--
Once the last drop of rain has dried off the pavement
Son yağmur damlası kaldırımda kuruduğunda
Shouldn't I find a stain?
Kaldırımda bir leke bulamam gerekmez mi?
But I never do
Ama asla bulamadım
The way the tires turn stones on old county roads
Eski kasaba yollarında tekerleklerin taşları ters döndürmesi
They leave 'em muddy underneath, reminds me of you*
Taşların altını çamur içinde bırakıyor, bu da bana seni hatırlıyor
You find graffiti on the walls of old bathroom stalls, you know
Eski tuvalet duvarlarında grafiti buluyorsun, ve biliyorsun
You can scratch it right off, it's how it used to be
Onları kazıyıp hemen çıkarabileceğini, eskiden yaptığın gibi
But like the dollar in your pocket, it's been spent and traded in
Ama cebinde para gibi, bunu da harcadın ve takas ettin
You can't change where it's been, reminds me of me
Olduğu yeri değiştiremezsin, bu da bana kendimi hatırlatıyor
I lived and I learned
Yaşadım ve öğrendim
Had you, got burned
Sana sahip oldum, yandım
Held out and held on
Direndim ve dayandım
God knows, too long, and wasted time
Tanrı biliyor ya, çok uzun süre zaman harcadığımı
Lost tears, swore that I'd get out of here
Göz yaşı döktüm, burdan kurtulacağıma yemin ettim
But no amount of freedom gets you clean
Ama hiçbir özgürlük kişiyi temiz kılmaz
I've still got you all over me*
Hâlâ her yanımda sen varsın
The best and worst day of June
Haziran ayının en güzel ve en kötü günü
Was the one that I met you
Seninle tanıştığım gündü
With your hands in your pockets
Cebindeki ellerinle
And your "Don't you wish you had me?" grin
Ve "Benimle olmayı dilemez miydin?" sırıtışınla
Well I did, so I smiled, and I melted like a child
Yani dilerdim, bu yüzden gülümsedim ve bir çocuk gibi eridim
Now, every breath of air I breathe reminds me of then
Şimdi, her soluduğum nefes bana o zamanı hatırlatıyor
I lived and I learned
Yaşadım ve öğrendim
Had you, got burned
Sana sahip oldum, yandım
Held out and held on
Direndim ve dayandım
God knows, too long, and wasted time
Tanrı biliyor ya, çok uzun süre zaman harcadığımı
Lost tears, swore that I'd get out of here
Göz yaşı döktüm, burdan kurtulacağıma yemin ettim
But no amount of freedom gets you clean
Ama hiçbir özgürlük kişiyi temiz kılmaz
I've still got you all over me
Hâlâ her yanımda sen varsın
I lived and I learned
Yaşadım ve öğrendim
And found out what it was to turn around
Ve geriye dönmenin ne olduğunu öğrendim
And see that we
Ve anladım
Were never really meant to be
Aslında asla birlikte olmamamız gerektiğini
So I lied, and I cried
Bu yüzden yalan söyledim ve ağladım
And I watched a part of myself die
Ve kendimden bir parçanın ölmesini izledim
'Cause no amount of freedom gets you clean
Çünkü hiçbir özgürlük kişiyi temiz kılmaz
I've still got you all over me
Hâlâ her yanımda sen varsın
I've still got you all over me
Hâlâ her yanımda sen varsın
Still got you all over me
Hâlâ her yanımda sen varsın
They leave 'em muddy underneath, reminds me of you*: Taylor, eski sevgilisi ile kırsal sokağın üzerindeki iki taraflı taşlar arasında paralellikler kuruyor. Araba lastiklerinin dönme kuvveti onları ters çevirerek taşın temiz tarafının yukarıya bakmasını ve çamurlu tarafının görünmemesini sağlar. Bu şarkı sözü, önceki partnerinin çok yönlü doğasın, kişinin dışa dönük çekiciliği, karakterinin karanlık yönlerini dünyanın gözünden gizlemesini ifade ediyor.
I've still got you all over me*: "Ama hiçbir özgürlük kişiyi temiz kılmaz, hâlâ her yanımda sen varsın" ifadesi; Özünde, geçmişin anıları veya etkisi kişinin içinde derinden kökleşmiş kaldığında gerçek duygusal özgürleşmeye ulaşmanın zor olduğunu bizlere söyleme çalışıyor. Bir kişiden veya durumdan ne kadar özgürlüğe veya alana sahip olsa da, Taylor'ın kendisinden uzaklaşmaya çalışsa bile duygusal bağın veya anıların kalıcı olduğunu ve Taylor'ın düşünceleri veya duyguları üzerinde kalıcı bir etki bıraktığını ifade ediyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fearless (Taylor's Version) (Türkçe Çeviri)
RandomTaylor Swift'in Fearless (Taylor's Version) albümdeki şarkılarının çevirisi.
