Ben geri döndüm hem de yeni bölümle.Umarım uzun bir aradan sonra yazdığım bölümü beğenirsiniz.Yorumlarınızı bekliyorum :)
Hergün bana gönderdiği çiçeklerle ona daha da çok bağlanıyorum. Onun beni sevdiğini bile bile ondan uzak kalma fikri canımı çok acıtıyor ama bunu ne olursa olsun Eylül'e yapamam. Belki de Eylül'le çok mutlu olurlar. Çünkü Barlas'la benim biz olma olasılığımız yok. Ben bunu ne kadar istesemde biz olmamalıyız olamayız. Bu sırada telefonumdan gelen arama sesiyle telefonu elime aldım ve ekranda yazan İlginç İsimli Çocuk yazısıyla nefesim kesildi.
***
"Efendim." diyebildim zorlukla yutkuna yutkuna.
"Seni Seviyorum Mine." dedi. Sesinden sarhoş olduğu anlaşılıyordu.
"Böyle yapma Barlas." Barlas ne yapmalıydı gerçekten? Sevdiğini söylese dert, söylemese sonsuz acı.
"Seni seviyorum Mine. Her gün senin yüzünden ölüyorum."
"Yapma canıma yakma Barlas." (O beni severse canım yanar, canım yanar da ondan vazgeçemem.)
"Mine sana aşığım. Aklımdan çıkmıyorsun. Hastalığını araştırdım. Bu olduğun tedavi sayesinde ileride biriyle sevişebilir hatta çocuk bile yapabilirsin. Bunu öğrendiğimde ne hissettim biliyor musun? Acı sadece acı. Çünkü yanındaki adam muhtemelen ben olmayacağım. Ben olmadıktan sonra ne anlamı varki kızının sana benzemesinin. Yanında sevdiğin adam olmayacak, ben olmayacağım. Biliyorum sen de beni seviyorsun. Bunu yapma. Bana gel de yanında olurum. Ne dersen onu yaparım. Görün de, bir tek sana görünür, herkese hayalet olurum. Sus de, sana konuşur, insanlığa susarım. Gör de, bir tek seni görür, insanlara kör olurum. Sev de, her şeyi unutur seni severim."
"Sana güzel şeyler söyleyemem Barlas. Kendimi de yakamam. Daha doğrusu biz olduktan sonra sana bu acıyı yaşatamam."
"Mine ben sana güzel şeyler duymak istiyorum demedim ki, sesini duymak istiyorum o kadar."
"Barlas..."
"Efendim hayatımın anlamı."
"Barlas söyleme öyle, acıtma canımı, kanatma içimi."
"Sen istemesende söyleyeceğim."
"Söyleme Barlas daha fazla üzme beni."
"İşte tamda bu yüzden söyleyeceğim milyonlarca kez seni sevdiğimi. Acı çekme diye, bir de ben sana acı çektirmeyeyim diye."
"Barlas seni sevmiyorum diyemem ama benimle olamazsın. Bak Eylül var. Sen onu sev. O seni seviyor zaten. Hem siz birlikte oldunuz. Beni sevdiysen niye yaptın bunu ?"
İşte Barlas'ın korktuğu başına gelmişti. Açıklaması saatlerce sürebilecek ama açıklama yapamayacağı bir soru. Gerçekten Mine'yi bu kadar severken nasıl olmuştu da Eylülle sevişebilmişti. Belki sarhoşluğu yüzünden belki de Mine'nin canını yakmak istemişti. Bu kadar sevdiği kızın canını yakar mıydı bile isteye.
"Mine bak o bir hataydı. Ben hep sana aittim. Seni ilk gördüğüm andan beri senin için atıyor kalbim. Ben hangi ara böyle bir erkek oldum bilmiyorum. Bir kızla birkaç hafta geçirme fikri bile katlanılmaz gelirken, şimdi senden başka kızı düşünemiyorum bile. Gel beni pasta kremalı kızsız bırakma."
"Barlas sana kendimi anlatamamaktan yoruldum. Diyelim ki başladık bu ilişkiye Eylül ne olacak? Hadi bu sorunu da aştık. Sen beni üzersin. Sen de söyledin sen tek bir kızla yapamazsın. Hadi onu da hallettik diyelim. Ben hastayım ve bir gül öl..."
"Sus Mine. Bu olmayacak ben nefes aldığım sürece yanımda olacaksın. Eylül'den onu kırmadan ayrılacağım, söz. Seni asla ve asla aldatmayacağım. Buna da söz. Peki sen benimle yapabilecek misin? Beni seviyor musun? En azından arkadaş olarak başlayamaz mıyız? Sonrasında bakarız. Beni seversin sende. Aslında beni şimdi de seviyorsun." Umutsuzca çırpınıyordu Barlas.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk
RandomDışarıdan sıradan bir kız gibi görünen oysa ki hiç de sıradan olmayan AIDS hastası Mine,Barlas'a aşık olursa...Barlas'ın seks dışında hiçbir kadın dikkatini çekmiyorsa...Sizce bu aşk mümkün müdür?Yoksa imkansız mı?Eğer bu aşk mümkünse hangi aşk imka...