Multi-Derin :)
-2 gün sonra-
Şuan okulumuzun yemekhanesinde sıra bekliyorum. Yan tarafımda Evrim ve Caner var. Sıra bana geldiğinde patates kızartması ve köfte koyarak boş bir masa bulduk ve oturduk. Etrafta Poyrazı göremiyordum. Arzuda ne zamandır okula gelmiyor. Onu gördüğüm an konuşacaktım ve barışacaktım fakat ortalıkta görünmüyordu 3 gündür onu görmüyorum.
"Ee Derin sence ne yapmalıyım?"
Canerin dediği şey üzerine kafamı topladım.
"Iı bence de öyle yapmalısın." Dedim sanki duymuşum gibi onu dinlemediğimi anlamaması hiçte istediğim türden bir şey değildi.
"Nasıl?" Uf ne sallasam şimdi inanmaz ki
"İşte Evrim'in dediği gibi yapmalısın." Dedim inşallah inanır.
Caner tek kaşını kaldırdı ve "Sen bizi dinlediğinden emin misin?"
"Şey.. ya duymadım sonunu." Diye bir şeyler geveledim.
"Kafan başka yerlerde senin belli ki. Kimi düşünüyorsun?" Dedi ve muzipçe dudakları yukarı kıvrıldı. Bu çocuk valla paronayak.
"Ne alaka dalmışım" dediğimde kafasını Evrim'e çevirip kısa bir bakışma geçti aralarında kısa bir-sanki biz bunu yedik- der gibi bakışma geçti fakat onların bu hali sinirime dokununca tabağıma dönerek bir patatesi yemeğe başladım. Okulumuz devlet okulu olmasına rağmen Ankara'nın en iyi liselerinden birisiydi. Bu iyi bir şeydi fakat okulumuzun müdüresi-kısaca en yaşlı kaşarı- paragöz olduğu için okulu özel okul yapma çabalarındaydı.
Tekrar yemeğime dönünce sadece bir köftemin kaldığını gördüm. Ne ara yemişten ben bunları? Cidden ayıyım.
Son köftemi de yedikten sonra Caner'in de bitirdiğini gördüm tabiki Evrim hala bitirememişti. Nekadarda uyuşuk yemek yiyor."Hadi Evrim ne uyuşuksun ya." Dediğimde Evrim bir şeyler söyledi fakat hayvan ağzında yemek varken konuştuğu için anlaşılmadı. Artık bekleyemeyeceğimi anlayınca "Evrim, Caner gidiyorum ben," dedim ve Evrime bakarak devam ettim. "sen bitirene kadar ders başlar." dedim. Elimde boş tepsimle ilerledim ve yemekhanesinin görevli kadınına uzattım. Arkamdan bir şeyler homurdandılar fakat duyamadım. Ne yapabilirim sabırsız bir insanım. Benim elimde olan bir şey değil.
Yemekhaneden çıkınca sınıfıma çıkmak istiyordum fakat çok susamıştım. Bu nedenle ilk kantine gidecektim. Yemekhanenin hemen üst katında bulunan kantinimize çıktım. Kantinin içinde uğultu sesleri vardı. Birkaç kişi buradaydı. Gerçek anlamda şaşırsam da belli etmedim. Anlamıyorum, yemekhanenin yemekleri varken (ki bizim okulun yemekleri diğer okullardaki gibi kötü değil sevgili müdürümüz (!) sağ olsun İtalyan aşçı tutmuş) neden kantinden yiyorlar. Her neyse kantinin içini yokladım tanıdık var mı diye eski sınıfımdan Nalan ve diğer arkadaşları vardı bir tek tanıdık olarak galiba. Onların yanına doğru giderken tam duvarın köşesinde Poyraz ve adının Batuhan olduğunu öğrendiğim arkadaşını gördüm Poyraz hiç bana bakmıyordu fakat Batuhan gözlerini dikmiş şaşkınca bana bakıyordu göz ucuyla bir saniye kadar bir süre göz göze geldik Batuhan'la fakat hemen gözümü çevirdim ve önüme döndüm. Nalan'ın yanına doğru yürüdüm. Şimdi selam vermezsem ayıp olur.
"Selam" dedim ve bir gülümseme takındım. Oda "Selam." Dedi içten bir şekilde gülerken sonra sarıldım ve biraz muhabbet ettik-Yazar Notu: muhabbet dediğim 'ne yapıyorsun?' 'okul nasıl gidiyor?' 'Hangi sınıfa düştün' falan fıstık işte jsgajs- Bir ara Poyraz'a baktım ve oda refleks olarak bana baktı. Ve hemen gözlerimi kaçırdım. Bir ara zaten umurunda değildim şuna bak bir refleks sayesinde bakabiliyor sadece diye düşündüm sonra böyle düşündüğüm için kendime kızdım. Bana ne? Bakarsa bakar bakmazsa bakmaz.
![](https://img.wattpad.com/cover/32742088-288-k589908.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
ChickLitDerin saf, iyi niyetli, bir okadarda kurnaz bir kişiliğe sahiptir. Fakat her zaman ilk hamleyi karşısındaki kişiden bekler bu nedenle hep kaybeder. Bir gün belki öleceği veya zarar göreceği sırada bir çocuk onu kurtarıyor. Bu çocuk Derinin ilk aşkı...