O benim tek zaafımdı. Zaafıma bir zarar gelsin istemezdim. Oysaki ona en çok zararı veren yine bendim. Captain Hydra olarak Captain America'ya aşık olmuştum.
[Steve Rogers ✖ Antonio Morrone]
[MCU ile bağlantılı kısımları vardır fakat paralel bir evr...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♦
5 Ay Sonra
Elindeki fotoğrafı yavaşça çekmeye bıraktı esmer adam. Çekmenin ağzını kapattıktan sonra dolabına gidip üstüne siyah bir gömlek aldı. Bugün bir SHIELD ajanı kılığında Avengers'ın içine girecekti. Steve ile beş ay sonra bir kez daha konuşacaktı.
"Sevgilim..." dedi gömleğinin düğmelerini iliklerken. "Ses tonunu o kadar çok özledim ki..." gözlerini duvardaki büyük Captain America posterine doğru çevirdi yavaşça. Dudakları çok hafifçe yukarıya kıvrıldı adamın. Aynadan üstüne baktıktan sonra saatini de takıp Steve'in odasından gizlice aldığı parfümü sıktı.
Üstüne ceketini de giydikten sonra çıktı odasından. Merdivenlerden ikişer ikişer inerken peşinden de Rhena geliyordu. Antonio kapıyı açmadan önce bedenini Rhena'ya çevirdi.
"Endişeli olduğunu biliyorum ama bir şey olamayacak."
"Bir grup süper kahramanın içine gidiyorsun. Endişelenmem normal değil mi?" kızın gözlerinden bile belli oluyordu korkusu. Antonio onu sakinleştirmek için yüzünü ellerinin arasına alıp alnına bir öpücük bıraktı.
"Unutma. Ben de Captain Hydra'yım."
Rhena fısıltı ile "Ve benim de kardeşimsin." dediğinde Antonio etrafına bakındı, kimse yoktu etrafa.
"Şimdi gitmem lazım. Seni habersiz bırakmam. Sen benimle ilgilenme, ilgilenmen gereken kişi ile ilgilen." Antonio kardeşine bir göz kırptıktan sonra oyalanmadan çıktı dışarıya. Kapının önünde hazır duran arabasını bindikten sonra hızlı bir şekilde arabasını Avengers kulesine doğru sürmeye başladı.
İçinde saf bir çocuğun heyecanı vardı. Steve'in kendisini hatırlayacak mı hatırlamayacak mı çok merak ediyordu içten içe. Kendisi beş aydır onun ne sesini ne yüzünü ne kokusunu unutamamıştı. Unutamadığı gibi geçen her gün ona daha çok bağlanmıştı.
Şehir merkezine indiğinde arabasının hızını yavaşlattı. Planı basitti ama daima işe yarardı. Shield ajanı kılığında, zaten bunun kimliğini çoktan hazırlamıştı, Avengers'ın içine girip Hydra için yapılan planları alacaktı. Daha sonra ise Steve ile aralarında bir bağın oluşmasını sağlayacaktı. Kolay değildi ama imkânsız da değildi. En azından Antonio için imkânsız bir şey yoktu.
Avengers kulesinin garajına geldiğinde arabasını park edip kapıya doğru gitti. Onu Tony Stark'ın yapmış olduğu yapay zeka olan Jarvis karşılamıştı. Neyse ki Antonio bunun için de hazırlıklıydı.
"Ben Antonio Macc. Nick Fury tarafından gönderildim. Bu görevde Avengers ile beraberim."
Birkaç saniye sessizliğin sonunda büyük kapı iki yana açılmıştı ve Jarvis'in İngiliz aksanlı sesi Antonio'nun kulaklarını doldurdu. "Hoş geldiniz, Bay Macc. Avengers sizi bekliyor, ışıkları takip etmeniz yeterli."
