*Bölüm 7*

319 49 49
                                    

Düzenlendi: 22.03.2024

Keyifli okumalar petitolarım.

" Bir şey söylesene Cenk! Neden üzülecekmişim ben?"

" Şey Azra... Sen önce otur ve sakin ol."

" Ben sakinim. Anlatır mısın artık neler olduğunu?"

Cenk, kuzeni İlker'e döndü ve ikisi arasında kısa bir bakışma oldu. Ben ise merakla Cenk'in diyeceklerini bekliyordum.

İlker, önündeki dosyayı açtı ve içinden birkaç tane fotoğraf çıkardı. Benden uzak tuttuğu için fotoğrafı net göremiyordum. Elimi uzatıp İlker'den fotoğrafları aldım.

Yağız, sekreteri Hazan ile sarılıyordu fotoğrafta. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Gözümden akan yaşlar yanaklarımdan kaydı usulca.

Birden karnıma giren ağrı ile elimi karnımın üzerine koydum. Cenk kaşlarını çatıp masanın üzerindeki elimi tuttu.

" Azra! İyi misin?"

Cenk'in elimin üzerine koyduğu elini ittirdim ve karnımdaki ağrıyı umursamadan ayağa kalktım.

" Sen biliyordun bunu değil mi?! Ve bildiğin halde benden sakladın. Bana bu konu hakkında tek kelime bile etmedin!"

" Öyle değil Azra. Beni bir dinler misin lütfen?"

Cenk'e cevap vermeden masanın üzerinde duran çantamı aldım ve kafeden çıktım. Park halinde olan arabamın yanına geldiğimde durmak zorunda kaldım.

" Azraa!"

Cenk'in endişeli çıkan sesine aldırmadan kendimi yere bıraktım.

" Azra! Sen iyi değilsin. Hadi hastaneye gidelim hemen." diyerek elini uzattı bana.

Ben tereddüt ederek öylece dururken Cenk bana yaklaştı ve beni kucağına aldı. Karnımdaki ağrı şiddetini artırmış ve beni dayanamayacağım noktaya getirmişti. Gözlerim yavaşça kapanırken bebeğime kötü bir şey olmamasını diledim.

***

Gözlerimi açtığımda beyaz renkli tavanla karşılaştım. Nerede olduğumu merak etmiştim. Yattığım yerden doğrularak etrafı inceledim. Benim yattığım yatağın iki yanında komodin vardı. Komodinlerin karşısında ahşap renkte orta boyda bir dolap, onun yanında ise ikili koltuk vardı. O koltukta da Yıldız oturuyordu. Gözleri kapalıydı. Sanırım benim uyanmamı beklerken uyuyakalmış. Canım arkadaşım benim.

Kolumdaki serumu çıkarmaya çalışırken birden kapı açıldı ve Cenk girdi içeri. Gürültüye uyanan Yıldız oturduğu yerden hızla kalktı.

" Ne oluyor? Hırsız gibi giren sen misin Cenk?" dedi Yıldız. Bir yandan da Cenk'e öfkeyle bakıyordu.

" Benim de... Sen neden kızdın ki şimdi?"

Yıldız hâlâ Cenk'e öfkeyle bakarken bu duruma el koymam gerektiğini düşünüp lafa girdim.

" Uykusundan uyandırdın ya, o yüzden öyledir o."

" Anladım."

Ben, Cenk ile göz göze gelmemeye çalışırken o ısrarla bana bakıyordu. Bunu, göz ucumla ona bakarken fark etmiştim de oradan biliyorum.

Elimi karnıma koyunca gözlerimi kocaman açtım. Ya bebeğime bir şey olduysa? Ne yaparım ben o zaman? Düşüncesi bile çok kötü.

" Yıldız! Bebeğim... O iyi, değil mi?" dedim korkarak. Dolan gözlerim yüzünden bulanık görmeye başlamıştım ve bu, etrafımı net görmemi engelliyordu.

𝙏𝙐𝙏𝙐𝙆𝙇𝙐 (𝘼𝙯𝘾𝙚𝙣)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin