Yeni Üyeler Pt. 8: Şüpheler Artıyor

171 24 8
                                    

Telefonu önünde çalıyordu ve Baekhyun boş boş ekrana bakıyordu. Arayan kişi Chanyeol'dü ve ona ne demesi gerektiğini bilmiyor, hızla atan kalbi ve yanan midesiyle Chanyeol'ün adını izliyordu. Sonunda yutkundu ve telefonu eline alarak sakin olduğunu düşündüğü bir sesle yanıtladı.

"Alo?"

"Baekhyun?"

"Efendim?"

Chanyeol, telefonun öteki tarafında sessiz kaldı. Baekhyun da sadece onun konuşmasını bekleyerek yatağında, dizlerinin üstünde öylece bekledi. "Şey... Yanlışıkla aradım. Kapatıyorum." dedi Chanyeol. "Peki, görüşürüz o zaman." dedi Baekhyun.

"Kapatıyorum..."

"Chanyeol?"

"Efendim?"

"..." Nefes alıp verdi ve "Yanlışıkla seslendim." dedi.

"Oh... O zaman, bilmiyorum nasıl veda etmeliyim."

"Sehun sana çıplak fotoğraf atıyor mu?"

"Hayır atmıyor umarım da böyle bir şey yapmaz." dedi Chanyeol. "Neden ki?"

"Aptal çocuk ya."

"Ben bir şey yapm-"

"Sehun'a demiştim." dedi Baekhyun. "Oh, o zaman kapatıyorum. Bir şey diyecek misin?" diye son bir umut sordu Chanyeol. 

"Teoriye göre dilleri çocuklar yarattı sonra da insanlık geliştikçe grammer doğdu."

"Vay canına." dedi ne demesi gerektiğini bilmeyen Chanyeol. "Bunu nereden öğrendin?"

"İngilizce paragraf sorularından" dedi Baekhyun. "Böyle bir sürü soru var. Şey, neyse kapatayım."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz." dedi Chanyeol ve telefonu kapattı. Baekhyun, telefonu kulağından çekti ve yatağa uzanarak kafasını yastığa bastırıp bir homurtu çıkardı. Tek istediği Chanyeol'e onu özlediğini söylemekti ama yapamamıştı. Neden yapamamıştı ki? İlk arayan Chanyeol'dü ve stres yapması gereken kişi de O'ydu. Baekhyun kafasını yana çevirip odasını incelerken gülümsüyordu. Chanyeol'ün sesini duymak onun mutlu olmasına sebep olmuştu. "Yok," dedi. "Bu böyle olmaz." Yatağında oturur pozisyona geldi ve telefonu eline alarak arama kayıtlarına girdi. Tam Chanyeol'ün adına dokunup onu arayacaktı ki eli havada kaldı. Yanağının içini ısıran Baekhyun kafasını odasının kapısına çevirdi. Küçük bir tereddüdün ardından ayağa kalktı ve odayı terk ederek salona gitti.

Sibirya kurdu Kyungsoo'yu gördüğünde heyecanla ona gidip sürtünmeye başladı. Gülümsüyor gibiydi ve mutlulukla kuyruğunu sallıyordu. Kyungsoo "Karabaş!" dedi. Eğilmiş köpeğin kafasını okşarken köpek de aynı heyecan ve sevgiyle çocuğa sırnaşıyordu. Kyungsoo onu okşarken Jongin "Seni fazla seviyor." dedi. "Hayvanlarla aram iyidir." Kyungsoo bunu derken Sehun'u düşünüyordu. Kyungsoo doğrulduğunda önlerinde köpekle beraberce caddede yürümeye başladılar. "Nasılsın?" dedi Jongin.

"Aynı. Ya sen?"

"İyi işte, bugün yine sunumum vardı."

"Nasıldı?"

"Pek esprisi yok ya. Sürekli yaptığım için hepsi aynı monotonlukla geçiyor ama birinci sınıfta sürekli heyecanlanıyordum. Kekeliyordum falan. Senin günün nasıldı?"

"Çok enteresandı." dedi Kyungsoo. 

"Enteresan mı? Ne gibi?"

"Bugün Na Young ve Eun'la buluştuk."

"Ya?" Sesi meraklı ve de talepkar çıkıyordu. 

"Ben buluşmadım aslında. Jun ve Sehun gitti ama Eun'dan öğrendiklerine göre Yoora'nın bir erkek arkadaşı varmış. Ve sanırım senin bundan haberin yoktu."

Jun's Bureau of Investigation (ChanBaek) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin