*Bölüm 3*

319 76 234
                                    

Düzenlendi: 22.03.2024

Keyifli okumalar petitolarım.

" Ben de Azra... Azra Egemen."

" Çok memnun oldum Azra."

" Ben de çok memnun oldum Cenk."

Cenk'in uzattığı elini tuttum ve tokalaştık. Yağız, beni kendine çekti ve Cenk'e öfkeli bakışlarını yolladı. Sanırım Yağız beni Cenk'ten kıskandı.

İş yemeğinin ardından restorandan ayrıldık. Eve geldiğimizde Yağız beni kendine çekip dudaklarıma yapıştı. Çok sert öpüyordu beni. Öfkesini benden mi çıkarıyor yoksa ben mi yanlış anladım? Yağız'ı ittirip yüzüne tokat attım.

" Ne yapıyorsun ya?! İnsan gibi öpsene! Canımı acıtıyorsun manyak!"

" Karım değil misin? İstediğim gibi öperim."

Arkamı dönüp yürümeye başlayınca kolumu tutup beni kendine çekti. Ne yaptığını anlamıyorum ki?!

" Yağız! Bu gece ayrı odalarda uyuyalım, olur mu? Çünkü canımı çok sıkıyorsun."

Ben odadan çıkmak üzere iken Yağız beni tekrar kolumdan tuttu ve yatağa ittirdi. Ne yaptığını anlamaya çalışıyorum ama bu konuda hiçbir fikrim yok.

Yağız kapıyı kilitledi ve üzerime doğru gelmeye başladı. Ben yatakta geri gitmeye çalışırken beni durdurdu ve tekrar öpmeye başladı. Yine aynı şeyi yapıyordu. Beni zorla ve canımı yakarak öpüyordu.

Vargücüm ile Yağız'ı ittirdim fakat bunun bana hiçbir yararı olmadı. Yerinden milim bile kıpırdamadı, ayı(!)

Onu tekrar ittirince homurdandı ve öpüşünü bıraktı. Tam kurtuldum diye sevinirken elinde iple geri döndü.

Kalbim korkuyla hızlı hızlı atarken bana ne yapacağını düşünüyordum. Kollarımı başımın üzerinde sabitledi ve ellerimi yatağın başlığına bağladı. Manyak mı bu be?!

" Yağız! Ne yapıyorsun Allah aşkına ya?! Çabuk çöz şu ellerimi!"

" Yok ya! Başka bir arzunuz var mı acaba hanımefendi?"

Yağız ağırlığını vermeden üzerime çıktı. Ve o gece ben ne kadar debelensem de Yağız bana zorla dokunmuştu. Evet, benim isteğim olmadan, bana sormadan...

Sanırım yarınki ilk işim ona boşanma davası açmak olacaktı. Eşim de olsa kimse bana zorla dokunamaz.

***

Saate baktım; 00.30... Yağız horul horul uyuyor. Onun uyuması benim işime gelir.

Yağız'ı uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kalktım. Giyinme odasına geçip en büyük valizi eline aldım ve sessizce dolaptan indirdim. Valizin içine ne bulduysam doldurmaya başladım.

İçinde kendime ait altınlarım ve birikmiş paralarım olan kasayı açtım. Onları da alıp sırt çantama koydum. Telefonumu da elime alıp ses çıkarmadan evden ayrıldım.

Nereye gittiğimi bilmeden yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm. Ne kadar süre yürüdüm bilmiyorum ama hiç abartısız bir saat olmuştur. Sahi nereye gidiyorum ben?

Yıldız'a gitsem beni seve seve kabul eder, buna adım kadar eminim. Ama onu gecenin bu saatinde rahatsız edemem. Bunu yapmaya hakkım yok. Ender abla ve Kaya abiye de gidemem. Sanırım bir süreliğine otelde idare edeceğim.

Biraz daha yürümeye devam ederken birden kolumun çekilmesi ile çığlık attım. Kim olduğunu bilmediğim bir adam bana bakıp sırıtıyordu. İşte şimdi ayvayı yedin Azra!

𝙏𝙐𝙏𝙐𝙆𝙇𝙐 (𝘼𝙯𝘾𝙚𝙣)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin