"Tamam.Artık sabah dükkan açılırken gelirsin Barlas."
"Eğer saati sormadığım içinse bu. Korkma geç kalmam."dedi ve arkadaşlarının masasına gitti.
"Mine bak bu çocuk çok çapkın.Her gün farklı bir kızla beraber."
"İyi de sen nerden biliyorsun Eylül?"
"Mine ben yani sınıftaki kızlar takıntılıda ordan biliyorum."Bizim sınıftakilerin de beğenmediği mi var sanki.Eylül niye böyle yapıyorki?
"Ne kadar abarttın Eylül.Sanki çocukla sevgili oldum.Alt tarafı konuştuk."
"Canım ben senin iyiliğin için söylüyorum hassas bir kızsın ondan yani."
"Tamam canım ama sağol.Eğer üzerse yanımda olsan yeter."
"Pekiii.O zaman alışverişe gidip elbise alıyoruzzz."dedi.Bu onun heyecanlandığındaki ses tonuydu.Hevesini kırmak istemedim ve alışverişe çıktık.
...Uyandığımda elinde kahvaltı tepsisiyle Eylül karşımda dikiliyordu. Bu bizim için gelenekti artık.Hem de en sevdiğim şeyleri yapmıştı.Tepside çilek vardı,tabi çikolata,salam,zeytin,omlet daha bir sürü şey.Her sene özel günlerde bunu birbirimize yapardık.
"Sabotaj bu elbiseme giremeyim diye yaptın dimi?"
"Evet foyam ortaya çıktı."dedi gülerek.
"Çok güzel görünüyor hepsi.Tam bir kral kahvaltısı"
Kahvaltımızı ettik.Aşağı indik bizimkiler de bir klasiği gerçekleştirip bana iyiki doğdun öpücüğü verdiler.Dışarı çıktığımda büyük an.Annemler yıllardır hayalini kurduğum arabaayı almışlardı.
"Mini cooperrrr.Yaşasınnn."diye çığlık attım.
"Mine aileleri değişelim mi?Ya da beni evlatlık almayı düşünür müsünüz?"
"Alırız tabi canımmm."
Annemlere kocaman sarıldım.Öptüm ve arabama bindim.Hayalim olan arabanın içindeyim ah bir de ehliyetim olsaydı.Arabamı iyice inceledim.Sonra indim arabadan benimle birlikte arabaya binen Eylül de inmişti.
"Eee arabam var süremiyorum.Ne olacak şimdi?"
"Tamam kızım.Ben onu da hallettim bugünlük seni şirketin şoförü götürecek.Az sonra burda olur."
"Canım babam ben seni yerim yerim."
Saçlarımızı ve makyajımızı yaptırmak için arabaya bindik.Şoför de geldi.Şoföre kuaförü tarif ettik.Şimdi keyif yapma vaktiydi.Oturdum koltuğa yani daha doğrusu yayıldım.
Kuaförde işimiz bittiğinde buluşacağımız saate bir saat kalmıştı.Eylül giyindiği açık mavi elbisenin içinde harika görünüyordu.
Sonra kuaförün aynasına baktığımda gözlerime inanamadım.Sonra kuaförümüz Sibel abla "Maşallah benim kuzuma."dedi.Burası pahalı olmasına rağmen Sibel abla her zaman çok samimiydi.Zaten annemin de kuzeniydi.
Taş gibi olmuştum.Pudra elbise vücudumu çok güzel göstermişti.Elbisenin belindeki siyah fiyonk şeklindeki kemer belimi daha ince göstermişti.
Saçlarımı hafif dağınık,su dalgası yaptırmıştım.Makyajım da çok yerinde olmuştu.Hem doğal olmuştu hem de özendiğim belli oluyordu.Altına siyah platformlu ayakkabı giyinmiştim.Kemerimle aynı kumaştandı ayakkabım.Üzerine de uygun takılar takmıştım.Çok güzel görünüyordum.
"Mine çok güzel oldun hayatım."dedi Eylül.Birbirimize söz vermiştik kimin doğum günüyse o ön planda olacaktı.Biraz saçma gibi dursada aslında mantıklıydı.
"Sen de öyle canım.Hadi gidelim kendi doğum günüme geç kalacağım.İstanbul trafiğini biliyorsun."
"Tamam şoförü arıyorum."Arabama bindik.Arabama ne havalı duruyor.
Geldiğimizde herkes gelmişti ve doğum günümü kutladılar ama Barlas gelmemişti.Eylül haklıydı sanırım.Belkide aids olduğumu öğrenmiştir.Saçmalıyorum nerden öğrenecek?
Eylülle muhabbet ediyorduk ki kapı açıldı ve Barlas içeri girdi.Hele şükür gelebildi.
"Doğum günün kutlu olsun"dedi ve sarıldı.Kaslarını gömlekten bile hissetmiştim.
Hediyeni dışardan vermek istiyorum demişti.Dışarı çıktık.Acaba ne aldı?Dışarı çıktığımızda cebinden kırmızı bir kutu çıktı.Kesin zevkli bir şeydir.Kutuyu açtığımda ucunda çilekli pasta olan kolye ve küpeler vardı.Kutunun içinede "Tanıştığımız günü unutmaman için...İlginç isimli çocukdan kremalı kıza"yazan bir kart koymuştu.Çok hoşlar.Espirili ama bir o kadar da düşünceli bir hediye.
"Bu çok güzel.Çok düşüncelisin.Ben gelmeyeceğini düşünmüştüm."
"Rica ederim.Ayrıca ben söz verdim sana."Bu sırada eliyle önüme düşen saçımı kulağımın arkasına doğru düzeltmişti.
"Hem sen saati nasıl bildin?"
"Buranın sahibinin babam olmasının katkısı olabilir."dedi ve gülümsedi.O günkü konuşmalardan tahmin etmiştim.Yani baya zengin çünkü bir sürü şehirde var bu restauranttan İstanbul'da bile en az 4 tane var.
"Anladım çok uğraşmamışsın iyi bari."dedim gülerek.
Bu sırada bana yaklaştı.Saçlarımı bir kez daha düzeltip elimi tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk
De TodoDışarıdan sıradan bir kız gibi görünen oysa ki hiç de sıradan olmayan AIDS hastası Mine,Barlas'a aşık olursa...Barlas'ın seks dışında hiçbir kadın dikkatini çekmiyorsa...Sizce bu aşk mümkün müdür?Yoksa imkansız mı?Eğer bu aşk mümkünse hangi aşk imka...