Yeni Üyeler Pt. 10: Hizmetçi Kadın

141 18 1
                                    

Doyoung, elinde kuşe kağıttan broşürlerle üçüncü kattan ikinci kata inmişti. Dedektiflerin hiçbiri kulüp odasında değildi. Zaten Doyoung ne zaman gitse orada olmuyorlardı ama Taeyong her gittiğinde hepsini orada buluyordu. Üç üye daha katıldığını da ondan öğrenmişti. Merdivenlerden ikinci kata indiğinde Sehun'un sınıfına ilerledi. Çocuğun sınıfına vardığında Sehun'u masanın üstüne çıkmış sınıftakilere ince bir kitaptan bir sayfa okuduğunu gördü ve kapıdan içeri adım attığında bunun Komünist Manifesto olduğunu anlamakta gecikmedi. 

Toplanıp onu ilgiyle dinleyen çocukların arasından aşarak "Hey, Sehun." dedi. Sehun okumayı keserek "Efendim, yoldaş?" dedi. "Haftaya pazar babamın dükkanında kostümlü balo yapacağız. Oyun ya da kurgusal karakterlerin kostümlerini giyeceğiz ve babam en beğendiği kostüme-"

"Cosplay desene, ne kastın." dedi bir çocuk. Doyoung ona kötü bir bakış atıp boğazını temizledi ve "Cosplay yapacağız ve babam en iyisine hediye çeki verecek. Gelmek ister misin?"

"İsterim." dedi Sehun uzatılan broşürü alarak.

"YUH! YUUUH!" Sınıf arkadaşları Sehun'u yuhalamaya başlayınca Sehun elini kaldırıp "YOLDAŞLAR!" dedi. "Bu partiye gitme sebebim oradaki emparyalistlere komünizmi öğretmek içindir!"

"SEHUN!" dedi kapıdan içeri bakan öğretmen. Sehun elindeki kitabı ansızın Doyoung'a attı ve "KOSTÜMLÜ BALO HAFTAYA PAZAR AKŞAM SAAT SEKİZDE YAPILACAKTIR-" diye broşürü göstererek sınıfa partiyi anlatmaya başladı. Kadın öğretmen ona sert bir bakış attıktan sonra "Sıradan in." diye mırıldanıp orayı terk etti. Sınıf arkadaşları dağılırken Sehun masadan indi ve Doyoung'a "Diğerlerine de haber veririm." dedi.

"Pazar sabahı dükkanı süslemek için yardıma gelebilir misin? Taeyong da gelecek ama bir el daha iyi olur." dedi Doyoung. 

"Olur, gelirim." 

"Bu arada sen disipline verilmedin mi? Neden hâlâ ısrarla 1968'deymişiz gibi davranıyorsun?"

"Ne? 1968'de değil miyiz?" dedi Sehun şokla. "Hangi yıldayız?"

"2021."

"Yalan söyleme, 2021'de küresel salgın var, masken nerede?"

"Kurgudayız diye bize etki etmiyor." dedi Doyoung. "Haftaya pazar görüşürüz." Elindeki ince kitabı Sehun'a uzattı. Sehun da "Onu saklayacak yer biliyor musun? Sanırım arama olacak." İlahi sesi duyulunca irkilen Doyoung "Aman Tanrım." dedi. "Sigaraları saklamam lazım. Gel" dedi ve peşinde Sehun'la sınıftan çıktı. 

Kyungsoo, Mark ve Yuta, koridorun bir köşesinde sırtlarını duvara vermişti. Mark'ın elinde tuttuğu telefona beraberce bakmaktaydılar. Yuta kaşlarını çatmış, Mark ne cevap vermesi gerektiğini düşünen bir ifadeyle bakakalmış, Kyungsoo da Mark gibi düşüncelere dalmıştı. Minho ile geçen çarşambadan, yani onunla buluşmalarından beri konuşuyordu ve tam bir hafta olmuştu

"Bir insanın neden komando bıçağı koleksiyonu olur ki?" dedi Mark. "Ben bundan etkilenmedim."

"Benim babamın da komando bıçağı var. Köyde domates kesiyordu." dedi Kyungsoo. "Babanın neden komando bıçağı var ki?" diye sordu Yuta. "Senin babanın neden komando bıçağı yok?" diye karşılık verdi Kyungsoo. 

"Bana bir tanesini hediye etmek istiyormuş." dedi Mark. 

"Komando bıçağı da hediye etmezsin." dedi Yuta. "Katılıyorum." diyen Kyungsoo elini uzattı. Yuta da onu elini tuttu ve el sıkıştılar. Ortalarında duran Mark, buna kaş çatsa da bir şey demedi.

 "Yaa! Şapşal mısın Chanyeol!" Baekhyun ve Chanyeol önlerinden geçerken Baekhyun hafif tiz bir sesle bunu söylemiş, Chanyeol de utanarak omuzlarını kendine yaklaştırmış, gülümsüyordu. İkisi önlerinden geçip gidince üçü de kusuyormuş gibi öne doğru eğilip dillerini uzatarak böğürme sesi çıkardılar. 

Jun's Bureau of Investigation (ChanBaek) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin