-7-Hastane

166 15 1
                                    


Multide Derin var canolar :)

Ertesi gün yine her zamanki gibi 6da uyandım. okul kıyafetlerimi giyerek hafif bir makyaj yapıp çıktım. Annemin sütünü içmeden çıkılmaz tabiki içtim :D. Okula vardığımda ilk dersim matamatikti uff şimdi başım şişçek yine. 

Tenefüste kantine gittim ve tost aldım. Bir masaya oturduğumda tektim Canerle Evrim sanırım gelmemişlerdi. Birden masamdaki sandalyenin çekildiğini duydum. Gelen kişiye kafamı kaldırdım kumral saçlı mavi gözlü yakışıklı bir çocuk. Pardon taş demem daha doğru olur :). "Pardon. Adın Derindi sanırım." dedi hiçte çekingenlik belirtmeyen ses tonuyla. "Evet. Dee. Siz kimsiniz?" dediğimde çocuk pis pis sırıtmaya başladı "Senin gibiler fazla soru sorarmıydı ya.." dediğinde gerçekten ne demek istediğini anlamamıştım. "Ne saçmalıyosun sen?" dedim ama ses tonumda merak vardı. " "Ceyda bana anlattı herşeyi namuslu ayağına yatma." Tam cevap veriyodum ki sözümü kesti "Benimle olmaya ne dersin. Bu gece." Dedi piç smilesini göstererek. Hemen ayağa kalktım "Sen ne dediğinin farkında mısın? Pis yavşak" dedim ve tokat atmayıda ihmal etmedim. Tam arkamı döndüm "Wawow şaka maka iyi parçaymışsın." Dedi tam arkamı dönüp bağıracaktım ki arkamı dönmemle şoka girmem bir oldu. Ne ara gelmişti.

"Poyraz napıyosun?" Şuan Poyraz o çocuğun üstünde ve yumrukluyor. Bazı kızlar çığlık atıyor. Diğerleri tezahürat yapıyor anlamıyorum bu tezahürat yapanları. ben kan görmeye dayanamazken bazıları bundan zevk alıyor. Şuan Poyraz ard arda ölümcül yumruklarını atıyordu ve o çocuğun suratı kandan görünmüyordu....

-○-○-○-○-○-○-○-○-○-○-○-○-○-○-○-○-○-

En son hatırladığım şey Bir çocuğun 'Poyraaz Derinn!' Diye bağırmasıydı şuan daha yeni ayılmış gibiyim. Evet kan görmeye dayanamam. Kavgalarıda izleyemem. Çünkü bayılıyorum. Bu huyum bazen kaçmak için işime yarıyor fakat pekte sevdiğim söylenemez. Gözlerimi açıcak halim yoktu ama hastenede olduğumu anlayabiliyordum. Hastane kokularından nefret ederim. Benim aklıma ölümü getiriyor. Ve ben ölmekten çok korkarım. Bu nedenle hastanenin kokuları pekte hoşuma gidicek türdrn değil. Yanımda biri olduğunu hissettim nefes alışını duyuyordum "Derin." Dedi oldukça tanıdık gelen ses. Tabi ya bu Poyraz'ın sesi. Bir eli başımın üstünde hissettim "Çok özür dilerim. Benn sadece o piçin sözüne inandım." Dediğinde gerçekten sinirli bir şekilde solumaya başladı "Uyumadığını biliyorum." Dedi sakin bir ses tonuyla gözlerimi açacak halim gerçekten yoktu. "Sana bakkaldan bir şey alıyım mı? Canın bir şey çektiyse." Gerçekten bu çocuk beni bukadar nasıl iyi tanıyabiliyo. Hayır insan biraz tereddütte kalır acaba gerçekten uyanıkmı yoksa uyuyor mu? Gözlerimi açtım ve "çikolata." Dedim yüzümde tatlı göründüşümü umduğum bi gülümseme takinarak. Dudakları yukarı kıvrıldı "Rol yapma yetenteneğin sıfır" dedi ve gitti. Gidince derin bir nefes alfım sanki onun yanında yaşamayı unutuyorum. Nefes bile alamıyorum. Böyle düşününce de ondan nefret ediyorum nefes alamamamı sağlayan birini nasıl sevebilirim diye. 1 2dk sonra kapı açıldı. Gelen Evrim'di "N'oldu knk sana?" dedi telaş yapmış gibiydi "Bir şey yok sadece kavga ediyolardı bende orda olunca biliyosun dayanamam bayılmışım." Biraz sakinleşmiş gibi gözüküyordu. "Her neyse çıkıcan mı şimdi dedi." O sırada aklıma geldi okul. Ama bir günlük tatilden bir şey çıkmaz :)). "Ben gelmicem kanka." Konuşmamı bitirir bitirmez o konuştu "Okula gitmiyceğim ki." Neyse tek değilim en azından bir kişi var konuşacak. "Tmm" dedim Evrim "Ben dışardayım bi tuvalete gidiyim gelince çıkarız. Sen uyurken neler olmuş anlatırım." Dedi sırıtarak iyide o yoktu nerden biliyor gerçi o birinden almıştır haberleri. Ben şimdi giyinicektim ve giyinmek üzere ayaga kalkmak için hamle yapacaktım ki tam o an kapı açıldı.  Gelen Poyraz'dı o gelince yine kalkacakken yatmayı tercih ettim. "Aldım çikolatanı" dedi ve ekledi "iyisin değil mi?" benim için endişelenmişmiydi simdi o hayır ya ne endişelenecek saçmalama derin senin içinmi endişelenecek.  Bende sorusunu unutup iç seslerim ile savaşa girmişken savaşı unutmaya çalışarak "iyiyim iyiyim.  Bu arada teşekkür ederim.  Çikolata için." dedim ufak bir tebessüm göstererek. Oda buna karşilik gülümsedi ooff ne güzel gülüyo o yhaaa.  Ne diyorum ben Derin kendine gel!! Düşüncelerimi bölen o ses Poyraz'ın telefonunun zil sesiydi.

Ne var!

Gelmicem.

Neden?

Bak beni getirtmeyin oraya o İti siktirtmeyin!

Lan bi işi beceremiyosunuz tamam geliyorum amk!.

Dedi ve kapatı acaba kimle konuşmuştu? Neden bukadar sinirlenmişti?  O it dediği kişi kimdi?  Nereye gidicekti? Arayan kimdi?  Ne işinden bahsediyordu?  En önemlisi ben neden bunları mal gibi merak ediyordum? Ama napiyim insan merak ediyo ister istemez.

"Benim gitmem lazım yarın görüşürüz. Geçmiş olsun tekrar." dedi tipini yidiğimmm kendine gelll Derinn.  Içimden kendimi tokatlarken "Sağol herşey icin buraya gelmene gerçekten şaşırdım." dedim dürüst olarak ve içten bi gülümseme attım oda kafası ile sanki 'Eyvallah' der gubi yapıp güldü. Veee. Gitti. 1dakka bile geçmeden Evrim içeriye girdi ve sırıtatarak "Çok ormantiktiniz. Bozmak istemedim" Ne demekti şimdi bu dişardan sevgili gibimi görünüyorduk. Her neyse ben kendime gelmek konusunda bugün kesinlkkle rekor krıdığımı düşünüyorum. Rol yapmaktan bıktım ama benim hayatım bu Alıştım artık "uff saçmalama" dedim.  O ise piç luç sırıtmaktan yaptığı başka bişey yoktu ve sanki utandıgımı anlamıştı kızarmışmıydım ben hayrı olamaz.  Şimdi anlamıştır herşeyi "Tamam tamam utanma kalkta gidelim sana anlatacağım çok şey var. " dedi. Ve kalktım giyinerek ciktik.

Yorum ve votelerinizi bekliyorum biraz kısa oldu fakat bekletmek istemedim hepinizi öpüyorum byee

İMKANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin