9

385 52 53
                                    

Bahçedeki banklardan birinde oturup sakinleşmeye çalışıyordum. Anlamıyorum beni neden insanlar sevmiyordu? Hendery Ten ve daha nicesi. Neyim eksik? İyi biri mi değildim? Yeterince iyi değil miydim? İnsanlar beni neden sevmiyor. Çirkin miyim? Ya da zamanlarının boşa gideceğini düşündürtecek kadar aciz?

Bahçede yanıma Ten gelmedi. Ten gelsin istedim yanıma. Gelsin teselli versin. Teselli vermese de olurdu. Yanımda dursa bile, varlığını hissetsem bile bana yeterdi aslında. Ama gelmedi...

Önemli kararları şu siktiğimin okulunun bahçesinde vermiştim. Tenden vazgeçecektim. 2.5 aydır okuldaydı. 2.5 aydır ilgisini çekemediysem bundan sonra hiç bir zaman çekemezdim. Yepyeni bir sayfa? 

Ayağa kalktım ve kimsenin olmadığı boş bahçede yürümeye başladım. Okulun içine girdiğimde herkes derste olmalı ki kimse yoktu ortada. Tuvalete uğramış yüzüme bakmıştım. Gözlerim kızarmıştı.

Neden kimse beni sevmiyordu? Yüzüm yüzünden mi? Hareketlerim mi çok itici? Kaba birisi miyim? Ten özellikle. Yeni arkadaşlar edinmişti. Arkadaş mıydı onu bilmiyordum. Samimilerdi. Bazen çocuk bizimle yemek yerdi. Ten kendisi yediriyordu (?) Elimi yumruk yaptığımda sakinleşmeye çalışıyordum. HAKSIZLIK ABİ HAKSIZLIK! BENİ GÖRMÜYORLAR MIYDI BUNLAR?

HENDERY İÇİN HERŞEYİ YAPMIŞTIM. ONUN İÇİN DİSİPLİNE BİLE GİTMİŞTİM. O GİTMESİN DİYE. TABİİ Kİ SEBEBİ SEVDİĞİ ÇOCUKTU. BENİ NEDEN KİMSE SEVMİYORDU. TAMAM SEVMESİNLER AMA KIRMAK ZORUNDALAR MIYDI GERÇEKTEN?

Aynaya yumruk geçirdiğimde göz yaşlarıma yenisi eklenmişti. Gözümün önünü göremiyordum resmen. O kadar kasıyordum ki kendimi. Sakince koluma göz yaşlarımı silip sınıfa adımlamaya başladım. Sınıf kapısına geldiğimde yüzümü silip burnumu çektim.

Kapıyı hafifçe tıklamış içeri geçmiştim. Hoca mazeretimi sorduğunda Kafamı eğip konuştum. "Üzgünüm. Mazeretim yok." Hoca elimi fark etmiş olmalı ki konuştu.

"Eline ne oldu?"

"Kaza."

"Ne zaman?"

"Az önce..."

"Teneffüste derhal revire gidiyorsun Ya da şimdi de gidebilirsin."

Kafa sallayıp yerime geçecekken Jungwoo durdurmuştu. Elimi eli içine aldığında gülümsedim ve kafasını okşadım. "Bir şeyim yok Woo." Hüzünlü bakışları vardı. "Keşke söylemeseydim." Yüzüne elimi koyduğumda konuştum. "Senin suçun yok gerçekten. Sinirliyim sadece." Kafasını sallamıştı. Tabii ki sözümü dinlemeyip kendini suçlayacaktı.

Yerime doğru adımlarken kimseye bakmamıştım bile. Kun yanıma oturmuş beni sakinleştiriyordu. Zaten sakinim amk. Zil çalması ile 10 kişinin önümü sarması bir oldu. Jungwoo yanıma oturduğunda derin bir nefes verdi. "Kalk." Ama Jungwoo konuşmamıştı. Tenin sesiydi.

Kafamı kaldırıp Ten'e baktığımda kendinden emin bakışları yerini endişeye bırakmıştı. "Kendim giderim." Sırayı arkaya doğru itip ayağa kalktım. Yan sınıftan Renjun önümü kestiğinde konuştu. Yanlış anlamayın kız değildi. Erkekti. Neden bu ismi verdiler onu da bilmiyorum.

"TAEYONG APTAL MISIN?" Derin bir nefes verdim. "Renjun korkma bir şeyim yok. Hem sana nerden haber geldi amına koyayım." Renjun benden hoşlanan birisiydi. Belki de ona şans vermeliyim?

"Geldi işte haber. Uzat elini." Elimi cevap vermeme kalmadan kavradığında gülümsedim. "Gel revire gidiyoruz." Sağlam elimi tuttuğunda bizimkilere döndüm. "Derse yetiştirim!" Son gördüğüm Ten'in sinirli bakışları ve Yuta'nın el sallamasıydı.

Renjun elimi tutmuş çekiştirirken düşünmeye fırsat buldum. Neden beni seven bir insana fırsat vermiyordum? Revire geldiğimizde konuşmaya başladı. "Bir daha yap da ağzına yumruğu ye." Revire girdiğimizde Renjun durumu anlatmıştı. Kadın kısaca pansuman yapmış sargı bezi ile elimi sarmıştı. Renjun ise dibimde oturup bir daha yapmamam hakkında konuşuyordu. Gülümsediğimde gülümsedi.

Revirden çıkarken kapıyı kapatıp yanıma geldi. "Aptalsın. Ne derdin vardı vurdun aynaya. Gel tuvalete bir uğrayalım tepkilerini çok merak ediyorum." Aslında aşırı şekilde eğlenceli biriydi. Sargılı elimi cebime soktum ve yürümeye devam ettim. Tuvalete girdiğimizde 3 kişi aynaya bakıyordu.

"Bu ne amına koyayım?" Birisi de yakınlaşmış aynayı inceliyordu. "Biri yumruğu fena geçirmiş buraya hmm. Kan var." Gülümsediğimde Renjun kolumdan tutup dışarı çıkarmıştı. Kahkaha atarken sınıfa girdik. "Amına koyduğumun oğlu sanki dedektif." Sınıfta kahkahası yankilanırken bende kıkırdıyordum. Sonra ciddi bir şekilde bana dönüp konuştu. "Hmm kan var. Kesin birisi yumruk attı." Çocuğun taklidini yaptığında kahkahayı basmıştım.

Renjun ile vedalaşıyorduk. Bugün cumaydı. Pazartesi görüşürdük anca. Bana sarıldığında ilk defa karşılık vermem onu baya şaşırtmıştı. "Karşılık mı verdin lan sen?" Kafa salladığımda sağlam koluma yumruğu geçirdi. "HELAL LAN!" Kolumu tuttuğumda heyecanlanıp sert vurduğunu fark edip özür dilemiş yanağıma öpücük vermişti. Aynı boyda sayılırdık.

"GÖRÜŞÜRÜZ KOÇUM. PAZARTESİ YANINDAYIM ÇOK KULLANMA ELİNİ SENİ SEVİYORUM DİKKAT ET!" Sınıftan bağırarak çıkarken bende bağırdım. "PAZARTESİ GÖRÜŞÜRÜZ. SENDE DİKKAT ET!" Bu çocuğun yanında fena eğleniyordum. Kafamı bizimkilere çevirdiğimde Kun videoya çekiyordu. Vlog yaparmış gibi konuşuyordu.

"EVET ARKADAŞLAR RENJUN'UN 1 YILLIK HİSLERİ BİR ANDA KARŞILIK ALDI ŞOK ŞOK ŞOK! DEVAMI PAZARTESİ GÜNÜ EKRANLARINIZDA!" Videoyu kapatmıştı. Gülerek yanına ilerledim. "Napıyorsun?" Kun gülümsedi. "Biliyordum bir gün Renjun'a ilgi göstereceğini!" Jungwoo konuştuğunda ona döndüm. "Vay be platoniğin mi var?" Kafa salladığımda gözüm Tene kaydı. Elime bakıyordu. Biraz da üzgündü.. BANANE

"Bilmiyorum. Yanındayken fena eğleniyorum. Fazlasıyla ilgi hak ediyor." Kun beni sarsmaya başladığında yaralı elim de sarsıldığı için ağzımdan minik bir inleme kaçtı. Ten ise Kun'u çekmiş konuşuyordu. "MAL MISIN LAN GÖRMÜYOR MUSUN ÇOCUĞUN ELİNİ NEYE SALLIYORSUN?" Ani yükselmesine hepimiz şaşırırken Jungwoo daha bilmediği için o da ağzını açmış eli ile ağzını kapatıp şaşırıyor gibi yapmıştı.

"Calm down bitch." Kun konuştuğunda Ten tayca küfür etmişti. Bu salakların arasına girip konuştum. "Sakat değilim amk sakin olun." Ten dediklerim üzerine yerine oturmuştu. Jungwoo ise soru soruyordu. "Renjun ile aran nasıl?" Veya "İyi birine benziyor. Niye hiç yüz vermedin?" Gibisinden sorular soruyordu. Ben de hepsini cevaplıyordum.

Ten'in bakışlarını yakalıyordum arada. Kendi düşen ağlamaz Chittaphon Leechaiyapornkul.

.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Baby Don't Stop - TaetenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin