два

135 32 18
                                    

"Çabuk, çabuk! Onu 2. odaya alın." Hemşire var gücüyle bağırdı ve yaralanan askeri taşıyan ambulans görevlilerini yönlendirdi. Askeri hızlı adımlarla 2. odaya aldıklarında hemşire de dinlenme odasında oturan doktora haber vermişti.

Jooheon acil gelen hastayı kontrol ederken ilk yardım görevlisi konuşmaya başladı. "Kurşun sağ böbreğinin altına saplanmış. Kanamayı yavaşlattık fakat durduramadık. Bilinen bir rahatsızlığı ve ilaca alerjisi yok."

Jooheon başını salladı ve ona getirilen makasla yaralı askerin üniformasını tamamen kesip üstünü çıplak bıraktı. Gördüğü vücutla yutkundu. Vücudunu çoğu yara izleriyle kaplıydı. Yapılı olduğu belliydi fakat yarası yüzünden çoğu kısmına kan bulaşmıştı bu yüzden Jooheon çok inceleyemedi. Yaralı askeri yüzüstü çevirdi, yarasını temizleyip durumuna baktı ve hemşireye dönerek "Ameliyathaneyi hazırlayın hemen." dedi.

Askerin durumu ağır değildi fakat çok kan kaybettiği için hayati tehlikesi vardı. Ameliyathaneyi girip zaten baygın olan askere narkoz vuran hemşirelerden sonra Jooheon kendini sterilize etti ve ameliyata başladı. Kurşun düşündüğünden daha ileri saplanmış ve onu zor duruma düşürmüştü fakat halledebilmişti.

Ameliyat yaklaşık üç saat sürmüştü. Jooheon üzeründekü önlüğü ve eldivenleri çıkararak ameliyathaneden çıktı. Onun çıkmasıyla kapının önünde bekleyen iri yapılı iki adam anında ayağa kalkmıştı. Jooheon ikisinin aynı anda hareket etmesiyle ürkmüş ve bir adım geriye kaçmıştı.

Diğer adama göre daha uzun ve kalıplı olan adam ona bakarken " IM Changkyun'un durumu nasıl?" diye sordu. Hâlâ onun vurulmasında kendini suçluyordu hâliyle. "Kurşun neyseki organlarından birine zarar vermemiş. Hayati tehlikesi olmasa da iç kanama riskine karşı bu gece yoğun bakımda kalacak. Yarın normal odaya alacağız." Jooheon onlara hastanın durumunu bildirdi.

Soruyu soran adam kısaca teşekkür etmiş ve diğer adama dönerek "Komutanım siz gidin isterseniz, ben bu gece burada kalırım." dedi. Komutan sadece başını salladı ve koridorda gözden kayboldu. Jooheon karşısında duran adama bakarak "Sizin için de bir oda ayarlayalım. Hastanın yanında kalmanıza izin veremeyiz." dedi. Adam başını salladı ve elini uzatarak "Ben Yüzbaşı Son Hyunwoo." dedi. Jooheon'da ona karşılık "Ben de genel cerrah Lee Jooheon." dedi. Jooheon sonunda karşısındaki bu iri yarı adamın kim olduğunu öğrendiği için mutluydu. Ameliyatına girdiği hastanın asker arkadaşıydı demek ki.

Birkaç dakikanın sonunda üzerindeki mavi örtü ve ağzındaki solunum cihazıyla çıkan arkadaşını gördü Hyunwoo. Onun soluk ten rengine bakarken suçlulukla gözlerini kaçırdı. Onun vurulmasının sebebi olarak kendisini görüyordu.

Kendi dikkatsizliği yüzünden hem kendisini hem de askerleri tehlikeye atmıştı. Yaralı askerin durumunu öğrendikten sonra yeniden ateş etmeye başlasaydı arkadaşını vuran teröristi öldürebilirdi ve bu sayede arkadaşı da vurulmazdı.

"Teşekkürler arkadaşımı kurtardığınız için." Shownu, minnetle karşısındaki doktora teşekkür etti. Changkyun, onun en yakın arkadaşıydı. Birlikte aynı askeri okula gitmişlerdi. Yedikleri içtikleri hiçbir zaman ayrı gitmemişti, bu yüzden onun yaralı halini gördükten sonra büyük bir yıkıma uğramıştı Shownu.

"Ben sadece görevimi yaptım. Sizin için bir oda ayarlamasını hemşirelerden isteyeceğim. Artık gitmeliyim, yeniden geçmiş olsun." dedi Jooheon. Shownu'nun da baş sallamasıyla daha fazla orada durmadı ve yoğun bakım ünitesine alınan Im Changkyun'un yanına ilerledi.

Ameliyatına girdiği bu adama karşı içerisinde ister istemez bir çekim oluşmuştu fakat Jooheon bunu sadece onun çok yakışıklı olmasına bağlıyordu.

Aura • JooKyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin