*Bölüm 1*

637 96 361
                                    

Düzenlendi: 22.03.2024

Keyifli okumalar petitolarım.

*Azra Egemen*

Gördüğüm kâbus ile uyandım. Yağız, bir kadınla öpüşüyordu, çok kötüydü. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Kendime geldiğimde mutfağa indim ve kahvaltı hazırlamaya başladım.

Birkaç dakika içinde masayı hazırlamıştım. Yağız'ı uyandırmak için yatak odamıza çıktım. O ise uyanmış ve giyiniyordu. Yanına gidip yanağına öpücük kondurdum.

" Günaydın canım, kahvaltı hazır. Yiyelim de öyle gideriz işe."

" Benim bugün erken çıkmam lazım canım. Sen ye, ben şirkette atıştırırım bir şeyler."

Yine aynı bahane... Neredeyse her sabah yapıyor bunu. Adamakıllı karı koca gibi oturup kahvaltı yapamıyoruz. Keşke tek kahvaltı olsa... Son zamanlarda benimle ilgilenmiyor bile.

Yağız'a kısa bir bakış atıp hayal kırıklığı ile mutfağa gittim. Kendime çay doldurup masaya oturdum. O kadar özenli hazırlamıştım, en azından ben yiyeyim değil mi?

Ben kahvaltımı yaparken Yağız mutfağın önünden geçiyordu. Bana eliyle öpücük attı ve el sallayıp evden çıktı.

Kahvaltımı bitirdikten sonra hızlıca mutfağı toplayıp odama çıktım. Üzerimi değiştirdim ve arabamın anahtarını alıp evden çıktım. Hastaneye geldiğimde arabamı otoparka park ettim. Odama giderken önüme çıkan herkesle selamlaştım. İşimi seviyorum.

Bu arada ben doktorum, onkoloji doktoru... Kanser hastalarına bakıyorum, onlara moral vermeye çalışıyorum. Dürüst olmalıyım ki bu iş gerçekten çok zor.

Başımı iki yana sallayıp kafamdaki düşüncelerimden sıyrıldım. Telefonumu elime aldım. Yağız'dan ne bir arama vardı ne de bir mesaj. Benim bildiğim insan karısını bir arar, iş yerine gittin mi gidemedin mi diye sorar. Ama gelin görün ki benim kocam kafasız bir insan ne yazık ki.

Telefonumu elime alıp mesaj bölümüne girdim. Öfkeyle ellerimi klavyenin üzerinde gezdirip Yağız'a mesaj yazmaya başladım.

" Kocacığım, ben az önce geldim, hastanedeyim şimdi 😘 "

Mesajı son defa kontrol edip gönderdim. Çok geçmeden Yağız'dan cevap gelmişti.

" Tamam! "

O kadar kelime yazdım, karşılığı bu muydu? Kuru bir tamam... Neyse, alışacağım artık onun bu hallerine. Telefonum titreyince bir hevesle açtım. Mesaj Yıldız'dan gelmişti. 

" Günaydın balım. Hastanede misin evde mi?"

" Günaydın, hastanedeyim. :)(:"

" İyi bakalım, kendine dikkat et. Öğlen görüşürüz balım, Azra'm😘"

" Görüşürüz canım😘"

Arkadaşım bile beni düşünüyor, merak ediyor, sabahın erken saatinde bana mesaj atıyor. Fakat kocamın umurunda değilim. Hayal kırıklığına uğrayarak telefonumu cebime attım ve önlüğümü giyip hastalarımın gelmesini beklemeye başladım.

***

Çok tatlı, ton ton bir teyze girmişti içeri. Gülümseyerek masamın önündeki koltuklardan birisine oturdu. Şikayetini anlattı. Lenf kanseri imiş. Hemen tedavisine başlamamız gerektiğini söyledim.

Benden bir şey rica etti. Bu hastalığın ikimizin arasında kalacağını ve bunu ailesine söylemeyeceğini belirtti.

" Bakın Feride Hanım, sizi anlıyorum ama ailenizin bunu bilmeye hakkı var. Hem size destek olurlar, moralinizi yüksek tutarlar."

𝙏𝙐𝙏𝙐𝙆𝙇𝙐 (𝘼𝙯𝘾𝙚𝙣)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin