25.Bölüm"Umutlu günler"

306 126 38
                                    

...Ertesi gün...

Sabah anneme umutla buluşmaya gideceğimi söyledim.Artık anneme yalanlar söylemek istemiyordum.Annem umutla buluşacağımı duyunca yüzünü döküp hiç cevap vermedi.Evden çıktığımda Umut'un arabası kapının önünde duruyordu.Artık hiç bir çekincesi yok gibiydi.Kapının önüne kadar çekinmeden geldi.Ben yine tedirgin olup

"Umut neden kapının önüne kadar geldin? Ya birileri görürse?"

Umut gülen ela gözleriyle bana bakıp

"Güzel gözlüm artık biraz rahatla artık herkes görsün istiyorum.Bu yüzden kapıya kadar geldim."

"Umut ben rahatımda ne bileyim!"

"Rahat değilsin canım lütfen bana inan bugünden sonra herkesin görmeside önemli olmayacak "

"Umut nasıl yani?Bugünden sonra ne olacak ki?" Umut hemen kendini toparlayıp

"Bir şey olmayacak canım."benden bir şey gizliyor gibiydi."

"İyi peki umut nereye gidiyoruz?"

"Birazdan görürsün birtanem."deyip arabayı çalıştırdı.Bir hayli yol gittik.Bu yollar bana çok tanıdık geliyordu.Merakıma yenilip tekrardan sorma gereği duydum.

"Umut nereye gidiyoruz ya?Bu yollar bana çok tanıdık geliyor."

"Sabırlı ol güzel gözlüm."deyip hafifçe tebessüm etti.Ben merakla etrafa bakınırken bir orman yoluna girdiğimizi gördüm.

"Umut burası"

"Sabırlı ol birtanem.Az kaldı."

Ben meraktan çatlamak üzereydim.Biraz sonra arabayı durdurup aşşağı inmemi söyledi.Aşşagı inice elindeki bir tülbentle gözlerimi bağlayınca benim merakım iki katına çıktı.

"Umut ne oluyor?"

"Sabıııır istiyorum zümra"

Ama ben sabır konusunda pek iyi değildim.Bunu Umutta bilirdi.Gözümü kapattıktan sonra koluma girdi.Ormanda ilerlemeye başladık.Ben iyden iyiye sabırsızlanıp

"Umut nereye gidiyoruz?"

"Az kaldı geldik canım."

Bu orman bana çok tanıdık ama gözlerimin kapalı olması tanımama engel oldu.Çalılara takıla takıla gelip bir yerde umut kolumu bırakıp

"Geldik güzel gözlüm açabilirsin gözünü"

Gözümü açıp ellerimle gözümü ovaladıktan sonra gözlerimi yavaşça açıp etrafıma bakındım.Önümde bir kulübe duruyordu.Hemen heyecanlanıp

"Umut burası" demeye kalmadan cevap verdi.

"Evet canım burası bana duygularını açtığın yer."derken gözlerimin içine bakıyor buda benim utanmama neden oluyordu.

"Peki beni neden buraya getirdin?"

"İçeri girince anlarsın gülüm hadi içeri geçelim."

Kapıyı hafif bir gıcırtıyla elimle yavaşça açtım.Gördüğüm manzara bana iki kat heyecan yarattı.O tozlu eski yıkık dökük kulübe yerine karşımda içi boyanmış her yanı süslenmiş duvarlara kocaman Benimle evlenir misin yazıları asılmıştı.Her yer pırıl pırıl parlarken ortaya konulan küçük sehpanın üstünde kocaman bir pasta üzerinde "seni seviyorum zümra"yazılıydı.Bu gördüklerim karşısında kalbimin ritmi fazlasıyla hızlanmış o an mutluluktan öleceğimi sanmıştım.Ellerim ağzımda henüz şaşkınlığımı dibine kadar yaşarken umutun karşımda diz çöküp elindeki yüzüğü bana uzatmasıyla iyice heyecana kapıldım.

TOZLU PEMBE  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin