[9.99]

151 16 6
                                    


Kollarını önünde birleştirmiş kahvelerin olmasını bekliyordu. Karşı tarafında tezgaha yaslanmış olan adamsa halen daha gülüyordu. Muhtemelen bir ömür boyu dalga malzemesi yapacaktı bu meseleyi.

Taeyong: Tamam buldun eğlenecek bir şey gül istediğin gibi. Doyoung'un yanında onu utandıracak bir şey yapmasan yeter.

Ten: Ne yapabilirim, seni ziyarete geldiğimde sevgilinin kucağında görmeyi beklemiyordum. Hemde böyle sevişmeye yakın bir halde falan.

Kıkırdadı tekrardan. Ten küçük bir sürpriz yapmak isteyip ansızın gelmişti Tayland'dan. Normalde de sık sık ziyaret ederdi Taeyong'u bu yüzden evinin anahtarı vardı onda. Tabi eve girdiğinde öyle bir manzarayla karşılaşmayı aklının ucundan dahi geçirmemişti.

Taeyong: Ah, cidden..

Ten: Daha da şaşırtıcı olansa o kişinin Doyoung olması. Geçmişte yüz yüze tanışma fırsatımız olmamıştı, 11 sene sonra olan olaya bak. Ben basmasaydım sevişecektiniz yani, ilk seferiniz olduğunu söyleme sakın kendimi daha kötü hissederim yoksa.

Taeyong: Hayır seni salak, çoktan yaptık.

Ten: Ne kadardır sevgilisiniz? Bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun acaba..?

Taeyong: Aslında fazla olmadı..

Mutfak dolabından aldığı kupalara kahveleri koymaya başladı Taeyong.

Taeyong: Birden bire nerden esti buraya gelmek?

Ten: Epeydir görüşmemiştik, biraz da canım sıkılıyordu bende sürpriz yapayım dedim. Eh, biraz da boş zamanım vardı tabi. Bu arada koluna ne oldu?

Taeyong: Önemsiz bir şey, küçük bir kaza sadece. Hadi içeri geçelim kahveler tamamdır. He unutmadan, Doyoung'un yanında aptalca bir şey söylemeye kalkma.

Sırıtıp iki bardağı eline aldı ve önden adımladı Ten. Taeyong'da kalan bardağı alıp peşinden salona geçmişti. Şimdi Taeyong'la Doyoung bir koltukta, Ten'de çarprazlarında kalanda oturuyordu. Doyoung o şekilde yakalandıkları için halen utanıyordu biraz. İlk izlenim gerçekten garip olmuştu.

Ten: Yıllar önce tanışamadığım Kim Doyoung'la şimdi tanışabilmem mucize gibi bir şey.

Doyoung: Ah, Taeyong benden bahsetmiş miydi daha önceden?

Ten: O kadar çok bahsetmişti ki üç kelimesinden biri sendin. Bana fotoğrafınızı bile atmıştı, pek değişmemişsin ama daha da yakışıklı olmuşsun.

Sevgilisine doğru döndü.

Doyoung: Benden o kadar çok bahsettiğini bilmiyordum.

Ensesini ovuşturmuştu hafifçe.

Taeyong: Ten biraz abartıyor.

Ten: Abartmıyorum. Aslında ben o zamanda senin Doyoung'a karşı farklı hislerin olduğunu düşünüyordum ama neyse çok geçti bunların üzerinde. İkinizin şuan sevgili olmasına cidden sevindim. Aynı okuldasınız değil mi? Alanın ne Doyoung?

Doyoung: Kimya öğretmeniyim. Taeyong Hansang'a geri dönünce iletişim haline geçebildik.

Ten: Siz çocuklar başınıza bir bela falan almadınız değil mi?

Taeyong: Yok öyle bir şey, kendi kendine uydurmasan.

Ten: Pekala, sordum sadece. Doyoung burada kalıyorsun değil mi, bu akşam biraz Taeyong'un çocukluğundan bahsedeyim sana.

Hansang High School | DoTaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin