Tatil sonunda bitmiş ve ikinci dönem başlamıştı. Okulun bahçesinde yürümekte olan Baekhyun binaya bakarken burayı hiç özlememiş olduğunu fark etti. Özlediği şey başka bir şeydi tabii ki ve o başka bir şey arkasından seslenmekte olan arkadaşlarının sesiydi. "HEY, BAEKHYUN!" diye seslendi Junmyeon. Baekhyun arkasını döndü ve ona doğru gelmekte olan arkadaşına el salladı. Kulağında telefonuyla ona gelen Junmyeon arkadaşına sıkıca sarıldı. Ondan geri çekilirken telefonu kapadı ve "Kyungsoo," dedi aradığı kişiden bahsederek. "Birazdan geliyormuş. Çok özledim sizi!"
"Sadece bir hafta görüşmedik" dedi Baekhyun. "Yaz tatilinde ne yapacaksın acaba?"
"Özlemimden öleceğim..." dedi Junmyeon ve elini kalbine götürüp "Kalp krizi geçiririm belki." Onun koluna hafifçe vuran Baekhyun "Ya! Saçmalama!" dedi. Junmyeon sadece kıkırdamakla yetindi. "Sehun geliyor" dedi Baekhyun kapıyı göstererek. "Bu dönem hangi dine inanıyor?"
"Yahudi olmayı denedi ama anneden geçtiğini öğrenince Marksist olmaya karar verdi." dedi Junmyeon.
"Marksist mi?"
"Gruptaki mesajları neden okumuyorsun?" dedi Junmyeon. "Bütün bir gece bunun hakkında konuştuk. Sen ve Chanyeol özelden ateşli sohbetler yapıyordunuz sanırım."
"Yapmıyorduk!"
"Günaydın yoldaşlarım!" dedi önlerinde biten Sehun. "Avrupa'da bir hayalet dolaşıyor ve bu hayaletin artık partileşmesi lazım!"
"Sabah sabah..." diye mırıldandı Baekhyun. "KYUNGSOO!" diye bağırdı Junmyeon içeri giren çocuğa. Onları gören Kyungsoo kollarını açarak arkadaşlarına koşmaya başladı. İlk sarıldığı kişi kollarını açarak önlerine geçmiş Junmyeon oldu. Sonra diğer ikisine de sarıldı. "Chanyeol nerede?" dedi Sehun. "Geç kalacak." dedi Baekhyun. "O zaman içeri girelim! Ah, şu okulun makarnasını o kadar özledim ki!" dedi Kyungsoo. Junmyeon ona katılarak "Evet! Evet! Kaç gündür kokusu burnumda tadı dilimde... Gidip şimdiden sipariş verelim!" dedi.
"Şu makarnayı neden bu kadar seviyorsunuz?" dedi Baekhyun.
"Bir kez yesen var ya!" dedi Kyungsoo onun solundan koluna girerek ve kulağına eğildi "Chanyeol'den daha çok zevk verir!"
"Hey!" dedi Baekhyun ve yüzü bir anda kıpkırmızı oldu. Kyungsoo kahkahayı bastı. Junmyeon da pis pis sırıtarak "Sen de sipariş ver Baekhyun. Öğle teneffüsünde hazır olur, bak gör pişman olmazsın!"
Bunu zihninde kısaca tartan Baekhyun "Alsam mı?" diye tereddütle sordu. "Yürü hadi!" diye elinden tuttu Kyungsoo ve onu içeriye, kantine doğru sürükledi.
Chanyeol okula geldiğinde ilk ders başlayalı beş dakika geçmişti. Geldiği gibi de en arkadaki sırasına geçip uyumaya başlamıştı. Junmyeon sınıfta Jongdae'yi görmek için can atıyor, Kyungsoo telefon ekranından kendine bakıyor, Sehun ise daha sabah olmasına rağmen derste komünizmi yaymaya çalışıyordu. Baekhyun sıkıntıyla öğretmeninin konuşmalarını dinliyordu. Yeni dönem başlayınca sürekli uzun uzun konuşuyorlardı. Zil çaldığında Baekhyun bu sesin cennetin çanlarıyla aynı sese sahip olduğuna yemin edebilirdi. Ne yazık ki on dakika sonra yine aynı öğretmenle dersi vardı.
Sınıftan çıkıp üst kat, Chanyeol'ün sınıfı olan 2-4'e gitti. Gittiğinde onu uyurken bulması Baekhyun'u hiç şaşırtmamıştı. Tam içeri girerken Sehun'un hararetle öğretmeniyle konuşarak koridorda ilerlediğini gördü. "Hocam! Kapitalizm sadece insanları köleleştiriyor-"
"Bu bir şaka olmalı" dedi Baekhyun ve içeri girdi. Chanyeol'ün sıra arkadaşı şu an yerinde yoktu. Baekhyun da onun yanına oturdu ve kollarını beline sarıp çenesini sırtına koyarak ona sarıldı. Birinin ona sarılmasını hissederek uyanan Chanyeol gözlerini açıp kafasını hafifçe kaldırdı ve kim olduğuna baktı. Beklediği gibi Baekhyun'u görünce doğruldu ve "Selam" dedi. Yattığı yerden doğrulunca diğeri kollarını çekmek zorunda kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jun's Bureau of Investigation (ChanBaek)
FanficBaekhyun, lisedeki ikinci senesine yeni bir okulda başlar. Sosyal ilişkilerdr berbat olan ve arkadaşlık kurmaya yanaşmayan, sadece derslerine çalışan Baekhyun'un okuldaki ilk haftası karmaşayla başlar. Önce sabahleyin birisi onun cüzdanını çalar ve...