5

71 5 0
                                    

Selaaammm. Bugünde düz yazayım istedim. İyi okumalar.😀

Akın'dan...

Artık yaralarım daha iyiydi. Emirle son konuşmamın üstünden bir hafta geçmişti ve çok özledim onu. Bana iyi davranmıyor ama belki birgün değişir umuduyla sevmeye devam ediyorum. Zorbalığa başladığında, arkadaşlarıyla tüm okula bunu yaydığında aslında herşeyden vazgeçmek istemiştim. Sevdiğim çocuk karşıma geçip hakaretler yağdırarak döverken beni unutmak istemiştim onu, ona olan sevgimi.

Ama olmadı her onu gördüğümde yeniden başladı sevgim, hep içten içe affettim onu. Sanırım insan sevince gerçekten gözü hiç birşey görmüyormuş.

Babam erkenden çıkmıştı evden. Zaten annemle ayrıldığından beri beni evinde duran herhangi biri gibi görüyor. Annem onu aldattığı İçin babamla kalmak istemiştim anneme hala çok kırgınım. Ama babamda ondan farksız değilmiş. Babam boşanmalarına rağmen beni kırmamak için ilişkilerini saklıyor, söylemiyor.

Şimdiyse sanki oğlu değilmişim gibi benden uzak, aramızda hep bir mesafe var. Zaten oğlu bu haldeyken okula bırakayım arabam var o kadar, bile demedi. Zaten annemin yanına, hastaneye götürüp durdu. Sanki oğlunla sen ilgilen o kadar doktorsun dermiş gibi. Kendisi hiç ilgilenmedi benimle evde. Sürekli kendim pansumanları değiştirdim.

Saate baktığımda 2 saat erken kalktığımı fark ettim. Dolaptan okul formamı ve iç çamaşırımı çıkartıp banyoya doğru ilerledim. Ne kadar iyileştim desemde kendi kendime yıkanmak hala zor geliyordu.

Kıyafetlerimi çıkarttım, suyu ayarlayıp kısa bir duş aldım. Çıkıp okul formamı giyindikten sonra çantamıda alıp mutfağa gittim. Babam birşey hazırlamadığı için malzemeleri çıkarıp bir tost yaptım. Saate baktığımda 1 saatimin kaldığını görünce hızla yemeğimi yiyip tabağı tezgaha bıraktım.

Odama gidip banyoya girdim ve dişlerimi fırçaladım. Son kez aynadan kendime baktığımda boynumda ki, Efe'nin boğazımı sıktığı için duran ufak bir kızarıklık vardı. Neyse ki fazla belli olmuyor.

Aşağıya inip ayakkabılarımı giyindim ve anahtarla, akbilimi ve  telefonumla kulaklığımıda çantama atarak çıktım evden. Durakla aramda fazla mesafe yoktu. Kısa bir yürüyüşüp ardından durağa vardığımda kulaklığımla telefonumu alıp bir şarkı açmıştım.

İki haftadan sonra bu kadar hareketten sonra yorulmuştum. Şuan sırtımda bir ağrı vardı. Durağın oturma yerleri boşmu diye dönüp bakacağım sırada bineceğim otobüsün geldiğini görmüştüm. Akbilimi alarak duran otobüse doğru ilerledim ve bindim.

Arka taraflarda boş yerler olduğu için oraya ilerlemiştim hemen en arkası bomboştu hiç kimse oturmuyordu. Tam bir adım daha atıp oturacağım sırada ayağım takılmıştı. Hayır, ben takılmadım biri ayağını önüme koymuştu. Elimle zaten dibine kadar girdiğim koltuklara tutunduğumda düşmediğim için rahat bir nefes  almıştım.

Fakat aynı zamanda kaburgama bir ağrı saplanmıştı. Acıdan dolayı duratımı buruştururken arkama yavaşça dönüp kimin olduğuna bakmıştım. Emir ve o salak arkadaşlarını görünce içten içe bir korku sardı bedenimi. Geriye doğru bir adım attığımda arkamdaki koltuğa oturmuştum.

Kerem ufak bir kahkaha attı bana sinirle bakarken,
"Seni küçük sıçan, senin yüzünden disiplin aldığımızdan haberin vardır umarım." Dedi.

Sanırım bu sefer fazla sinirliydiler. Korkuyla Emir'e baktım. Ağlasam mı gülsem mi bu halime bilemiyorum artık. Ya çocukta benden nefret ediyor ben hala ona yardım et bakışları atıyordum.

Kerem üstüme doğru gelmeye başlamıştı. İyice yerime sinerken korkudan dizlerimin bağı çözülmüştü resmen. Ayağa kalksam düşüp bayılcakmış gibi hissediyordum. Kerem birden konuşmaya başlayınca yerimde sıçramıştım.

İnopinatum (b×b)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin