--
Hey, I knew I'd run into you somewhere
Hey, sana bir yerde rastlayacağımı biliyordum
It's been a while, I didn't mean to stare
Uzun zaman oldu, gözümü öyle dikmek istememiştim
I heard she's nothin' like me
Onun hiç bana benzemediğini duydum
I'm sure she'll make you happy
Eminim o seni mutlu edecek
But don't you,
Ama sorma,
Don't you smile at me and ask me how I've been
Bana gülümseyip nasıl olduğumu sorma
Don't you say you've missed me if you don't want me again
Beni özlediğini söyleme eğer beni tekrar istemiyorsan
You don't know how much I feel I love you still*
Seni hâlâ ne kadar derinden sevdğimi bilmiyorsun
So why don't you, don't you*
Öyleyse neden bir şey yapmıyorsun, bir şey yapmıyorsun?
Sometimes, I really wish that I could hate you
Bazen, gerçekten de senden nefret edebilmeyi diliyorum
I've tried but that's just somethin' I can't do
Denedim de ama bu sadece yapamadığım bir şey
My heart knows what the truth is
Kalbim gerçeğin ne olduğunu biliyor
I swore I wouldn't do this
Bunu yapmayacağıma yemin ettim
But don't you
Ama sorma
Don't you mile at me and ask me how I've been
Bana gülümseyip nasıl olduğumu sorma
Don't you say you've missed me if you don't want me again
Beni özlediğini söyleme eğer beni tekrar istemiyorsan
You don't know how much I feel I love you still
Seni hâlâ ne kadar derinden sevdğimi bilmiyorsun
So why don't you, don't you
Öyleyse neden bir şey yapmıyorsun, bir şey yapmıyorsun?
So I'll walk outta here tonight
Bu gece burdan çekip gideceğim
Try to go on with my life
Hayatıma devam etmeyi denedim
And you can say we're still friends
Ve hâlâ arkadaş kalabileceğimizi söyleyebilirsin
(But I don't wanna pretend)
(Ama rol yapmak istemiyorum)
So if I see you again
Bu yüzden seni tekrar görürsem
Don't you (Don't you)
Sorma, (sorma)
Don't you smile at me and ask me how I've been
Bana gülümseyip nasıl olduğumu sorma
Don't you (Don't you) say you've missed me if you don't want me again
Beni özlediğini söyleme (Söyleme) beni tekrar istemiyorsan
You don't (You Don't) know how much I feel I love you still
Seni hâlâ ne kadar derinden sevdğimi bilmiyorsun
So why don't you, don't you
Öyleyse neden bir şey yapmıyorsun, bir şey yapmıyorsun?
Don't you?
Bir şey yapmıyorsun?
You don't know how much I feel I love you still: Bu cümlede "I feel / Hissediyorum" ifadesinin eklenmesi Taylor'ın kişisel deneyimini ve duygusal yoğunluğunu vurgular. Taylor'ın sadece bir gerçeği ("Seni hala seviyorum") belirtmediğini, aynı zamanda hissetmeye devam ettiği güçlü, içsel sevgi duygusunu vurguladığını vurgular. Bu kelime seçimi ifadeye derinlik katarak, devam eden sevginin beyan edici bir ifadesi olmaktan çok, Taylor'ın mevcut duygusal durumuyla ilgili hale getirir. Düz çevirince "Sen bilmiyorsun ama hâlâ seni ne kadar sevdiğimi hissediyorum" gibi bir anlam ifade ediyor.
So why don't you*: "don't you" kalıbı bulunduğu cümleye göre anlamını değiştirir. Burada da, "don't you" özlem ve hayal kırıklığını ifade eden bir sorudur. Taylor, gülümsemek ve ona nasıl olduğunu sormak veya onu özlediğini söylemek gibi hâlâ sevgi veya ilgi belirtileri gösteren eski bir partneri ile yüzleşiyor. Taylor esasen, "Hala beni merak ediyorsan, özlüyorsan, tekrar benimle olmak istiyorsan; neden harekete geçip bir şeyler yapıp duygularını gerçek anlamda göstermiyorsun/ ya da benimle olmuyorsun?" diye soruyor. Bu da karışık sinyaller üzerinden kafa karışıklığı ve incinmişlik ifadesini yansıtıyor. Bir kaç farklı şekilde çevrilebilir bu cümle, anlam olarak aynı olduğu için ben bu şekilde çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fearless (Taylor's Version) (Türkçe Çeviri)
AcakTaylor Swift'in Fearless (Taylor's Version) albümdeki şarkılarının çevirisi.
