Boyacı Pt. 5: Kovalamaca

223 35 0
                                    

Öğrencilerden yayılan sesler koridorlarda uğultu yaratıyordu, tabii ki kantinde de öyle. Kyungsoo, doğru anı bekliyordu. Taehyung'un öğle teneffüsünde kantine gelip gelmeyeceği belirsizdi fakat zorba dörtlünün gözü önünde bu gösteriyi sergileyebileceği en uygun zaman buydu.

Baekhyun sınıftaydı. Junmyeon ve Sehun da öyle. Dikkat çekmemek adına üçü sınıfta oturup haber beklerken Kyungsoo ve Chanyeol, kantinde doğru zamanı kolluyordu. Kantinde neler olduğunu veya olacağını merakla beklerken birisi sırasına yanaştı. "Selam Baekhyun" dedi yaklaşan çocuk. Baekhyun ona selam veren öğrenciye baktı. Bu Jaehyun'du. Sınıfın arka sıralarında oturan popüler öğrenci. "Selam," dedi yaka kartına bakarak. "Jaehyun."

"Okula alışabildin mi?"

"Eh, alışıyor gibiyim." dedi Baekhyun. "Şu manyak dörtlüyle takılıyormuşsun sanırım." Jaehyun'un gülümsemesinde samimi olmayan bir şeyler vardı. "Takılıyor gibiyim." diye baştan savma yanıt verdi Baekhyun.

"Sıkılırsan bizle takılabilirsin," dedi Jaehyun. Arka sıraları işaret ederek "Boş bir sıramız da var zaten."

"Teşekkür ederim."

"İyi geçinelim Baekhyun." dedi Jaehyun gülümseyerek ve onun omzunu sıktı. "Sonra görüşürüz." Uzun boylu ve beyaz tenli olan bu çocuk onun yanından gidince olaya anlam veremeyerek kaşlarını çattı. Jaehyun'un derdinin ne olduğunu bilmiyordu ama şu an bunun üzerine düşünecek gibi değildi. Fırlayıp kantine gitmek istiyordu.

Taehyung sonunda kantinde belirdiğinde Kyungsoo, "Biraz daha bekle." dedi Chanyeol'e. Çocuğun sıraya girmesini izlediler. Dörtlü kendi aralarında onun hakkında fısıldaşırken Taehyung onları umursamamak için elinden geleni yapıyordu. Sonunda Taehyung sıraya girdi, kendine bir tost aldı. Geriye dönerken Kyungsoo ayaklanarak içi yarı kahve dolu karton bardağı kavrayıp "Şunu çöpe atayım, içmeyeceğim." dedi yüksek sesle, ama insanların duymasını istediğini belli etmeyen bir sesle.

Taehyung'a doğru yürüdü ve birbirleriyle buluştukları zaman Kyungsoo ona bilerek çarptı. Kahve kendi formasının üstüne dökülürken küfrederek geri çekildi ve bardak yere düştü. "Özür dilerim" dedi Taehyung telaşla. "Gittiğin yere dikkat etsene çocuk!" diye bağırdı Kyungsoo. "Formam senin yüzünden kirlendi."

"Özür dilerim, isteyerek olmadı-"

"Daha yeni temizlenmişti, okulda böyle mi gezeceğim şimdi?" diye azarlamasına devam etti. "Özür dilerim dedim ya!" diye çıkıştı Taehyung. "Sen kimsin de bana bağırıyorsun ha?" diye üstüne yürüdü Kyungsoo. Kısa olmasına rağmen bakışları korkutucuydu. Taehyung geriye çekilirken "Senin gibiler canımı çok sıkıyor."

"Kyungsoo," dedi Chanyeol yanına gelerek. Elinde bir su şişesiyle. "Fazla uzatmaya gerek yok, beden eğitimi kıyafetlerimi veririm." O sırada kavgaya izleyen hiç kimse ikisi arasındaki cüsse farkını dikkate almamıştı. Kyungsoo, onun elindeki su şişesini kapıp kapağını hızla açtı ve Taehyung'un üstüne su fırlattı. İçinden bunu yaptığı için utanmış hissetse de bu kesinlikle saldırganı harekete geçirmeye yeterliydi. "Ne yapıyorsun?" diye sordu Taehyung sesindeki bariz bir öfkeyle. "Dişe diş." dedi Kyungsoo. "Bir dahakine üslubunu düzeltirsin umarım." Zorbalardan Kyungsoo'yu destekleyen tezahüratlar gelse de onları umursamak yerine geriye dönüp merdivenlerden çıktılar. "Kulüp odasına gidelim." dedi Chanyeol hızlı adımları arasında fısıltıyla. "Diğerlerine de haber veririz."

Beşi de kulüp odasına toplandığında Junmyeon yanında getirdiği yedek beden eğitimi tişörtünü Kyungsoo'ya verdi. Kyungsoo yanında bilerek yedek forma getirmemişti. "Namjoon ve tayfası gördü değil mi?" diye sordu Junmyeon.

Jun's Bureau of Investigation (ChanBaek) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin