Sigaraya başlıyorum bıraktığım yerden. Acıyı hissediyorum, hissedemediğim en derin yerlerden. Bu bedene bu acılar fazla geldi. Artık isyan ediyorum. Artık pes ediyorum. Ben artık ağlayamıyorum. Ben artık gülemiyorum. Zamanla herşey düzelir dediler,yanıldılar. Zamanla düzeldiğini sanıyorsun,sadece sanıyorsun. Aslında hayat seni en kuytu köşenden vuruyor ve o kuytu,karanlık,sessiz ve siyah köşe ortaya çıkıyor. Seni yansıtıyor. Kıyafetlerine kadar yansıtıyor. Bi acı ancak bu kadar acı olabilirdi. Bi vücut en fazla bu kadar acıyabilirdi. Bana diyorlar ki hazal ya senin bu yazıların fazla karamsar okudukça kendimi jiletleyesim geliyor. Sadece bakıyorum. Gözlerimdeki acıları görün diye sadece bakıyorum. Nasıl yandığımı görün diye sadece bakıyorum. Ben hiç bu kadar ölüme yakın hissetmemiştim. Ben hiç bu kadar kanamamıştım. Ölümle dip dibeyim. Bir darbe daha yersem işte o zaman ruhum bedenimden ayrılacak. Bilmiyorum,gerçekten çok zor yaşamak. Ölüme bu kadar uzakken yakın hissetmek. Canın yansada hissedememek. Kendine acımak. Çevrendeki herkesin sana acıması,zor.
Sadece çok zor bilin istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının siyah tonu
Chick-LitBu acı aşktan gelmiyordu. Bu acı çocukluktan geliyordu. Bu,acının siyah tonuydu. Benim en karanlık tonumdu.