İmkansız Aşk

İlginç isimli çocuk

Eylül de güzel bir kızdı.Şu ana kadar bir çok sevgilisi olmuştu benim aksime.Sarı saçları ve mavi gözleriyle adeta aranan güzelliği ile mükemmele yakındı ama o hep benim vücudumu kıskandığını dile getirirdi.Ben de beğenirdim ama egoistlik olmasın diye söylemezdim.

Bu sırada taksiye binmiştik.Eylül her zamanki gibi benim için önceden hazırlıklıydı.Şoföre hemen adresi tarif etti.Eylül bütün mekanlara bir kulp bulmuştu.Yok bu mekan kasvetli,burası sıradan sonuçta 18 yaşına giriyorsun bu senin hayalin mükemmel olmalı.Yok buranın pastası güzel değil,burası çok yaşlı işi.Kafeninde yaşlı işi mi olur ya?

En sonunda bir yere giriyorduk.Dışardan 2 katlı görünen restaurant teras katıda vardı.Biliyorum çünkü annemlerle birkaç kez geldiğimiz bir restaurant burası.İçerisi de çok ferah ve şık döşenmişti.Eylül'e döndüm ve

"Burası son.Yeter artık bacaklarım koptu ve pasta denemekden mide fesatı geçireceğim.Sanki evleniyorum alt tarafı bir doğum günü"

"Mine bu senin hayalin ve mükemmel olmalı."

"Mükemmel olmayacağını sen de biliyorsun.Hep sevgilimle 18 yaşıma girmeyi istemiştim.Ama olmuyor görüyorsun."

"Mine erkekler bu durumdan çekiniyor biliyorsun.Aptallar senin gibi birini kaçırıyorlar.Tedaviyi reddeden sensin.Ayrıca daha 1 haftan var."

"Bir kere denedik olmadı.İstemiyorum anlıyor musun?Hem bir haftada ne değişir ki?"

"Tamam Mine hadi içeri girelim"

"Tamam"dedim artık çok sıkılmıştım.Aslında o hep bu konuda hasastı.Hep çok iyi bir arkadaş olmuştu.İçeri girdik.

Çok şık bir mekandı.Altın sarısı ama en güzel tonu,pudra,beyaz ve kristalin ağırlıkda olduğu bir mekandı ama her renktende biraz vardı.Lüks ama aynı zamanda samimi bir mekandı.

"Mine,mekan olarak burası benden geçer not aldı.Şimdi bir de pastalara bakalım olur mu?"dedi ama ikimizde bunun soru olmadığını biliyorduk ama ben yine de cevap verdim.

"Tamam başımın belası"dedim bu sırada gülüyordum.

Eylül oradakilerle konuşurken ben de mekana göz atıyordum.

Bu sırada gözüm yanında birkaç arkadaşı olan bir çocuk çekti.Dikkat çekmeyecek gibi değildi ki.Mavi gözleri,esmer teni,otururken tahmin ettiğim üzere 1.80 falandı.Eminim kaslarıda vardır.Neyse bana hayal kurmak bile haram.Eylül bağırdı yine.Gerçek olamayacak kadar yakışıklı bir çocuk zaten en azından benim için.

"Canım gel bak tam senin sevdiğin gibi çilekli tadıda bir harika"hemen yanına gittim.Sonuçta çilekli pasta bu kaçmaz yani.Hemen pastaya yumuldum.Heralde ıssız adaya düşsem yanıma alacaklarımdan biri bu.Hmmmm harikaaaa.Allahım nasıl bir şey bu.

Ben böyle tadını çıkarırken yanımıza az önce beğendiğim çocuk geldi ve tam ordaki adama ne istediğini söylüyordu ki bana baktı.Bana mı baktı?Az önce bana mı baktı dedim?Gerçi hep bakarlar gerçeği öğrenince de kaçarlar.Hep farklı olduklarını düşünürüm ama aynı çıkarlar.

"Ben bu küçük hanımın yediği pastadan istiyorum Anıl."dedi.Bu sırada dudağıma bulaşan kremayı alıp ağzına götürdü.Çocuktaki özgüvene bak.Gerçi erkekte özgüven hep hoşuma gitmiştir

"Hmmhh.Görüntüsü kadar tadıda güzelmiş"dedi.Utansam mı?Gülsem mi?Bilemedim ama içimde tarif edemediğim bir his oluştu nasıl desem böyle atlar koşmaya başlamış ben de dizginleri elimde tutmaya çalışıp başaramıyormuşum gibi.Bu sırada gözlerimi hemen yere diktim.Az önce ağzımdaki kremayı yaladı.İnanamıyorum bir erkekle hiç böyle bir şey yaşamadım.Hatta hiç bir şey yaşamadım.Hemen elime peçeteyi alıp ağzımı sildim.Bu büyülü an Anıldı sanırım onun yanımdaki çocuğa seslenmesiyle bozuldu.Adını bile bilmiyorum çocuğun.

"Barlas Bey babanız eve erken gitmenizi söyledi.Sıkıca tembihledi.Lütfen erken gidin.Yoksa acısı benden çıkar.Bu arada siz yerinize geçin ben pastanızı yollatıyorum."dedi.İyi adını öğrendim bari.

"Bu arada ben Barlas."Allahtan keşke başka bi şey isteseymişim.

"Ben de Mine.Tabi senin aklında kremalı kız olarak kalacağım ama olsun."dedim gülümseyerek.

"Ben de Eylül"Eylül'e cevap bile vermemişti Barlas.

"Bu arada tanıştığımıza memnun oldum Mine yani pasta kremalı kız"dedi gülerek.Allahım şimdi ruhumu teslim edeceğim gülüşe bak.Sürekli gözümün içine bakıyor.Ondan etkilenmemek imkansız.

"Ben de ilginç isimli çocuk"dedi sırıtarak.

"Adının anlamı ne?"

"Savaşçı, yiğit demek."Bir insan isminin anlamını bu kadar güzel mi güzel taşır.

"Güzel isim ilk defa duyuyorum ama."

"Herkesin tepkisi hemen hemen aynı oluyor"O da ne bir gülümseme mi?Bu kadar seksi gülümseyebilir mi bir insan?

"Eee napıyorsunuz burda?"dedi.Sanki daha önce taşınışıyormuşuz gibiydi.

"Doğum günüm için pasta seçiyoruz da"dedim en güzel ve seksi gülümsememi yüzüme koyarak.Bu sırada Eylül oflayıp pufluyordu.Bu da demek oluyorki bu çocuk çapkın seni üzer.Genelde bunu ben Eylül'e yapardım.Ordan biliyorum.Ama umurumda değil.Onu beğendim hem samimide.

"Ne zaman doğum günün?"

"Haftaya bugün"

"Tamam haftaya bugün görüşürüz"dedi.