendine oynarken çalan telefonumla cebimden çıkarttım. Berke olduğunu görmemle hemen açtım.
"Nerdesin?"
Sorusuyla Çiçek'e bakıp "İşim var." dedim.
"Murat amca burda, seni arıyor."
Babam şirkete kadar geldiyse mutlaka önemli oluyordu. "Geliyorum." dedim ve kapadım.
Ayaklanmamla Çiçek'e bakınırken yerde olduğunu gördüm. Ona koşmamla gözleri dolu şekilde bana baktı.. "Düştüm." dedi ağlarken.
Kucağıma almamla dizlerine baktım. Kanayan dizlerine. Arabaya gelmemizle onu oturtturdum. Torpidoyu açmamla ıslak mendili çıkarttım. Dizlerini silerken o ise dudaklarını ıssırıyordu.
"Eve gidelim Halime hanım halletsin." dedim.
Kafasını salladığında ufakça bastırıp çektim. Arabayı çalıştırmamla hemen eve geldim önce. Çiçek'i bırakmamla şirkete geri yol aldım.
Çocuğu olmama rağmen en son öğrenen benim. Babam kalkmasıyla "Ben de gideyim çok bile kaldım." dedi. Bana bakarken önce bir süzdü. "Ben yokken ayrılma buralardan! O bücürede sahip çık mümkünse! Bir dertle daha uğraşamam."
