İnopinatum (b×b)

13 (Son bölüm) :"(

İyi okumalar herkese.
•••

Akın'dan...

Gözlerimi açmaya çalıştım. Birisi taşıyordu beni. Denizin tuzlu kokusu geliyordu burnuma. Dalga sesleri ve hafif esen soğuk rüzgar vardı. Beni taşıyan sıcak bedene daha fazla yaslandım.

Araba sesini duyduğumda aynı zamanda babamın sesinide duydum. Kapının açılıp kapama sesiyle birlikte, "Dur ben kapıyı açayım size." dedi babam.

Sonunda arabadaydık. Gözlerimi açıcaktım ama fazla uykum vardı. Beni yan tarafına koymadan benimle birlikte oturan bedeni merak ediyorum. Kucağında yan bir şekilde oturuyordum kafam omzundaydı. Bacaklarımıda yanındaki boş kısma uzattı nazikçe.

Gözüme elimi götürüp ovaladım. Gözlerimi yavaşça açtığımda kucağında oturduğum kişinin Miraç olduğunu görmek tüm vücuduma bir sıcaklık dalgası yollamıştı resmen. Utançtan kıpkırmızı olmuştum kesin.

Kısık gözlerimle ona bakmaya devam ettim kollarını belime dolamıştı. Kalbim depar atarken sakin olmaya çalışarak kafamı kaldırdım omzundan. Bakışları beni bulunca gülümsedi. Bende gülümseyince kısık olan gözlerim kapanmıştı iyice.

"Çok mu uykun var?" Diye sormasıyla kafamı hafifçe salladım evet anlamında. Belimdeki elleri sıkılaşırken oturduğu yerde kendini biraz aşağıya kaydırıp daha rahat bir oturuşa geçti.

Kafamı omzuna koydum yeniden. Şimdi daha rahattım. O da kafasını kafamın üstüne koyup ufak bir öpücük bıraktı saçlarıma.

○○○○○

Gözlerime ondan fazla kez gelen ışık en sonunda uykumdan kaldırmıştı beni.

"Ayyyh çektim, vallaha çok güzel çıktı. Altınada koskocaman AkMir yazıcam. Nasıl olmuş Burcu? Güzel mi?"

"Çok güzel. Uyandırmadan bir tane daha çek."

Bir tane daha flaşla birlikte uyuduğum kucaktaki rahatımı bozan kızlara baktım sinirle. Tuğçe ve Burcu'ya baktım beni umursamadan ellerindeki telefona bakıp feels geçiriyorlardı. Miraç'ta hareketlenmeye başlarken bacaklarımı yere indirdim.

Kucağında düz oturduğumda belimde sarılı olan ellerine götürdüm elimi bırakması için. Ellerini çekmediğinde arkama doğru baktım. Hala uyuyordu. Bu kadar seste uyumayı nasıl başardı aceba.

Elimin altındaki kolunu hafifçe çekmeye çalıştım.

"Miraç, geldik otele. Uyan." Kollarını kendine doğru çektiğinde altımda hissettiğim penisi ile gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Tuğçe arabanın açık kapısından uzattığı kafası ile çığlığı basarken Miraç yerinde sıçrayarak uyandı. Daha fazla penisinin üzerinde kıpırdanmamak için,

"Şey Miraç... kollarını çeker misin? Çıkalım şu arabadan artık."

"Hasss... şey pardon Akın, ııımm kusura bakma ben normalde uyurken yastığa sarılırım şey yastık sandım."

Diyip aceleyle kollarını çekti. Kendini koltuğa bastırıp kendini geri çekmişti sonunda. Hızla arabadan indim. O da diğer taraftan inince, Tuğçe'de ne işi olduğunu bilmediğim arabanın anahtarıyla, Tuğçe arabayı kilitledi.

Miraç ile ben gerginlikte otele doğru ilerlerken onlar arkamızda bizi uyurken çektikleri fotoğraflara bakıp konuşuyorlardı. Birlikte asansöre binip babamla kaldığım odaya gitmiştik. Hepsi orada oturup konuşuyordu.

Babam anında bize döndü. "Oooo kimler gelmiş, ben uyandıramadım yok pardon ayıramadım sizi Tuğçe'yle Burcu uyandırabilmiş. Nasıl uyandınız yanınızda top mu patlattılar?"