~0.6~

459 38 5
                                    

Malfoy kafasını çevirip arkadaşlarına göz ucuyla baktığında kimsenin Harry ile bakışmasını görmediğini fark etti.

Hermione ittire ittire Harry'i masaya oturttuğunda hemen sorgulamaya başlamıştı.

"Ne oluyor Harry, o bakışmalar da neydi öyle ?"

Harry'nin her şeyi anlatma vakti gelmişti.

"Hani size Malfoy'un bir sevgilisi olduğunu söylemiştim ya..."

Hiç seslerini çıkarmadan başlarıyla onayladılar.

"İşte o sevgilisi falan değilmiş. Annesiymiş. Uzun zamandır görüşemiyorlarmış."

"Yanlış anlaşılmalar olabilir Harry, niye bunu kafana taktın ki; Malfoy'un kırıldığını bile sanmıyorum." Dedi Hermione ama bilmediği şeyler vardı.

"Yalnızca bu kadar değil. McGonagall bizi geçen gün odasında görmek istemişti ya hani; aynı odada geçinebiliyor muyuz diye merak etmiş. Biz orada her zamanki gibi atışmaya başladık. İletişim kurmaya çalıştığımı ama Draco'nun çabalamadığını söyledim. O da konuşmaya tenezzül etmeyeceğini söyledi."

"Ee sonra ne old-" Ron sabırsızlığının kurbanı olmuştu.

Ginny ve Hermione'nin ezici bakışları Ron'u susturmaya yetmişti.

"Sonrası şöyle ben de ona profesörün önünde 'Peki gerekli'den kastın nedir malfoy, sabaha kadar sıfır uykuyla ağzın kulaklarında mesajlaştığın sevgilin mi' diye sordum."

Ron'un kahkahayı patlatmasıyla tüm salonun onlara bakması bir olmuştu. Herkesin onlara baktığını fark edince de utancından yüzü saçlarının rengine dönmüştü.

"Tam olarak böyle mi sordun ?" Dedi Ron kıkırdayarak.

"Evet, tam olarak böyle."

"Biraz ağır olmuş." dedi Weasley kızı.

"Biraz değil, baya ağır olmuş." Hermione ekledi.

"Onun bize yıllardır çektirdiği şeylere karşılık az bile olmuş, harry." dedi Ron.

Belki de Ron haklıydı ama yine de yaşananlardan rahatsızlık duyuyordu. Kısa süren sessizlikten sonra sessizliği bozan kişi Hermione olmuştu.

"Bize çektirdikleri konusunda hemfikiriz fakat yine de aranızı düzeltmeye çalıştığınız şu dönemde bunların olması hoş olmamış." Biraz düşündükten sonra en mantıklısının Hermione'nin söylediği şey olduğunu düşündü.

"Nasıl davranıyor sana, o olaydan beri." Ginny sessizliği bozmuştu.

"Hafif hafif sohbet edebileceğimizi düşünürken aramız komple bozulmuş gibi geliyor." Harry, Draco ile arasının daha da bozulmasına üzülmüş gibiydi.

"Sana attığı o bakışlar neydi peki ?"

Harry, Hermione'nin bakışmalarını fark ettiğini bilmiyordu.

"N-ne bakışları neyden bahsediyorsun ?"

"Hadi ama, Harry ! Yaklaşık 10 dakika önce yaşanan o derin bakışmayı fark etmediğimi düşünmüyorsun değil mi."

Harry aynen böyle düşünüyordu; kimsenin fark etmediğini.

Hermione, Harry'nin düşüncelerini anlayınca "Ne kadar seçilmiş kişi olsan da Harry aynı Harry; hep böyle kalacaksın sanırım."

Weasley kardeşler kıkırdarken Harry'nin gözleri yine slytherin masasında oturan Draco'yu izliyordu.

"Şu an baktığın gibi bakıyordun ona."

Back To Hogwarts - #DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin